İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin bunlarla (HDP) beraber olması zaten anlatılır gibi değil. Hele hele tabii İyi Parti'nin, Saadet Partisi'nin bunlarla beraber iş tutması o da tabii izahı mümkün olan değildir." dedi.
Erdoğan, TRT'de HDP ile PKK ilişkisini değerlendirirken, "HDP eşittir PKK, eşittir YPG, eşittir PYD. Hiç sağa sola bunu saptırmanın anlamı yok, gerçek ortada." dedi.
"Bunu zaten başlarındaki kişileri açık açık söylüyorlar." diyen Erdoğan, "Bütün bunlarla beraber, dikkat edin bunlar (HDP) kongrelerinde bile ne bayrağımızı asmışlardır, ne İstiklal Marşı'mızı söylemişlerdir. Bizim kültürümüzde derneklerin, resmi kurumların bu tür etkinliklerinde İstiklal Marşı'nı okumak zillet midir, o şereftir ya. O şeref de şerefli olanlara yakışır." ifadesini kullandı.
İstiklal Marşı'nı bugüne kadar gurur ve onurla okuduklarını, Türk bayrağını bugüne kadar, her zaman gönülde ve gönderde taşıdıklarının altını çizen Erdoğan, bu şekilde taşımaya da devam edeceklerini söyledi.
Erdoğan, "Diğerlerinin böyle bir derdi yok. Zorla, korku belasına, bakıyorsunuz şimdi bir tane bayrağımızı, ufak bir tane gelip kongrelerde salonda bazen, herhalde birileri uyarırsa asıyorlar. Ama diğerlerinin böyle bir sıkıntısı var ve böyle bir şeyi yapamazlar, yapmazlar. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bunlarla beraber olması zaten anlatılır gibi değil. Hele hele tabii İyi Parti'nin, Saadet Partisi'nin bunlarla beraber iş tutması o da tabii izahı mümkün olan değildir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İyi Parti ve Saadet Partisi'nin Millet İttifakı içerisinde yer almasına ilişkin, "O pazarlıktan kaynaklanıyor. Eğer buradaki çıkarda, pazarlıkta eğer menfaatler iyi derecede ortaya çıkıyorsa, oradan bir şeyler koparabiliyorlarsa oraya gidebiliyorlar tabii." değerlendirmesini yaptı.
- "Suriye halkının parçalanmasından yana değiliz"
Türkiye'nin Suriye politikasına ilişkin de konuşan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin kuzey Suriye politikası, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve bu noktada siyasi birliğini esas alıyor. Biz Suriye halkının dağılıp parçalanmasından yana değiliz. Ne yazık ki şu anda koalisyon güçlerinin böyle bir derdi, böyle bir hesabı yok. Fakat biz, gerek Rusya, gerek İran bu noktada Soçi'de başlayan, Ankara'da devam eden, Tahran'da devam eden bütün çalışmalarda buna çok çok ciddi kararlı bir vurgu yaptık. Hatta İstanbul zirvesinde de aynı şekilde Rusya, Türkiye, Fransa, Almanya dörtlü zirvesinde de buna yine vurgumuzu yaptık. Bir defa bizim için Ayn el Arap'tan Kamışlı ve doğuya doğru giden bu koridoru biz özellikle güvenli bölge olarak ele alıyoruz. Bazılara bunu tampon bölge olarak da değerlendiriyor. Bunun ortalama derinlikleri, Sayın Trump'ın da ifade ettiği gibi 30-32 kilometre. Bu bazı yerlerde biraz fazla, bazı yerlerde daha az olabiliyor."
Söz konusu bölgenin PYD ve YPG tarafından terör koridoru olarak kullanılmak istendiğine dikkati çeken Erdoğan,"Biz gerek Celabrus, El Bab harekatıyla, gerek Afrin operasyonlarıyla bu işi ortadan kaldırmış olduk. İdlib'de bunu çok daha sağlam zemine oturtmuş olduk. Eğer İdlib'de de o kararlı duruşumuz olmamış olsaydı, en az 300-400 bin İdlib halkı da nereye gelecekti, ya sınırımıza veya sınırı aşmak durumunda kalacaktı ve içeri girecekti." diye konuştu.
- Münbiç
Münbiç'in asli yapısının terör örgütleri tarafından bozulduğuna değinen Erdoğan, Münbiç'in asıl halkının yüzde 85-90 Arap olduğunu belirtti.
Münbiç'in asli yapısının bozulduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Buraya kim girdi? PYD-YPG, yani PKK girdi. Obama o zaman bana söz verdi, dedi ki 'biz burayı bunlardan boşaltacağız' Böyle bir şey oldu mu? Olmadı. Sayın Trump'la da bunu konuştuk. O da bunu yapacaklarını söyledi. O zaman Tillerson (eski ABD Dışişleri Bakanı) vardı, bir yol haritası noktasında bazı adımlar atıldı. Daha sonra, 'Öyle bir adım atalım ki yol haritası, bir takvim belirleyelim' denildi. Bunun için 90 günlük bir takvim gündeme geldi. Yani, '90 gün içerisinde bunu göreceksiniz' denildi. Peki böyle bir şey oldu mu? Ne yazık ki bu olmadı. 90 gün artık 6 ay oldu, 7 ay, 8 ay, 9 ay oldu, maalesef böyle bir adım olmadı. Şimdi ise sanki biraz emarelerini görür gibiyiz. Ve Münbiç'te şu anda diyoruz ki biz bunun etrafında gerek Rusya, gerekse biz buradaki devriye olayını bir çözüme kavuşturalım. Şu anda burada böyle bir adım atıldı."
- "Buralar boşalınca buranın halkı da topraklarına dönecek"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Orada şu an Arap aşiretleri, 'Ne olur, bizi kurtarın' diyorlar. Adeta orası bir kilit nokta haline geldi, ciddi de bir nüfus potansiyeli de var. Bu aşiretlerin bu kaygısıyla birlikte de biz diyoruz ki biz şimdi burada bu adımı atabiliriz ve Sayın Trump da bu konuda bir kararlılık ortaya koyuyor." dedi.
Erdoğan, "Rusya ile yaptığımız görüşmelerde, şu anda heyetimiz Rusya'ya gitmişti ve döndüler. Bugün gerek heyetteki arkadaşlarla, gerek Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar paşayla görüşme yaptık. O görüşmelerde de şu anda olumlu bir gelişmenin olduğunu öğrendik." diye konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan, "Temenni ederiz ki bu olumlu gelişmeyle birlikte bu örgütler burayı bir an önce terk eder ve buranın kendi asli sahipleri hemen gelip topraklarına yerleşirler. Bu bir şeyi sağlayacak, nedir bu? 300 bin civarında Suriyeli topraklarına döndü, Türkiye'den. Buralar boşalınca buranın halkı da topraklarına dönecek. Böylece sürekli bizim topraklara buralardan geliş değil, geri dönüş başladı denecek. Yapılacak adımla da bunun planlamasını yapacağız. Bu konuda kararlıyız, bu adımları atmaya da devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
- "Terör örgütlerinin amacı Akdeniz'e inmekti"
Washington'da 5 Şubat'ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun katılımıyla bir toplantı gerçekleştirileceğini, ardından 14 Şubat'ta Soçi'deki zirveye katılacaklarını anımsatan Erdoğan, bundan sonraki süreç içerisinde de bu görüşmeleri peyderpey sürdüreceklerini vurguladı.
En kısa zamanda aklıselimin galip gelmesini ve herkesin bulunması gereken yerde görevini ifa etmesini temenni eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ama Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duymak suretiyle bu adımları atarız. Sayın Trump'ın da geri çekilme operasyonuyla ilgili olarak birileri burayı kaşıma durumunda kalıyor, tabii bunlar da süreyi uzatıyor. Sayın Obama'nın döneminde güvenli bölge olayını o zaman gerçekleştirmiş olsaydık zaten hem bizim halkımızın huzuru yerinde olacaktı. Niye, 'Bizim böyle bir sıkıntımız zaten yok' diyecektik. Ama öyle oldu ki 100'ün üzerinde biz de insanımızı kaybettik. Zira buralara kadar terör örgütleri sızdı. Bunların asıl amacı çok daha ileri gidiyorum, aslında en doğudan en batıya doğru, Afrin'in kuzeyinden Akdeniz'e inmekti. Terör örgütleri Afrin'de ne oldular? Baktılar ki olacak gibi değil, Afrin'den çıkma kararı aldılar. Biz dik durmasaydık, operasyonları sağlam yapmasaydık o zaman bu terör örgütleri oradan Akdeniz'e ineceklerdi."
(Sürecek)