Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında şu ifadeleri kullandı:
"Sizleri en kalbi duygularımla, sevgiyle, saygıyla selamlıyor; mübarek Kurban Bayramınızı gönülden tebrik ediyorum.
Bizleri bir Kurban Bayramına daha kavuşturan Rabbimize hamd- ü senalar ediyoruz. Yüce Mevla’dan, bu mübarek günlerin, milletimize, İslam Âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.
Bu sene Kurban Bayramını, koronavirüs salgınından dolayı Hac farizasının sınırlı bir şekilde yapılacak olması hasebiyle, maalesef mahzun bir şekilde yaşıyoruz. İnşallah önümüzdeki yıl, yine milyonlarca Müslüman, Kabe-i Muazzamayı ve mukaddes toprakları yeniden aşkla, coşkuyla, sevinçle dolduracaktır.
Türkiye olarak, salgın dönemini, sağlık başta olmak üzere her alanda tüm dünyanın takdirini kazanan bir başarıyla yönettik. Normalleşme süreciyle birlikte, turizm dışındaki hemen tüm sektörlerde hayat, salgın öncesi dönem seviyesine yaklaşan bir ritme kavuştu. TAMAM diye ifade ettiğimiz “temizlik, maske ve mesafe” ilkelerini hayatımızın merkezine yerleştirerek, hem elde ettiğimiz kazanımları korumalı, hem de daha büyük hedeflere doğru yürümeyi sürdürmeliyiz.
Salgın döneminde, ülkemizde gelir düzeyi en düşük kesimlerden başlayarak, milletimizin her bir ferdine destek olmaya özel önem verdik. Sosyal koruma kalkanı altında yaklaşık 26 milyar liralık bir kaynağı, karşılıksız olarak milletimizin istifadesine sunduk. Bayramlarda verdiğimiz 1.000’er liralık ikramiyelerine ek olarak, bu dönemde emeklilerimizin en düşük maaşını 1.500 liraya çıkardık. İstihdamı korumak amacıyla pek çok destek programını hayata geçirdik. Kısa çalışma ödeneği yanında, işini kaybeden veya ücretsiz izne çıkartılan çalışanlarımıza yönelik nakdi destek ödemelerinin sürelerini uzattık. Türkiye Cumhuriyeti devletinin imkânlarını, 83 milyon vatandaşımızın her birinin emrine sunarak, geleceğimize güvenle bakabilmemizi sağladık. Milletimizin, kendisine sunduğumuz imkânları, çalışkanlığıyla, gayretiyle, üretkenliğiyle, büyük ve güçlü Türkiye idealimize daha büyük katkılara dönüştüreceğinden en küçük bir şüphemiz yoktur.
Tarihimize zaferler ayı olarak geçen Ağustos ayına girmek üzere olduğumuz şu günlerde, inşallah, evlatlarımıza yeni zaferler miras bırakacağız. Irak ve Suriye’den Libya’ya uzanan geniş bir alanda süren mücadelemizi, hem kendimiz, hem bu ülkelerdeki dost ve kardeşlerimiz için zaferle neticelendirmekte kararlıyız. Doğu Akdeniz ve Ege’deki haklarımızı korumak için başlattığımız çalışmaları sonuna kadar devam ettireceğiz.
Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesine uygun şekilde, yine bir Cuma günü yeniden ibadete açtığımız Ayasofya Camii örneğinde olduğu gibi, egemenlik haklarımızı kullanmakta tereddüt göstermeyeceğiz. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, hangi inanca, kökene, kültüre sahip olursa olsun, adaletsizliğe, haksızlığa, zulme uğrayan herkesin yanında yer almayı sürdüreceğiz. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteği bizimle olduğu müddetçe, son nefesimize kadar bu kutlu mücadeleyi yürüteceğiz. Rabbimden, bu mübarek günler hürmetine, milletçe Sıratı Müstakim üzere işimizi kolaylaştırmasını, yüreğimizi ferahlatmasını, gayretimizi ve gücümüzü artırmasını niyaz ediyorum.
Sözlerime son vermeden önce, Kurban Bayramı için yollara çıkan tüm vatandaşlarımızdan, trafik ve sağlık kurallarına titizlikle riayet etmelerini istirham ediyorum. Bayram sevincimize gölge düşürmemek, yürekleri yakmamak, insanımızı ve ülkemizi dermansız bırakmamak için hep birlikte lütfen daha dikkatli, daha sorumlu davranalım. Bir kez daha Kurban Bayramının kalplerimize huzur, ülkemize esenlik, dünyamıza barış getirmesi diliyorum.
Bayramınız mübarek olsun."