Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 49. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, muhtarlara yönelik olarak, "AK Partili belediye başkanları sizin emrinizdedir, eğer bunu yapmıyorlarsa bu toplantı var ya buradaki şu sizlere dağıtan formlara şikayetlerinizi yazmalısınız" dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Devletimizin mahalledeki eli kolu, sesi nefesi olarak sizlerle birlikte yapacağımız çok daha iş var. Muhtarlarımızı üzen beni de üzer, memnun eden beni de memnun eder.
Ana muhalefetin başındaki zat 'Benim Cumhurbaşkanım değilsin' diyor. Meraklı değilim. Ben milletimin Cumhurbaşkanı olarak seçildim. Teröristlerle el ele kol kola gezene benim milletim 'yürü' demez.
Bay Kemal, niye sen Cumhurbaşkanı adayı olmadın, parti genel başkanıydın. Genel Başkan olduğun halde çıkmadın. Bu mesele siyaseti anlama meselesi. Halkı ile diyalog kurma meselesi, halkının gönlüne girme meselesi. Halkının gönlüne giremeyen, halkının huzuruna da çıkamaz. Bizim gözümüzde bu zat, bir kaset kumpası ile önü açılmış olsa da kurultayda seçilip geldiği için meşru bir siyasetçidir. Bizim CHP delegelerinin iradesine saygımız var.
Son seçimlerde 26 milyon 330 bni vatandaşımızın ortaya koyduğu iradeyi, yüzde 52.6'lık desteği meşru görmediğine göre demek ki bu zatın kafasında başka bir demokrasi tarifi bulunuyor. 15 Temmuz gecesi de Bakırköy Belediyesi'ne sığınıyor. Biz darbelere karşı milletimizle beraber tankların önünde dururuz.
Seçilmiş başbakanı darağacında sallandırmak da bunların demokrasi tarifine uyuyor. Bunların demokrasi anlayışların daha pek çok örneğini görebiliriz. Seçilmiş Cumhurbaşkanını meşru görmeyen kafa, sanıyor musunuz ki siz muhtarları meşru sayar. Bunlar muhtarlarımıza da saldırdılar. Ülkemizde böyle çarpık bir zihniyet ana muhalefeti temsil ediyor. Dünyada demokrasinin böylesine yaygın ve bütün halinde uygulandığı pek az ülke var ve biz de bunlardan biriyiz.
CHP zihniyeti Akif'in İstiklal Marşı konusunda da boş durmamıştır. Şu andaki bu güzel İstiklal Marşımızı bile bu CHP değiştirme yoluna gitmiştir. Bugün sadece Akif'in Hakk'a yürüyüşünün yıl dönümü değil. Aynı zamanda 1939 Erzincan büyük depreminin de yıl dönümü. Depremin ardından Erzincan'da adeta taş üstünde taş kalmadı. O dönemin şartları çok kötü. Kurtarma hizmetleri yetersiz, ulaşım hizmetleri yetersiz. Depremden sağ çıkan bebekler soğukta donuyor. Erzincan'a yine milletimiz sahip çıkıyor. Milletimiz aşını, ekmeğini, kıyafetini Erzincan'la bölüşüyor. Biz Van depreminde 24 saatte tüm ekibimle beraber ben Van'a ulaştım. Madem ki biz, bu ülkede başbakan, cumhurbaşkanıyız, ne gerekiyorsa bunları hep birlikte yapmamız lazım. Eğer dertli olursanız bunu yaparsınız. Nerede bir deprem varsa bizler anında oraya ulaştık.
"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ, KAYMAKAMLARIMIZ SİZİN EMRİNİZDEDİR"
Ben buradan bir şey açıklıyorum. Belediye başkanlarımız, özellikle AK Partili belediye başkanları sizin emrinizdedir, eğer bunu yapmıyorlarsa bu toplantı var ya buradaki şu sizlere dağıtan formlara şikayetlerinizi yazmalısınız. Kaymakamlar da sizlerin emrinizdedir.