Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'da gerçekleştirilen 27. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Üstlendiğimiz sorumluluklar itibariyle Türkiye'nin, bölgemizin ve dünyamızın her meselesi AK Parti'nin meselesidir. 81 milyon vatandaşımızın her birinin hayatının her alanına ilişkin hizmetleri kendilerine en güzel şekilde sunmakla mükellefiz. Bölgemizden başlayarak umudu bize bağlayanlara sahip çıkmayı, el uzatmayı, onlara destek olmayı da vazifemiz olarak görüyoruz. AK Parti işte bu büyük davayı 17 yıldır hep ileriye taşımayı başarmıştır. Biz ne rütbe ne mal derdine düşmeden bu mukaddes yükün hamalı olmaya talip bir kadroyuz.
Bu yola birlikte çıktığımız arkadaşlarımızın pek azı dışında tamamının burada olması, imtihanı alnımızın akıyla vermekte olduğumuzun işaretidir. Büyük AK Parti ailesinin her bir ferdine davamıza sadakatleri için teşekkür ediyorum.
MUHALEFETE ELEŞTİRİ
İnsanlar gibi ülkeler de partiler de sürekli sınamalara maruz kalırlar. Son yıllarda siyasi, ekonomik ve sosyal pek çok sınamayla karşılaştık. Gün oldu vesayetle boğmaya, gün oldu sokakları karıştırmak istediler, gün oldu terör örgütlerini üzerimize saldırdılar, gün oldu FETÖ'yü saldılar, gün oldu ülkemizi tecrit etmeye kalktılar. Milletimizle beraber bu tuzakların, bu oyunların hepsini boşa çıkardık.
"BUNUN ADI ALÇAKLIKTIR"
Bizi en çok üzen siyasi alternatif konumundaki partinin Türkiye'nin düşmanlarıyla aynı safta olmalarıdır. Bizim sorunumuz asla siyasi muhalefetle değil. Biz en kritik dönemlerde düşmanlarımızın saflarında yer alanlardan mustaribiz. HDP'yi, terör örgütleriyle ilişkisini kesmedikçe muhatap görmemiz mümkün değildir. Gezi olaylarında vandallarla mücadele ediyoruz CHP'yi yanlarında buluyoruz, FETÖ'yle mücadele ediyoruz CHP'yi onların saflarında görüyoruz. Bölücü terör örgütünün çukur eylemlerine karşı mücadele yürüyoruz CHP'yi karşımızda buluyoruz. Sınır ötesinde terör örgütleri üzerine yürüyoruz, CHP'yi karşı safta görüyoruz. Yaşadığımız son hadiselerde yine benzer durumlar karşı karşıya kaldık. Türkiye ekonomik bağımsızlığına yönelik sistematik saldırıya karşı tarihi mücadele veriyor. Ana muhalefet ne yapıyor, safını karşı tarafın yanında belirleyerek ortalığı karıştırmaya çalışıyor. Bunun adı olsa olsa alçaklıktır.
TÜRKİYE-IMF İLİŞKİSİ
Şahsıma, AK Parti hükümetlerinin en gurur duyduğum icraatları sorulsa, ülkemizi IMF boyunduruğundan kurtarmak olur. Biz göreve geldiğimizde 23,5 milyar dolar IMF'e borçla devraldık. 2013'te tamamen sıfırladık. Bunu yapan Bay Kemal biz değil miyiz? IMF misyonu gereği sadece devletlere borç verir. Bırakın onu, ondan sonra onlar bizden borç istediler. Türkiye 1960 darbesinin ardından IMF'in pençesine düşmüş, AK Parti'ye kadar kurtulamamıştır. 19 anlaşmadan Türkiye'nin ne kazandığını bilemiyoruz ancak çok ciddi bedel ödediğini biliyoruz. Biz göreve geldiğimizde bu borcu kucağımızda bulduk. Yılmadık, ödedik. Yarım asrı aşkın yükü kaldırdık.
Ne olduysa ondan sonra oldu. Yaşadıklarımızı IMF boyunduruğundan kurtulmaktan ayrı tutamıyorum. Bizim IMF'le işimiz yok, biz bu defteri kapattık. Biz ülkemize yatırım için arayıştayız. Bugün Türkiye IMF'in kredi desteğine ve teknik yardımının çok ama çok uzağında duruyoruz. Ekonomik göstergelerimiz çok iyi bir durumdadır. Özellikle kamu, hane halkı, banklar ve özel sektör borçluluk alanlarında olumlu bir görüntüye sahibiz. Türkiye güçlü mali disiplini ve ayakları yere basan ekonomi politikalarıyla ekonomi yönetimini gerçekleştirme kapasitesine sahiptir. Yıl sonuna kadar 5 milyar dolar faiz dışı fazla vermeyi hedefliyoruz. Türkiye'nin IMF ile yolunun kesişmesi söz konusu olamaz. Türkiye IMF defterini tekrar açmamak üzere kapatmıştır. IMF konusunun gündeme getirmesini gayet iyi biliyoruz. Başaramayacaklar.
Ülkemizin başına IMF musibetini saran CHP'nin geçmişi daha vahimdir. Marshall yardımı meselesi var. Bunun öncülerinden biri de İnönü'dür. İnönü'nün sadakati o kadar ileridir ki. Dün neydi ki bugün ne olacak? ABD'nin kokartlı komandoları teröristlerle yan yana. Bunlar da CHP ile HDP ile kol kola. Bunlarla mücadeleyi veren benim Mehmedim. Mehmedimi istismar eden yine CHP yine HDP. 8 şehidimizin sorumlusu PKK değil mi? Onun perde arkası CHP, HDP değil mi? Bunların en ufak rahatsızlığını duyuyor muyuz? Kimi kandırıyorsunuz?
"CHP'NİN BOYUNUN ÖLÇÜSÜNÜ MAHALLİ SEÇİMLERDE DE ALACAĞINA İNANIYORUM"
Bu utanç verici mirasın sahibi CHP, bizi şunla bunla suçluyor. Bir parti düşünün ABD yardımını sevinç naralarıyla karşılamasından 70 sene sonra aynı zihniyeti sürdürüyor. Bunun adı istikrar değil, bunun adı ilkelliktir. Biz tekamüle, değişmeye inanan bir partiyiz. Tek parti zihniyetine çakılıp kalmakla övünenler, geldiğimiz yeri hazmedemezler. Bu parti mevcut zihniyetiyle Türkiye'yi geriye götürmeyi hedefliyor. 2019 mahalli seçimlerde CHP'nin boyunun ölçüsünü alacağına inanıyorum. Yeter ki biz milletimizin gönlündeki müstesna yeri korumaya devam edelim. İstismar siyasetinin ömrü dolmuştur. Dönem gönülleri fethetme dönemidir.
AK Parti siyaseti sadece akıl, proje, hizmet değil; aynı zamanda vicdan siyasetidir. Vicdanlarımız kurumamışsa, nasır tutmamışsa, oradan gelen cevap en doğru cevap olacaktır. Hukuk, kanun, adalet dediğiniz iş bunun uygulamaya dönmüş halidir. Vicdana uymayan kanun atıl kalmış bir kanundur. AK Parti hükümetlerinde görev alan bakan, bürokrat demek vicdanını işine katan demektir. AK Partili belediye başkanı demek vicdanını attığı adımın önünde tutan demektir.
MHP'NİN AF TEKLİFİ: CEZAEVLERİNİ BOŞALTMAK İÇİN AF ÇIKARILMAZ
Af meselesinden, çocuk istismarına kadar bizim öncelikli ölçümüz mahşer-i vicdandır. Kesimlerin, şahısların çıkarı için hiçbir iş bizim için makbul değildir. Geçmişte çok aflar çıkarıldı. Bu affı çıkarıp biz ne kadar siyasi rant elde ederiz, biz böyle düşünemeyiz. Geçmişte bunları gördük. Rahşan Affında gördük, öncekilerde gördük. Biz aynı şekilde adım atamayız. Ölçü belli. Bu ölçüye göre talimatımızı verdik. Çalışmalarınızı yapın, yapılacak mı, af olarak değerlendirmeyi kendimize zul addederiz. Cezaevleri dolmuş, cezaevleri boşaltmak için af çıkarılmaz. Anlık ayaküstü düzenlemelerle olmaz.
YEREL SEÇİM MESAJLARI
Bu toplantımızı 2019 Mart seçimlerinin startı olarak kabul ediyorum. Bu sürecin her aşamasını yakından takip edeceğimin bilinmesini istiyorum. Hataya, ihmale, yanlışa yol açmamak için gayret göstereceğim. Sizden de aynı hassasiyeti bekliyorum. Yapacağımız çalışmalarda tek ölçümüz Allah'ın rızasını ve milletimizin takdirini kazanmak olacaktır. Bugüne kadar, bu kardeşinizi mahcup etmediniz, bu seçimde de mahcup etmeyeceğinize inanıyorum.
CEMAL KAŞIKÇI'NIN KAYBOLMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Savcılık soruşturmasını bekliyoruz. Çok üzücü bir durum. Cemal Bey benim eskiten tanıdığım bir arkadaşım. Beklentim iyi niyetim. Arzu etmediğimiz durumla kalmayız. Nişanlısının bu süreç içindeki beklentisi ayrı. Düşünce özgürlüğünden yana olanlar bunun peşini bırakmayacak, bunun takipçisi olacaktır. Ben de bu işin takibindeyim. Kovalıyorum. Buradan çıkacak sonuç neyse bunu bildireceğiz. Büyükelçilik ve havalimanından giriş çıkışlar takipte. Bunun kontrolü emniyetimizde."