Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP lideri Özgür Özel'e Gezi olayları ile alakalı 'özür' yanıtı geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi 1. ve 2. Etap Eğitim-Öğretim Binaları Açılış Töreni'nde konuştu. Erdoğan, Özel'in "özür" çıkışına sert tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Özür bahsi açıyor. 11 sene sonra da olsa samimi nedamet cümlelerine ihtiyaç vardır. Gezi olayları ile ilgili özür dilemesi gereken varsa onlar demokrasiyi savunanlar değil asıl öz eleştiri vermesi gereken haftalarca sokakları gerilime boğanlardır.
Marmara Üniversitesi'nden 1981 yılında mezun oldum. Siyasi hayatım boyunca aldığım fahri doktora unvanlarımdan en anlamlısını 2013 yılında üniversitemden aldım. Öğrencisi ve mezunu olmaktan gurur duyuyorum.
Burası daha önce 12 Eylül darbesinin ismini taşıyan bir yerdi. Burayı aldık Marmara Üniversitesi'ne tahsis ettik. 29 Kasım 2019'da külliyemizin temelini attık. Bugün hem birinci hem de ikinci etabın açılışını gerçekleştiriyoruz.
Marmara Üniversitesi'nin her daim yanındayız. Üniversitelerimizin yurt dışına açılmasını çok değerli buluyorum. Binlerce öğrenciyi her yıl yurt dışına gönderiyoruz. Yabancı öğrencilerin ülkemize katkısı 3 milyar dolar civarında. Bu tablo alkışlanacak bir durumdur.
Ancak son yıllarda ırkçı faşizm ülkemizin bu gayretlerine sekte vurmaya başladı. Bu mesele sürekli kaşınıyor. Gönül coğrafyamızdan gelenlere karşı bir nefret dalgası oluşlturulmak isteniyor. 14-28 Mayıs seçimlerinde karşımızdaki bir aday ırkçılığın bayrağını taşıdı. Faşizan bir dil kullandı. ,Muhalefet adayının nefret söylemlerine karşı yanındaki bir kişi de bir söz söylemedi. Bunu sessizce seyrettiler.
Irkçı nefret masum değildir. Irkçılık altında çok açık Türkiye düşmanlığı yapılmaktadır. Bazı şaibeli isimler Türk düşmanlarının değirmenine su taşımaktadır.
Tarihinde sömürgecilik ayıbı olmayan bir milletiz.
Sağ dediler, sol dediler, alevi, sünni, Kürt, Türk dediler... Çok büyük acılar yaşattılar. Gençlerimiz üniversiteleri esir alan kör şiddetin kurbanı oldular. Nice dramatik olay yaşandı. Hem 27 Mayıs öncesi hem de 12 Eylül darbesi öncesi hep gençleri kullandılar. Siyasete müdahale etmek için gençleri kullandılar.
Gençlerimizi birbirine kırdıranlar aynı odaklardı. Aşağı yukarı aynı ekonomik duruma sahip olan ülkeler koşarken biz geriye düştük. 2002'de göreve geldiğimizde Türkiye'nin bir daha bu tuzağa düşmemesi için çok dikkat ettik.
Birkaç ağaç bahane edilerek yapılan Gezi olaylarının ülkeye maliyeti 1,4 milyar dolardır. Bu olayla ülkemize büyük bir komplo kurulmuştur. Kimse kusura bakmasın ama biz bu gerçeklere gözlerimizi kapatamayız. Gezi olayları ile ilgili tarih ve millet hükmünü vermiştir. Bağımsız Türk mahkemeleri hükmünü verdi. Birileri sapla samanı karıştırarak gündeme getiriyor.
Özür bahsi açıyor. 11 sene sonra da olsa samimi nedamet cümlelerine ihtiyaç vardır. Gezi olayları ile ilgili özür dilemesi gereken varsa onlar demokrasiyi savunanlar değil asıl öz eleştiri vermesi gereken haftalarca sokakları gerilime boğanlardır. Milletin otobüslerini ateşe verenlerdir. Çıkıp özür dilemesi gerekenler hakaret pankartlarıyla AKM'yi kirletenlerdir. Çıkıp özür dilemesi gerekenler faizlerin tarihin en düşük seviyesine indiği başarılı bir dönemde Türkiye ekonomisine ağır fatura çıkaranlardır."