Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan '15 vekil' tepkisi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Küçükçekmece’de partisinin İstanbul İl Gençlik Kolları Kongresi öncesinde halka hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından kongre salonuna geçti. Kongredeki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'den İYİ Parti'ye geçen 15 milletvekiline tepki göstererek "Ey 15 milletvekili ya siz iradenizi nasıl oluyor da bu kadar ucuza satıyorsunuz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul Gençlik Kolları 5. Olağan İl Kongresi öncesi parti otobüsünden halka hitap etti. Erdoğan 16 yıl önce yola çıktıkları zaman "Uzun ince bir yoldayız / Gidiyoruz gündüz gece" dediklerini belirterek, "Gideceğiz gündüz gece ve şu anda da hamdolsun tam bir kırılma noktasındayız. Bunu niye söylüyoruz? Zira Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile artık bir dönüm noktasına gelmiştir. Bu dönüm noktası Türkiye'nin ileri atılım noktası olacaktır." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'nin tıklım tıklım dolu olduğunu ancak dışarıdaki vatandaşları selamlamadan içeri geçemeyeceğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'de, terörle mücadelenin başarılı bir şekilde devam ettirildiğini söyledi.

Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Kandil'de, Bestler Dereler'de mücadelenin kararlı şekilde sürdürüldüğünü dile getiren Erdoğan, "Şu anda Afrin'de etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 4 bin 500'e doğru ilerliyor. Öbür tarafta Kuzey Irak'ta 300'ü aşkın terörist etkisiz hale getirildi. İçeride Cudi'de, Gabar'da aynı şekilde teröristler etkisiz hale getiriliyor. Mehmetçiğimizi aldığı ilhamla yola kararlı yürüyor. Yahya Kemal'in güzel bir dörtlüğü var; 'Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi / Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın / Galib et; çünkü bu son ordusudur İslam'ın.' İşte bu millet, tarihinde destanları yazarken böyle yazdı." değerlendirmesinde bulundu.

Bugün, gençlerle özellikle birkaç hususu müzakere etmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, kongrenin ardından Özbekistan'a hareket edeceklerini, iki gün orada kaldıktan sonra Güney Kore'ye geçeceklerini, ardından perşembe gecesi tekrar Türkiye'ye döneceklerini kaydetti.

Reklam
Reklam

"CUMHUR İTTİFAKINI SANDIKLARDAN BAŞARIYLA ÇIKARALIM"

Erdoğan, gençlerin heyecanını 24 Haziran'a kadar devam ettirmelerini isteyerek, "Gençler, özellikle lise son sınıflardan, üniversitedeki arkadaşlarınıza kadar hepsiyle özellikle kucaklaşacaksınız. Hepsine inşallah bildiklerinizi anlatacaksınız. Bu heyecan daim olsun. Bu heyecan, devam olsun. Rehavet yok, heyecan var. Bu heyecanla tüm Türkiye gençliğini ayağa kaldıracaksınız. Rehavet yok, 'Ya nasıl olsa Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, bakanlarımız koşuyor yeterli.' yok. Ne diyor Rabb'imiz, 'Ancak çalıştığınızın karşılığı vardır.' diyor." şeklinde konuştu.

Gençlere "Rabia"yı bilip bilmediklerini soran Erdoğan, "Esma kızımızı da biliyorsunuz değil mi? İşte o Esma, Rabb'im cennetiyle, cemaliyle inşallah müşerref kılsın. Bizim Esmalarımızı da inşallah orada onlarla buluştursun. Rabb'im bize de inşallah şehadet makamını lütfetsin. Bundan daha güzel makam var mı? 'Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' O kadar." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Gençler şimdi Rabia'mızda neler var? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Tek millette ne var? 81 milyon var. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Arap'ıyla, Boşnak'ıyla, Arnavut'uyla, Roman'ıyla velhasıl, 81 milyon tek millet. Bizde ayrım yok. Niye? Rabb'im öyle emrediyor da onun için. Bizi Rabb'im kavimlere, kabilelere ayırmış. Niye? Birbirimizle iyi tanışalım, anlaşalım diye. Üstünlük Türk, Kürt, Laz, Çerkez olmakta değil, üstünlük ittika ile takva ile kim Allah'a daha yakınsa, en üstün odur. İkincisi tek bayrak. Şu bayrağımızı görüyorsunuz değil mi? Rengi şehidimizin kanından, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. Üç, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.

"BU İTTİFAKTA HASSAS OLACAĞIZ"

780 bin kilometrekare ile biz tek vatana sahibiz. Gençler, biz 780 bin kilometre kareye nereden geldik biliyor musunuz? Ah ah 15 milyon kilometre kareden, 780 bin kilometre kareye indik. Nerelerden nereye. Şimdi bu PKK, bu FETÖ, bunlar bölmek istediler. Bölemeyeceksiniz, böldürmedik, böldürmeyeceğiz. Ne yaptık? Ne yaptık? Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te F16 olduk, yeri geldi SİHA olduk. Bunlarla tepelerine tepelerine indik. Buradaki kararlılığımızı koruyacağız. Çünkü biz bu ülkede, şunu bilin 81 milyona aşığız. Bizde ayrım yok. Biz bu milletin dertlisiyiz. İnşallah gelecek daha iyi olacak. Dört, tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devletimiz yok. Başka devlet arayanlar hadi oraya gitsinler, isterlerse biletlerini de veririz, oraya. Bizim için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka asla. Sizleri işte bu dört esası teşkil için bir yere davet ediyorum. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bizi yıkabilirler mi? 24 Haziran'da sandıkları hep birlikte patlatalım inşallah. Cumhur ittifakını sandıklardan başarıyla çıkaralım. Onun için MHP, Büyük Birlik Partisi ile yaptığımız bu ittifakta hassas olacağız. Kardeş anlayışı içerisinde beraber çalışacak ve Allah'ın izniyle neticeyi alacağız."

Reklam
Reklam

15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNİ ANDI

Erdoğan, Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul Gençlik Kolları 5. Olağan İl Kongresi'ndeki konuşmasına da, din, dil, ırk, renk, mezhep ayrımı gözetmeden Türk milletinin yardım kuruluşlarının genç neferlerini, Afrin, El Bab, Cerablus, Cudi, Tendürek'te teröristlere aman vermeyen Mehmetçikleri, polisleri, jandarmaları, güvenlik korucularını selamlayarak başladı.

15 Temmuz şehitleri Erdoğan, "Şehit Abdullah Tayyip Olçok'u, Mahir Ayabak'ı, Mutlu Can Kılıç'ı, Rüstem Resul Perçin'i, Kadir Işık'ı, Özgür Mustafa Karasakal'ı, Halil İbrahim Yıldırım'ı, Engin Tilbaç'ı rahmetle yad ediyorum. Rabbim cennetinde bizleri buluştursun inşallah." ifadesini kullandı.

Vatanı böldürmediklerini ve de böldürmeyeceklerini, kararlılıkla yürüyeceklerini vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin kardan aydınlık geleceği için canlarını feda eden terörle mücadele şehitlerine, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları'nda ebediyete uğurlanan şehitlere Allah'tan rahmet diledi.

Reklam
Reklam

Bu ülkenin asırlardır ölümü öldüren o yiğitler sayesinde ayakta olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bu millet şehitleriyle yaşayan, onları baş tacı eden bir millettir. Rabbim şehitlerimizin mekanlarını cennet, makamlarını ali eylesin." dedi.

Açe, Bağdat, Saraybosna, Sana ve Kahire'nin gençlerini de selamlayan Erdoğan, "Kendilerine acı vatan Avrupa'yı yurt kılan, başarılarıyla, dayanışmalarıyla, göğsümüzü kabartan bütün gurbetçi gençlerimize selam ve muhabbetlerimizi iletiyorum. İsrail zulmüne, İsrail'in devlet terörüne boyun eğmeyen, Filistin'in her biri direniş abidesi gençlerimizi selamlıyorum. Türkiyeli genç kardeşlerimin yüreklerinin onlarla birlikte attığını buradan ifade ediyorum." diye konuştu.

Çatışma, açlık ve yoksulluktan kaçarken Akdeniz'in azgın dalgalarında sevdikleriyle kucak kucağa can veren umut yolcusu gençleri de selamlayan Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Gençlik Kolları'nın tüm mensuplarını, İstanbul'un gençlerini, Türkiye'deki gençleri de muhabbetle selamladığını belirtti. Erdoğan, kongrenin başarılı geçmesi, Türkiye, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu. 2001 yılından beri gençlik kollarında çalışmış, büyük ve güçlü Türkiye davasına gönül vermiş gençlere şükranlarını sunan Erdoğan, bugünkü kongrede emaneti devreden dava arkadaşlarına da teşekkür etti.

Reklam
Reklam

"DÜŞMANLARINA YANCILIK YAPMAYI SİYASET ZANNEDEN MUHTERİSLER"

Bugüne kadar nasıl mücadelelerini gençlerle sırt sırta vererek yürüttülerse, bundan sonra da aynı şekilde bu yola devam edeceklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Siyaset özünde millete hizmet yarışıdır. Siyasetçinin var oluş gayesi de ülkeye, millete ve elbette oyunu aldığı seçmene en güzel, en kaliteli şekilde hizmet etmektir. Siyaset, ilkelerle, prensiplerle, belli değerlerle yapılan, yapılması gereken bir iştir. Ahlakı, ilkesi olmayan siyasetin ne ülkeye ne de millete faydası olur. Rüzgar gülü gibi esintiye göre yön değiştiren, eğilip bükülen bir siyasi anlayış, popülizmin bataklığında debelenmeye mahkumdur. Türk siyasi hayatı bu açıdan gerçekten ibret verici hadiselerle doludur. Siyasi tarihimizde bir tarafta ülkemize hizmet için asil devlet adamları, diğer tarafta da üç kuruşluk menfaati için kırk takla atan şahsiyet fukaraları vardır. 90 yıllık siyasi geçmişimizde, milletin emanetini canı pahasına koruyan kahramanlar olduğu gibi darbecilere selam duran, tankları görünce sıvışıp kaçan korkaklar da vardır. Türk siyasetinde ülkenin bekası için kurşun yağmuru altında kenetlenenler olduğu gibi ülke düşmanlarına yancılık yapmayı siyaset zanneden muhterislere de rastlanır.

Reklam
Reklam

Bu ülkenin siyasi geçmişi bir bakıma erdemli siyaset yapanlar ile ahlaksız, ilkesiz siyasetçilerin mücadele sahası olmuştur. Farklı partiler ve politik karakterler üzerinde bu iki anlayış daima birbiriyle mücadele etmiştir. Merhum Menderes'in bir sabah vakti, dar ağacında sonlanan hayatı işte bu kavganın tarihidir. Merhum Özal'ın ömrünün son yılları, ülkenin ve milletin sırtına kene gibi yapışan asalaklarla mücadeleyle geçmiştir. Rahmetli Erbakan, merhum Türkeş, merhum Yazıcıoğlu gibi siyasetçilerin tamamı, sırf bu vatana bağlılıkları ve millete sevdaları dolayısıyla muhterislerin hedefi olmuş, onların saldırılarına maruz kalmıştır."