Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin, "Zaten bitti. Şu andaki zillet ittifakı, benim ifademle illet ittifakı, bunlarla bizimki birbirine benzer bir şey değildi." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atakule'de buluştuğu gençlerin sorularını yanıtladı. Program, Twitter, Facebook ve Instagram gibi sosyal medya hesaplarından canlı yayımlandı.
Ankapark'ın açılışını yaptıklarını ve 2 milyon 600 bin kişinin ziyaret ettiğini belirten Erdoğan, "Sayın Özhaseki, benim bir ricam olsa, oranın işletmecileriyle bir görüşsen, yani bu Ankapark'ı 31 Mart akşamına kadar değil de-inşallah seçimi kazanacağınıza da inanıyorum- bir meclis kararı hemen almak suretiyle 23 Nisan akşamına kadar açık tutsanız ücretsiz olarak. 23 Nisan'ı da orada kutlama imkanları olsa. Böyle bir fırsatı tüm gençliğimize verirsek inanıyorum ki çok hayır dualarını alırız, isabetli olur. Tamam mı?" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Ankapark'ın yapımına başta Mimar ve Mühendisler Odası olmak üzere, şu anda CHP'nin adayı olan kişinin de karşı çıkanlardan olduğunu vurgulayarak, "İşte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne karşı çıktılar. Yani nerede hayırlı bir iş yapıyorsunuz, bunlar hemen onun karşısına çıkıyorlar, 'istemezük'. Yapılan işin benimle bağlantılı olan bir şeyi yok ki. Yani bizim Cumhurbaşkanlığı sürecimiz belli. Bizden sonra başkaları gelecek. Bu milletin, bu memleketin, devletin." diye konuştu.
- 5 milyon cilt kitap olacak
Birkaç ay içerisinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kütüphanenin biteceğini bildiren Erdoğan, burada 5 milyon cilt kitabın olacağını, hepsinin akıllı bir ortamda elektronik kayda girdiğini aktardı.
İkramların da yapılacağı kütüphanenin 24 saat açık olacağına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu ikramlarla beraber orada gelip ne kadar ders çalışacaksan çalış. Manisi yok. Amerika'da bunu yapıyorlar. Mesela büyük kızım İndiana'da okurken zaman zaman kendisini aradığımda ve neredesin kızım dediğimde, 'Baba okuldayım. 'Ya bu saatte okul olur mu?' 'Baba burada kütüphane 24 saat açık ben de şu an derslerimi çalışıyorum.' derdi. Oradan da benim hafıza kayıtlarımın içerisindeydi. Onlar yaptığına göre biz niye yapmayalım, biz de bunu yapalım dedik ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin içerisine o muhteşem kütüphanemizi yaptık, yapıyoruz. Birkaç ay içerisinde bitiyor. İnşallah hepiniz oranın tadını alacaksınız."
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğrencisi bir gencin, kampüslerinin merkeze uzak olduğunu ve ulaşımın 2 saat sürdüğünü bildirerek, metro hattı projesinin bitiş tarihini sorması üzerine Erdoğan, "Şu anda ihale aşamasında olan bir konumda. İhalesi yapıldığı andan itibaren de süratle burası bitirilecek. Aynı zamanda Ulaştırma Bakanlığımızın da projeleri kapsamında." bilgisini verdi.
- "Bunlara oy veren kardeşlerimizi uyarmamız lazım"
Erdoğan, başka bir soru üzerine de HDP'nin PKK'nın siyaset kanadı olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Zaman zaman siyaset kanadı olmayı dahi hazmedemeyip mesela çıkıyor kadın, 'Biz sırtımızı YPG'ye, PYD'ye dayadık.' diyor. Bu kadar artık hazımsız noktaya geldiler. Oraya sırtını dayadığını söylüyor. Bunlar akıllı bir siyasetçi olsa sırtını oraya dayasan bile bunu söyleme. Ama bunu söyleyecek duruma geldiler. Demirtaş ne diyor? 'Biz bölücü terör örgütünün başının heykelini dikeceğiz, heykelini.' diyor. Bu adamlar şirazesinden çıkmış. Yani bizim bunları izah etmemiz için herhalde daha başka bir şeye gerek yok. Ancak bunlara oy veren kardeşlerimizi uyarmamız lazım. Uyaralım ki bu yanlışın içerisine düşmeyelim. Bir tanesi çıkıyor, 'Kürdistan'da oylar HDP'ye, Batı'da da AK Parti ile MHP'ye oy yok.' diyor. Benim ülkemde 'Kürdistan' diye bir bölge var mı? Yok. Bizim ülkemizde Güneydoğu var, Doğu Anadolu var, Karadeniz var, Akdeniz var, Orta Anadolu var, Ege'miz var, Marmara'mız var. Ama bizde 'Kürdistan' diye bir bölge yok. Bu ifadeyi kullanmak ne demektir biliyor musunuz? Bu ifade bizim 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarını bölme operasyonudur. Bu ecdada ihanettir. Tarihimize ihanettir. Sen benim topraklarımı nasıl böyle bölücü bir ruhla 'Kürdistan'da şöyle' diyebilirsin. Kürdistan var. Nerede var? Irak'ın kuzeyinde var. Eğer sen Kürdistan'ı çok seviyorsan al yanına da senin gibi düşünenleri beraber defol git, Kuzey Irak'taki Kürdistan bölgesinde yaşa."
- "Her şeyimiz açık"
Türkiye'de "Kürdistan" diye bir bölge olmadığını yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Daha da ileri gidiyorlar yine aynı şekilde bakıyorsunuz yalan söylüyorlar. Diyorlar ki 'Bizim kimseyle bir pazarlığımız yok.' Ama hepsi pazarlık odalarında yakalandılar, yakalanıyorlar. Ve şu anda meclis listelerinden sızma hareketi yapıyorlar. Örneğin Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de niye aday göstermediler? Bu bir şeyi göstermiyor mu? Bu oradaki malum ittifak yaptıkları siyasi partilerle, onları zayıf düşürmemek için aday göstermeme yoludur. Gösterir, göstermez onlar ayrı mesele. Ama burada bir gerçeği ortaya koyalım. Bizim Cumhur İttifakı olarak her şeyimiz açık. Biz MHP ile ittifakımızı yaptık. Bu yola bu şekilde devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Temennim odur ki bizim 15 Temmuz bu katil Feto'nun operasyonu neticesinde MHP ile kurduğumuz bu ittifakın pazara kadar değil, mezara kadar devamını sağlamaktır. Çünkü bölünmek bir şey kazandırmıyor. Ama ittifak bize çok şeyler kazandırır."
- "40 yıllık bir yerleşim planıydı, bir operasyondu"
Erdoğan, "Yenikapı ruhu" diye ifade ettikleri toplantıyı anımsatarak, bu toplantıya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da davet ettiklerini ancak gelemeyeceğinin söylendiğini anlattı.
Daha sonra ise Kılıçdaroğlu'nun cumartesi günü yapılacak olan mitinge cuma akşamı geleceğinin bildirildiğini aktaran Erdoğan, şunları söyledi:
"Peki niye o ana kadar hayır da son anda evet. Daha sonra 'Yenikapı ruhundan koptuğunu, Yenikapı ruhunu tanımadığını' söyledi. Onu da geçelim. 15 Temmuz gecesi biz Marmaris'teyiz. Damadım, eşim, kızım, torunlarım. Olay patlak verince oradan hareket ettik. Tabii ben son ana kadar pilota nereye ineceğimizi söylemedim. 'Ankara mı, İstanbul mu?' diye sorduğunda. 'Belli bir noktaya geldikten sonra sana söyleyeceğim.' dedim. Fakat ilginç olan meğerse 23.15'te Bay Kemal, Atatürk Havalimanı'na inmiş ve oradan Feto'cular tankların arasından bunu alıp, Bakırköy Belediyesine götürmüşler. Yani bütün o operasyonu Bakırköy Belediyesinde kahvesini yudumlayarak takip ediyor, izliyor. Tabii 01.15'te de biz Atatürk Havalimanı'na indik. On binler maşallah oradaydı ve 16 saat biz oradan İstanbul Valisi, 1. Ordu Komutanıyla beraber süreci yönettik. Hamdolsun 16 saatin sonunda iş bitti. Şimdi on binler malum cezaevinde, bunun hesabını veriyorlar. Yargılama süreçleri devam ediyor. Ağırlaştırılmış müebbet alan var, müebbet alan var. Tabii kaçanlar kaçtı. Onları da izliyoruz. Yakaladıklarımızı getirtiyoruz falan. Bu süreç devam ediyor. Silahlı Kuvvetlerimizin içerisine sızdılar, polis teşkilatımızın içine sızdılar, bakanlıkların içerisine sızdılar. Gerçekten bu tabii 40 yıllık bir yerleşim planıydı, bir operasyondu. 40 yıl içerisinde bunlar bu yerleşimi yaptılar ve bugünlere öyle gelindi."
- "Yatırımcılar orada yatırım yapmayı bekliyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çözüm Süreci"ne de değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz 'Çözüm Süreci' olayında da özellikle orada tepe noktadan öte bizim tabanı bütünleştirme hareketi olarak onlarla değil, Dolmabahçe'deki benim çalışma ofisimde bütün bu ülkedeki kanaat önderlerini oraya davet etmek suretiyle, oturup yaptık. Bunun için de ilim, kültür sanat adamları vardı, iş adamları, odaların temsilcileri vardı. Onların da temsilcileri vardı. Orada bunları bu şekilde konuştuk. O toplantılarımıza katılanlar yaklaşık 100 civarında. Bunları biz Güneydoğu, Doğu Anadolu'da çalışmalara gönderdik. Yazarlar hepsi toplandılar onlarla görüşmeler yaptılar vesaire. Ama bunlar ne yazık ki orada alınan kararlara sadık kalmadılar. Bunu da hemen ilk seçimde filan gösterdikleri gibi dağlardan gelen emre uymak suretiyle de aldığımız kararların tamamen aksine hareket ettiler. Şu andaki gerek malum zillet ittifakı gerek benim ifademle illet ittifakı bunlarla, bizimki birbirine benzer bir şey değildi. Zaten bitti. Bundan sonra da aramızda böyle bir ittifakı onlarla görüşmek, kurmak... Zaten direkt onlarla olan bir şey değildi. Ülkemizin ileri gelen kanaat önderlerinin de katıldığı çalışmalardı. Onlarla beraber bunu yaptık. Temenni ederim ki şu anda bizim Güneydoğu'da, Doğu'da yaptığımız çalışmalar tarihte olduğu gibi... Çünkü benim oradaki mazim çok eskidir. Siyasette gençlik yıllarımdan itibaren o bölgede çalışmalarım var. İnşallah bu işleri çözeriz, çok daha iyi bir noktaya geliriz. Barış bölgeye tamamen hakim olur. Hakim olması lazım ki oraya yatırımlar gelsin. Eğer bu olmazsa Güneydoğu'ya yatırım beklemeyelim. Ama halledersek yatırımcılar orada yatırım yapmayı bekliyorlar, istiyorlar. İnşallah bunu da başaracağız diye düşünüyorum."
(Sürecek)