Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle buluştu: (1)

"(Akşener'in ifadeleri) 40 yıllık siyasi hayatı bunlarla mücadele ede ede geçmiş olan bir Erdoğan'a sen bunu söyleyemezsin, bu senin ne haddinedir ne de sana böyle bir fırsatı kimse vermez" - "Filistin dendiği zaman benim ciğerlerim adeta sese gelir ve o, Filistin'in haritadaki yerini bilmeyecek kadar zavallıdır" - "Şimdi utanmadan sıkılmadan kalkıp beni Netanyahu ile aynı kefeye koyacak kadar ahlaksızlaşan siyasetçi var" - "Benim İsrail'in Başbakanı ile Davos'ta bir maceram oldu. Davos'ta o zamanki İsrail Başbakanına verdiğim cevabı tüm dünya biliyor" - "Netanyahu hiçbir zaman bizim dostumuz olmamıştır, olmayacaktır. Netanyahu'ya karşı bugüne kadar verdiğimiz mücadeleyi bundan sonra da vererek yolumuza devam edeceğiz" - "Kısmi kapanmayla tam kapanma arasında farkı çok açık net gördük. Şimdi hedef 5 bine inmek, 5 bine indiğimiz andan itibaren çok daha rahatlayacağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kendisini İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya benzetmesiyle ilgili, "40 yıllık siyasi hayatı bunlarla mücadele ede ede geçmiş olan bir Erdoğan'a sen bunu söyleyemezsin, bu senin ne haddinedir ne de sana böyle bir fırsatı kimse vermez." dedi.

Erdoğan, Kütüphane Söyleşileri'nin ikincisinde Millet Kütüphanesi'nde gençlerle bir araya geldi.

Gençlerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Kovid-19'la mücadele kapsamında aşı konusuna ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'nin dünyadaki aşı uygulamasında hemen hemen en önde gelen ülkelerden biri olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

11,5 milyonu ikinci doz olmak üzere toplam 26,5 milyon aşılama yapıldığı bilgisini paylaşan Erdoğan, "Şimdi 26,5 milyon aşılama tabii önemli bir rakam. Şimdi dünkü Kabine Toplantısı'ndan sonra attığımız adımla birlikte hızla bu daha da artacak." diye konuştu.

Yaş gruplarında 65 yaş grubu üstünün bitirildiğini ve aşağı doğru inildiğini anımsatan Erdoğan, "Zaten 18 yaş altıyla ilgili bir aşılama olayı şu anda söz konusu değil ama oraya kadar olan bölümde değerlendirmeleri Sağlık Bakanlığımız yapmış vaziyette. Onların aşılamalarını da yoğun bir şekilde, örneğin öğretmenlerde 3'te 1'ni bitirdik. Ama aynı şekilde şu anda jandarmada, polisimizde bütün silahlı kuvvetlerde diyoruz ki hiç kalmasın. Sağlık zaten tamam onu bitirdik ve bundan sonraki süreci de yine yoğun bir şekilde inşallah bitireceğiz. Yani biz bu süreci aşılamayı bitirmek suretiyle devam ettiriyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Bir gencin, sosyal medyada "kısıtlama döneminde turistlere serbest, vatandaşa yasak" diye bir algı oluştuğunu ifade ederek bu konudaki düşüncesini sorması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

Reklam
Reklam

"Yani şunu arkadaşlar, iyi değerlendirmemiz lazım, yani 'turistlere serbest, vatandaşa yasak' fikri, bunların hepsi sadece 'İktidarı biz nereden çökertiriz, iktidarı biz nereden zayıf düşürürüz?' Şimdi bu sabah bir televizyon kanalında baktım ki bir açılış yapılıyor bir yerde, 'turizm çöktü' diyor bu yeni siyasete giren şahıs. Biz göreve geldiğimizde 12 milyon dolar gibi turizm geliri vardı ama biz bu rakamı 35 milyar dolara kadar çıkarttık. Ama şu anda bir koronavirüs döneminden geçiyoruz ve turist vesaire bunlar zaten gelemiyor, gelenler öyle veya böyle bazı riskleri göze alarak geliyor. O riskleri göze alarak gelenlere de biz diyeceğiz ki, 'sen riskleri her ne kadar göze alarak geldiysen de sokaklarda dolaşamazsın arkadaş.' Gelmiş zaten, yani ona biz niçin kapıyı kapatalım? Yani oradan 3-5 dolar veya avro girecekse ülkemize, bırak girsin. Zaten nerelere nasıl para harcayacağı da belli."

- "Siyasi dezenformasyon"

Bu konularda yapılan işin tamamen siyasi bir dezenformasyon olduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Bunlara ben hiç kulak asmıyorum ve yanlış bir yaklaşım diyorum. Şu anda diyelim Sultanahmet Meydanı'nda zaten birçok yer kapalı, dolaşan turistler de orada bakıyorsunuz işte halı vesaire bazı şeyler satın alıyorsa alıyordur, onlara da sen kapıyı niye kapatacaksın? Bırak yapsın alışverişini. Yani Türkiye'ye oradan girecekse döviz vesaire bırak girsin. Çünkü sıkıntı zaten bu aya kadar böyle devam etti. Şimdi biz kapıları nasıl açarız, nasıl turistleri bir an önce ülkemize sokarız, bunun arayışı içerisindeyiz. Bunun için birçok Avrupa ülkesiyle görüşmeler yapıyoruz, 'bir an önce kapılarınızı açın, kapılarımızı açalım' diyoruz. Ve Kültür Turizm Bakanım örneğin dün Rusya'daydı, öbür tarafta işte biz İngiltere'yle görüşmeler yapıyoruz, Almanya'ya görüşmeler yapıyoruz. Niçin? Buralardan bir an önce turistler gelsin diye. Ama kalkıp da 'turiste açık, öbür tarafta yerliye kapalı' böyle bir şeyin propagandasını yapmak bu sosyal medyanın sadece sahtekarlığı ve sosyal medyanın ülkemizi içeriden vurmasına yönelik kampanyasından başka bir şey değildir."

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanı Erdoğan, turistlerin ülkeye girmesi konusunda Kovid-19 kapsamındaki her türlü tedbirin alındığını da ifade etti.

Erdoğan, "Hepsinin bir defa belli süresi var, yani 10 gün test, bunu olacak, o testi olmadan zaten gelemiyor. Hatta hatta bazıları ülkemizde bu testi olma durumunda kalıyor. Bütün bu tedbirlerin hepsi anlaşmalı olduğumuz ülkelerle bu şekilde yapılıyor. Ama işte sosyal medya diyorum ya, sosyal medya biz bu iktidarı nasıl vururuz, Erdoğan'ı nasıl tökezlettiririz, yaptıkları iş bu." diye konuştu.

- "Başarabilecek güce sahip olduğumuz için bu adımları atabildik"

Tam kapanmanın sonuçlarının sorulması üzerine Erdoğan, vaka sayılarında ciddi anlamda düşüş olduğunu söyledi.

Vakaların 10 binlere inmesinin alınan kararlı adımların neticesi olduğunu dile getiren Erdoğan, "Kısmi kapanmayla tam kapanma arasında bu farkı çok açık, net gördük. Şimdi hedef, her şeyden önce 5 bine inmek, yani 5 bine indiğimiz andan itibaren tabi çok daha rahatlayacağız." dedi.

Vaka sayılarıyla birlikte vefatların da azalacağını aktaran Erdoğan, bunu başarmak için her türlü tedbiri aldıklarını vurguladı.

Reklam
Reklam

Esnafa yönelik tedbirlere de değinen Erdoğan, restoranların, kafelerin, berberlerin, kuaförlerin ve diğer esnafın durumunun kabine toplantısında masaya yatırıldığını söyledi.

Erdoğan, alınan kararlar arasında çok ciddi nakdi yardımlar bulunduğunu, 3 bin liralık, 5 bin liralık nakdi yardımların Kabine toplantısının ardından açıklandığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bütün bunları açıklarken, dikkat edin, yani bunu biz nereden veriyoruz? Bunları biz eğer güçlü bir devlet olmamış olsak bunları verebilecek atabileceğimiz adımımız da olmaz. Ama bunu başarabilecek bir güce sahip olduğumuz için bu adımları da atabildik, atıyoruz ve atacağız. Şu anda da hamdolsun iyi bir noktadayız." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin aşı konusunda dünyada sayılı ülkeler arasında olduğunu dile getiren Erdoğan, başta öğretmenler olmak üzere polis, jandarma gibi öncelikli kesimlerin aşılanma sürecini de devam ettirdiklerini söyledi.

Bu konuyla ilgili dün kararlı bir adım atıldığını ve süratle aşılamanın devam ettirileceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

"Özellikle BioNTech Almanya'dan onu bol miktarda getirelim istiyoruz ve öbür taraftan Çin'den beklediğimiz aşılar var. Dün gerek danışmanım ve gerekse Kültür Turizm Bakanım, Sağlık Bakan Yardımcısı birlikte Rusya'daydılar, Rusya'da görüşmeler yaptılar, Rusya'dan acaba ne kadar aşı alabiliriz, onun görüşmeleri yapıldı. Yani koşturuyoruz, istiyoruz ki yerli, milli aşı gelmeden önce bu aşılarla süreci bir defa devam ettirelim ve kimseye de bu noktada muhtaç olmayalım. Ve bu süreci hızla devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz ve inşallah da bu ölüm sayılarını çok dikkate alıyorum, bunları daha da düşürelim ve vaka olayını da yine inşallah 5 bin, 5 binin altına indirelim diyoruz ve bu çalışmaları da kararlı bir şekilde sürdürelim."

- "Oralarda bizi temsil edecekler"

Bir gencin, ülkede "yabancı öğrenci" sayısının artmasına ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak, Başkanı olarak "yabancı öğrenci" ifadesini kullanmak istemediğini, "küresel" veya "uluslararası" ifadesini kullandığına işaret etti.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin bu noktada 200 bin öğrenciye çıktığını ve dünyada saygın, sayılı ülkeler arasına girdiğini anlatan Erdoğan, bu kabulün artarak sürdüğünü, kararlılıklarını aynen devam ettireceklerini bildirdi.

Küresel öğrencilerin Türkiye'den ayrıldıktan sonra kendi ülkesinde veya gittikleri herhangi bir yerde Türkiye adına bir misyon şefliği yapacaklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yani Türkiye'nin oralarda bir misyon şefi olacak. Oralarda adeta bizi temsil edecekler. Ve bizim adımıza oralarda birçok propagandalar yapacaklar. Şimdi zaman zaman gittiğim değişik yerlerde bizde okuyup yetişmiş, bizden ayrılıp gitmiş olan öğrencilerin bu noktadaki bizim lehimizde yaptıkları propagandaları biliyorum. Bu da tabii bizi ciddi manada sevindiriyor. İnanıyorum ki bundan sonraki süreç çok daha farklı olacak, çünkü branşlar daha da yayılıyor, çok daha değişik branşlarda ülkemizde okuyup yetişip ondan sonra giden bu evlatlarımız, bu öğrencilerimiz Türkiye'nin adına oralarda çok ciddi propagandalar yapacak, bizim birer propagandistimiz olarak kendi ülkesinde de gittikleri farklı ülkelerde de bu çalışmaları yürütecekler, bundan hiç endişeniz olmasın. Onun için de siz bu öğrencileri sahiplenin, bunları adeta kendi adımıza yetiştirip kendi ülkelerine veya gidecekleri herhangi bir ülkede bu çalışmaları yapmalarına yardımcı olalım."

Reklam
Reklam

- "Filistin dendiği zaman, benim ciğerlerim adeta sese gelir"

Bir gencin uluslararası medyanın ve batılı devletlerin Filistin'de yaşananlara sessiz kaldığını ifade ederek, "Bu insan hakları ihlalleri ve bu zulüm ne zaman son bulacak, görüşleriniz nelerdir?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları anlattı:

"Her şeyden önce olayı uluslararası bazda değerlendirmeyelim. Maalesef ülkemizde de aynı kafada olan, aynı yanlışı ortaya koyan siyasi liderler var. İşte şu anda muhalefetin bir kanadı örneğin benim Netanyahu ile adeta aynı çizgide olduğumu söyleyecek kadar Grup Toplantısında bir açıklama yapıyor. Filistin dendiği zaman, benim ciğerlerim adeta sese gelir ve o Filistin'in haritadaki yerini bilmeyecek kadar zavallıdır. Ben ise, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 47'den bugüne bu terör devleti İsrail'in Filistin'i nasıl topraklarını işgal edip 47'den itibaren bugünlere geldiğini Genel Kurul'da haritayla göstermişimdir."

Gençlerin belki birçoğunun o konuşmayı izlediğini, 1947'den bugüne kadar nasıl o toprakların işgal edile-edile küçüldüğünü ve bugün adeta işgal devleti, terör devleti İsrail'in, Filistinlilere yaşanacak yer bırakmadığını anlattığını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şimdi utanmadan sıkılmadan kalkıp beni Netanyahu ile aynı kefeye koyacak kadar ahlaksızlaşan bizde siyasetçi var. Ve bir kadın olması hasebiyle daha ileri gidecek değilim, ama ben bugüne kadar Netanyahu'yla bir araya gelmiş dahi değilim. Ben Şaron'la bir araya geldim, benim biliyorsunuz bir de yine İsrail'in Başbakanı ile Davos'ta bir maceram oldu. Davos'ta da o zamanki o İsrail'in Başbakanına verdiğim cevabı tüm dünya biliyor. Bunlar çünkü çocukları katlederler şehit ederler, kadınları katlederler şehit ederler, yaşlı insanları katlederler şehit ederler, siz busunuz dedim, bunu orada söyledim, Davos'ta söyledim, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda söyledim. Yani bunu söylemiş ve 40 yıllık siyasi hayatı özellikle bunlarla mücadele ede ede geçmiş olan bir Erdoğan'a sen bunu söyleyemezsin. Bu senin ne haddinedir, ne de sana böyle bir fırsatı kimse vermez. Bundan sonraki süreçte de bizim Filistinli kardeşlerimize olan desteklerimiz gerek insani yardım konusunda, gerek diğer konularda, şimdiden söylüyorum kendisine; bugüne kadar Filistin’e Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yapmış olduğu tüm destekler AK Parti iktidarı dönemindedir. Hanımefendi, önce bunu bir öğren, ne yapmışız bunu bir öğren. Hastanelerine varıncaya kadar biz bunları oralara yaptık. İnsani yardımları yaptık ve bunun dışında birçok desteklerimizi yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Bunu da tabii özellikle bilmesini isterim. Ama bilmez, bunların böyle bir derdi yok. Bunlar eninde sonunda nereye varırlar? Ha bunlar Esed’in yanında yer alırlar, bunlar Filistin’e karşı düşman olanların yanlarında yer alırlar. Bunlar ne derlerse desinler, Netanyahu hiçbir zaman bizim dostumuz olmamıştır, olmayacaktır ve biz de Netanyahu'ya karşı bugüne kadar verdiğimiz mücadele neyse, bundan sonra da ayın mücadeleyi vererek yolumuza devam edeceğiz."

(Sürecek)

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz