Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hak Yolunda Kefenimizi Giydik

Oktay ENSARİ- Zafer BARIŞ-Doğan BİLMEZ/KAYSERİ, Eşi Emine Erdoğan ile birlikte, Kayseri’de düzenlenen toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda halkı ‘Rabia’ işaretiyle selamladı. 10 Ağustos 2014 seçimlerinde Kayseri'nin kendisine yüzde 64 gibi rekor bir oy verdiğini kaydeden Erdoğan, "Kayseri’de toplam 498 milyon TL’ye mal olan 50 tesisin açılışını yapıyoruz. Ayrıca Kayserispor’un Spor Toto Süper Lig’e yükselmesini kutluyoruz. Ancak Kayseri Erciyesspor da PTT 1. Lig’e düştü. Ama ben bunu anlamıyorum, biri çıkıyor, biri iniyor. Bunda da bir ticari denge var herhalde’" dedi.
Açılışını yaptığı tesisler hakkında bilgiler veren Erdoğan, şunları söyledi:
"Kayseri, hizmetin kıymetini bilir. Başbakanlık dönemimde yaptıklarımızı kısaca anlatmak istiyorum. Niye biliyor musunuz? Birileri cek, cakla konuşuyor. Gelince memura şunu, bunu vereceğim diyor. Çünkü bunların sırtında boş yumurta küfesi var. Merkez Bankası’nı 27.5 milyar dolarla aldık, 127.5 milyar dolara çıkardık. Merkez Bankası’nın içini nasıl boşaltırızın hesabındalar. Ben her partiye eşit mesafedeyim, gönlümde bir aslan yatıyor, o başka. Ben gelirken ne dedim, ‘Ben milletin yanındayım’’ dedim."
" DÜZCE DEPREMİNİN ALTINDA KALDILAR"
Kendilerinden önceki koalisyon iktidarını eleştiren Erdoğan, "Bunlar Düzce depreminin altında kaldılar. Biz Bingöl depremini gördük, Van depremini gördük. Anında hemen oralara gittik ve yeni bir Bingöl, Van, Simav inşa ettik. Bunların sıkıntısını hiç duydunuz mu? Yolsuzlukların olduğu bir iktidarda bunları yapamazdık. Ama Düzce depreminde bunlar kaldılar. Şimdi kalkmışlar bunlar bize dürüstlük dersi veriyorlar" dedi.
Asıl milliyetçinin kendileri olduğunu, Göktürk Anıtları’na yol yaptıklarını, Orhun Anıtları’nı ihya ettiklerini, Mostar Köprüsü’nü yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Geçenlerde Arnavutluk’taydık. Oradaki Namazgah yıkılmıştı. Şimdi biz oraya, başkentin tam merkezinde mükemmel bir cami yapıyoruz. Ne ecdadımız varmış be. Millilik bu" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Eğitimde 12 yılda 235 bin derslik yaptıklarını, üniversitesi olmayan il bırakmadıklarını anlatırken, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Lafla olmuyor bunlar, icraatla oluyor. Ana muhalefetin başı çıkmış, 'bir yılda bütün yurt ihtiyacını karşılayacağım' diyor. Ya dürüst ol. Biz senin SSK Genel Müdürlüğü’nü biliyoruz. Sen kendin diyorsun, o zaman SSK Genel Müdürüyken, ’10 yıl önce SSK daha iyiydi, sorunu siyasetçiler çözsün’ diyorsun. Yahu sen SSK Genel Müdürü olarak çözsene. Biz hizmete devam ettik ve ülkemizi kalkınma yolunda iyi bir noktaya getirdik. Her alandaki yatırımlarımız devam ediyor. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz buyuz. Biz eser bırakıyoruz."
"BÖLÜCÜ ÖRGÜT, PARELEL ÖRGÜT İŞBİRİLĞİ"
Erdoğan, muhalefetin kendisini cumhurbaşkanı seçtirmemek için çatı aday çıkarıp önünü kesmek istediğini, Ancak bunun tutmadığını anlattı. Şimdi de 7 haziran seçimleri için paralel örgüt ile bölücü örgütün işbirliği yaptığını ileri süren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"7 Haziran çok önemli bir yol ayrımı. Bir zamanlar okyanus ötesine verip veriştirenler, şimdi onlarla bal kaymak olmuşlar. Seçim beyannameleri de aynı. Sadece asgari ücret konusunda anlaşamıyorlar. Birisi 1400, birisi 1700 diyor birisi de çıkmış 5 bin lira diyor. Asgari ücret bir korumadır. Bu ücretin altında ücret veremezsin üstünde verebilirsin. Şimdi bunlar sadece hükümeti ve şahsımı hedef alıyorlar. Hadi hükümeti anlarım ama beni niye hedef aldınız. Yüksek Seçim Kurulu’na da gittiler. Kardeşim Cumhurbaşkanı konuşur, onu susturamazsın. Haklarını da yemeyelim, ortak bir iki tane projeleri var. Bunlardan birisi de Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldırmak. Ne günlere geldik? Ana muhalefet lideri geliyor, imam hatipleri kapatacakmış. Ancak Kayseri’de kapatmayacağını söylüyor. Seçim beyannamesinde, temel eğitimi 8 yıla çıkartıp imam hatiplerin orta kısmının kapatılması var. Bu kapatmak değil mi? HDP çıktı, Kur’an-ı Kerim’in Kürtçe basımını eleştiriyor. Sonra Diyanet İşleri Başkanı’nın makam aracına taktılar. Koskoca Diyanet İşleri Başkanı 1 milyonluk araca biner mi diyorlar. Yahu Diyanet İşleri Başkanlığı, dinimizin en önemli makamlarından biri. O makama tahsisli bu araç yakışmaz mı?"
MURSİ’YE İDAM HABERİNDE BASINI SUÇLADI
Mısır’da Mursi hakkında verilen idam kararıyla ilgili medyada çıkan haberlere değinen Erdoğan, yine basına yönelik suçlamalarda bulundu. Erdoğan, şunları söyledi:
"Mısır’da yüzde 52 oyla işbaşına gelen Mursi’yi ve 122 arkadaşını idam kararı aldılar. Türkiye’de de bu haberi, Doğan Medya Grubu nasıl verdi? Şok karar, 122 idam, diye verdi. Ey Doğan Grubu ben seni takmam. Bizim ölümümüz, şahsiyetlidir. Mursi’nin ölümü şahsiyetlidir. Zira çocukları da mahkemeye gitmediler. 'Biz bu mahkemeyi tanımıyoruz' dediler. O insanlar kimseyi öldürmediler. Ama buna rağmen, bu darbeci Sisi, kendi memurlarıyla bu kararı aldırttı. Avrupa ve batı ülkeleri, bu karara sesini çıkarmadı. Türkiye’de ufak bir olayı büyütenler, Mısır’daki bu kararı hiçbiri sesini çıkarmadı. Mısır’daki bu kararla, sandık ve demokrasi idam edilmiştir. Doğan Grubu sen de avucunu daha çok yalarsın. Beraber hareket ettiğiniz paralel yapı da çok avucunu yalar. Gerek Mursi konusu, gerekse şu adaletsiz hareketler, bize şunu gösteriyor. Mursi şayet idam edilirse ki inanmıyorum, inşallah idam edemeyecekler, terör örgütleriyle mücadele eden bir kardeşim şehitlik rütbesine erişmiş olacaktır. Ben de eğer böyle bir akıbete uğrarsam, rabbim inşallah bizlere de o kamamı lütfedecektir diye inanıyorum. Şehitler tepesi boş değil. Biri var bekliyor ve bir göğüs nefes almak için rüzgar bekliyor. Biz bu yola şehitler tepesinde kendimizi bekleyen yeri şerefle, şanla, gururla başımızın üzerine koyarak çıktık. Biz ölürsek bu yolda şehit oluruz. Asıl o malum takım, onlar ölünce ne olacaklar onlar düşünsün."
Konuşmasının bu bölümünde, Adnan Menderes'i asanların 'vatan haini' olarak anıldığını söyleyen Erdoğan, "Bunlara diyorum ki siz tehdidi bırakın. Evlatlarımızın geleceği için ne yapacaksınız onu anlatın. Ey Kılıçdaroğlu, ey Doğan Medyası, ey Pensilvanya, ey Kandil. Aslında cevap vermeye bile değmezsiniz ama size bir tek sözüm var. Hak yolunda kefenimizi giydik. Biz buna inandık, böyle iman ettik. Bizi tehdit ederek, yolumuzdan çevireceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu millet size ne kadar yanıldığınızı 7 haziranda bir kez daha gösterecek" dedi.
Erdoğan, konuşmasında, Necip Fazıl Kısakürek’in, "Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes, ey kahpe rüzgar, artık nereden esersen es" şiirini okudu.
"SUÇSUZSA ÇIKSIN GELSİN"
Devletin içinde devlet olmayacağını vurgulayan Erdoğan, "Şunların yaptığına bak Başbakanı dinliyor, bakanları dinliyor. Şu hale bakın. Bütün bakanlıklarda yaptıkları bu. Bunu da utanmadan, sıkılmadan dışarıya satıyorlar. Eğer suçsuzsa bu zat,. Çıksın gelsin. Gelemiyor. Neden gelemiyor? Suçlu ki gelemiyor. Ben 10 yıldır çağırıyorum, gelmiyor" ifadelerini kullandı.
Kayseri’deki toplu açılış törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk ve AK Parti Kayseri Milletvekilleri de katıldı.
MİTİNGTEN NOTLAR
* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saat 15.00'te başlayacağı açıklanan toplu açılış törenine saat 16.00’da geldi. Alandakilere koli koli su dağıtılırken, 30 dereceye ulaşan sıcakta bayılanlar oldu, 112 Acil yardım çadırında 37 kişiye müdahale edildi.
* Erdoğan, törenin yapıldığı Cumhuriyet Meydanı'na gelmeden önce 'Dombra' ve 'Erdoğan milletin adamı' şarkıları çalındı. Miting boyunca havada polis helikopteri sürekli uçtu. Çevre illerden gelen çok sayıda polis ekibi de güvenlik önlemlerinde görev aldı.
* Roma döneminden kalma Kayseri Kalesi'ne büyük boy Türk bayrağı ile Atatürk ve Recep Tayyip Erdoğan’ın posterleri yan yana asıldı. Alana hakim otelden, Erdoğan kürsüye çıkınca 'Erdoğan Gönüllüleri' imzalı ve 'Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır. Ne yaparsan boş, Kayseri’nin gönlünde yatan bir yiğit başkan vardır' yazılı pankartı açıldı.
* Cumhurbaşkanı kürsüye çıkmadan önce Erdoğan çiftine Suriyeli bir bebek verildi. Miting alanındaki Suriyeli annenin uzattığı Sena bebeği korumalar önce Emine Erdoğan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kucağına uzattı. Erdoğan çifti bebeği sevdi.
* Miting alanında bulunan bazı kişiler yazdıkları notu Erdoğan'a ulaştırmak istedi. Cumhurbaşkanlığı görevlileri bu notları tek tek toplayıp zarfa koydu. Bir kadının kağıt peçeteye yazdığı notu ise, korumalarından isteyen Cumhurbaşkanı, notu okuyup, sağ elini göğsüne götürerek, okuduğunu işaret etti.