Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile o dönem başbakan olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun kişisel verilerini sorguladıkları gerekçesiyle çoğu Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çalışanı 20 sanığın 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak’ suçundan yargılanmasına başlandı. İstanbul 36’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 16'sı SGK’da memur olarak çalışan 2'si emekli 18 sanık, SGK Başkanlığı avukatı ve sanık avukatları hazır bulundu.
Üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söyleyen SGK’da memur F.T., “Bilgisayarlar sürekli açıktı ve şifreler klavyenin altında yazılı bu nedenle gerek stajyerler gerekse diğer çalışanlar girebiliyordu. Hiçbir şekilde Cumhurbaşkanının bilgilerini sorgulamadım. Kimin sorguladığını da bilmiyorum. Ayrıca suç tarihlerinde aday memurdum. Beraatımı talep ederim” ifadelerini kullandı.
Olay tarihinde aday memur olduğunu söyleyen sanık A.K., “Meraktan dolayı Başbakanın kimlik bilgilerini sorguladım. Suç olduğunu bilmiyordum. Herhangi bir yere kayıt etmedim. Kimse ile paylaşmadım. Beraatımı talep ederim” diye konuştu.
Duruşmada savunma yapan SGK memuru sanık H.G., “Üzerime atılı suçlamaya bir diyeceğim yoktur. Cumhurbaşkanını çok severim. Olay tarihinde doğum tarihini merak ettiğim için merakımdan baktım. Hiçbir şekilde kayıt yapmadım ve birisine de vermedim. Beraatımı talep ederim” dedi.
SGK’da memur olarak çalışan P.Y. ise savunmasında, “Sayın Cumhurbaşkanının TC’sini internetten görmüştüm. Meraktan dolayı girerek baktım. Herhangi bir yere kayıt etmedim. Kimseyle de paylaşmadım. O dönemde aday memurdum. Yasak olduğunu bilmiyordum. Bu konuda bizi bilgilendirmediler. Beraatımı talep ederim” diye belirtti.
Üzerine atılı suçlamaya diyeceği bir şey olmadığını söyleyen SGK’da memur sanık S.Ş., “Ahmet Davutoğlu siyasete atılmadan önce kendisinden ders almıştım. Bu nedenle merakımdan dolayı bilgilerini girerek baktım. Ancak kimse ile paylaşmadım. Bir yere de kayıt etmedim. Ayrıca müşteki bir yıl önce tüm şikayetlerinden feragat etmiştir. Beraatımı talep ederim” dedi.
İş yeri tescil servisinde çalıştığını söyleyen SGK’da memur sanık Z.A., “O dönem Fatih Belediye Başkanı olan Mustafa Demir’in bilgilerine ihtiyacımız vardı. Sayın Cumhurbaşkanının kimlik bilgilerini daha önce internet üzerinden öğrenmiştim ve bilgilerini biliyordum. Cumhurbaşkanı da kamu görevlisi olduğu için merak ile Mustafa Demir’in bilgilerini öğrenebilirim düşüncesi ile Cumhurbaşkanının bilgilerini girdim. O anda iş yoğunluğundan dolayı sonucunu düşünemedim. Bu bilgileri hiçbir şekilde bir yere kayıt etmedim ve bir yerde paylaşmadım” şeklinde konuştu.
Duruşmada beyanda bulunan müşteki SGK Başkanlığı avukatı, suçtan zarar gördüklerini belirterek davaya katılma talebinde bulundu. İddianamede mağdur olarak yer alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı ise suçtan zarar gördükleri gerekçesi ile mahkemeye, katılma talebi dilekçesi sunduğu kaydedildi.
Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, eksikliklerin giderilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı ve SGK Başkanlığının avukatının davaya katılma talebini kabul etti. Mahkeme, diğer sanıkların ifadesinin alınması için duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ‘mağdur’ olarak yer aldı. İddianamede, 19 sanık hakkında 2015-2016-2017 yıllarında ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar bir sanığın ise zincirleme olarak ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak’ suçundan 3 yıl 9 aydan 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Terfi Başkanlığı’nın 29 Eylül 2017 tarihli emriyle görevlendirilen kurum müfettişlerince yapılan incelemeler sonunda bazı kurum çalışanları ile kurum sistemine giriş yetkisi verilen başka kurum çalışanları ile sivil şahısların ‘kimlik paylaşımı sistemini’ amacı dışında kullandığının kaydedildiği iddianamede, üst düzey devlet görevlilerinin kişisel verilerini sorguladıklarının tespit edildiği anlatıldı. İddianamede,kamu görevlisi olan şüphelilerin doğrudan bir görev tevdi edilmediği halde kendilerinde bulunan şifreleri kullanarak, suçtan zarar görenlere ait kişisel veri niteliğindeki bilgileri sorgulamalarının, kişisel verileri ele geçirme suçu kaydedildi.
(İHA)