ANKARA, Ankara Büyük Anadolu Otel’de gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin 26’ncı Genel Kurulu’nun hayırlı olması dileğini ifade ederek, “Birliğimiz bünyesinde bugüne kadar ülkemiz çiftçisine hizmet vermiş olan herkesi minnetle, takdirle, hürmetle yâd ediyorum. Ülkemizin 81 vilayetinde, alın terleriyle, emekleriyle, yürekleriyle çalışan, üreten tüm çiftçi kardeşlerime, sizlerin aracılığıyla şükranlarımı iletiyorum. Soframızdaki ekmekte, tenceremizdeki yemekte, kilerimizdeki tüm gıdalarda emeği olan üreticilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü şimdiden kutluyorumö dedi.
"TÜRKİYE, TARIMSAL ÜRETİMDE AVRUPA’DA İLK SIRADA"
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun proje uygulamaları tanıtım toplantısına katıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu toplantıda 81 ilimizin tamamında yürütülen ve yüzde 50 hibe desteğiyle hayata geçirilen projelerle ilgili bilgi aldığını kaydederek, “Bugüne kadar sadece kırsal kalkınma programı ve kırsal kalkınma desteği kapsamında çiftçimize aktarılan kaynak ne kadar diye orada arkadaşlara da sordum. Ve şu andaki rakamla tam 3,7 milyar lira, eski rakamla 3,7 katrilyon lira. Bu destekle hayata geçirilen yatırım tutarı ise bugünkü rakamla 7,5 milyar lira, eski rakamla 7,5 katrilyon lira. Hamdolsun bugün Türkiye tarımsal üretimde Avrupa’da ilk sıraya, dünyada da 7. sıraya yerleşmiş vaziyette. Tarımsal milli gelirimizi 2002 yılındaki -küsuratı atıyorum- 24 milyar dolar seviyesinden geçtiğimiz yıl itibariyle 61 milyar dolara çıkardık. Aynı şekilde tarımsal ihracatımız 4 milyar dolardan 18 milyar dolar düzeyine geldi. Hedefimiz 2023 yılında tarımsal milli gelirimizi 150 milyar dolara, ihracatımızı da 40 milyar dolara çıkarmaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gelecek hedefleri içinde tarımın, çiftçimizin çok önemli bir yeri bulunduğunu belirtti. Bunun için devletiyle, üreticisiyle, ihracatçısıyla el ele vererek, bu hedeflere uygun bir çalışma temposu ortaya konması gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarlada izi olmayanın harmanda gözü olmaz" sözünü hatırlattı.
"TOPRAK, BİZİM SADIK YÂRİMİZDİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bugünden hazırlıklarımızı yapacağız, ülkemize, tarlamıza mührümüzü vuracağız ki vakti saati geldiğinde de hedeflerimize ulaşabilmiş olalım. Yine rahmetli Aşık Veysel’in güzel bir ifadesi var. Benim sadık yârim kara topraktır. Toprak, bizim sadık yârimizdir. Ama aynı zamanda her yar gibi toprak nazlıdır da. Ona hak ettiği değeri vermezsek bize küser. Bunun için tarım politikalarımızı bütüncül bir anlayışla tasarlamalı ve hayata geçirmeliyiz. Ülkemizde çiftçinin meselelerini sadece ucuz mazot parantezine hapsederek bir tarım politikası oluşturulamaz. Üstelik şunu da söylemem lazım: Çiftçiye mazot desteği 2003 yılından bu yana zaten veriliyor, buna hayır demek mümkün mü, ortada. Ülkemizde bugüne kadar mazot desteğiyle birlikte tam 52 ayrı destek uygulaması hayata geçirildi. Prim desteği sağlanan ürün sayısı 4’ten 17’ye çıkartıldı. Ülkemizde 12 yılda üreticilerimize verilen nakit hibe desteği rakamı nedir biliyor musunuz? Tam 70 milyar lira, eski rakamla 70 katrilyon lira. Öyle tarımsal üretimde Avrupa lideri kendi kendine olunmuyor, bu tür desteklerle olunuyor. Bunun bir politikası var, buna göre destekleri var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlara ilave olarak, tarım arazilerinin toplulaştırılması başta olmak üzere, çiftçimizin üretim gücünü arttırmaya yönelik çok sayıda düzenleme yapıldığını söyledi.
TARIM TOPRAKLARININ KORUNMASINA YÖNELİK KANUN
Sadece arazi toplulaştırılmasının bile ülkemiz çiftçisinin geleceği için başlı başına büyük bir reform olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan konuya ilişkin olarak şunları söyledi: “Geçmişte tarım arazileri miras yoluyla öyle küçük parçalara bölünüyordu ki bir süre sonra kullanılır olmaktan çıkmaya başlıyordu. Bu ülkede yıllardır arazi toplulaştırmasının hep sözü edilmiştir. Geçtiğimiz 12 yılda ise ondan önceki 40 yılda yapılanın tam 10 katı arazi toplulaştırması gerçekleştirildi. Yani birileri sadece sözünü etmiştir, geçtiğimiz 12 yılda ise bir fiil iş yapılmıştır. Bu amaçla 2005 yılında tarım topraklarının korunmasını ve amaç dışı kullanılmasını önlemeye yönelik bir kanun çıkardık. Arazi toplulaştırılması yoluyla 12 yılda 45 milyon dönüm araziyi ekonomik bakımdan verimli hale getirdik. 2014 yılında da arazilerin miras yoluyla bölünerek kullanım dışı kalmasının önüne geçecek bir başka kanunu ülkemize kazandırdık. Özellikle sulanabilir nitelikteki 85 milyon dönüm arazimizin tamamını ekonomimizin hizmetine sunmak istiyoruz. Hedefimiz, 2023 yılına kadar 140 milyon dönüm arazide toplulaştırma işlemini tamamlamaktır."
Tohum meselesini de aynı şekilde milli bir dava haline getirdiklerini, yerli tohum üretimini, adeta yerli tank, yerli uçak üretimi kadar önemli gördüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu çerçevede yürütülen çalışmalar sonucu ülkemizin yıllık tohum üretimi 145 bin tondan, 776 bin tona çıktı ama bunu da yeterli bulmuyoruz. Bu alanda kendi ihtiyaçlarımızın tamamını karşılamakla kalmamalı, dünyanın da en önemli üreticisi haline gelmeliyiz" dedi.
"ÇİFTÇİNİN GEÇEN YIL KULLANDIĞI KREDİ MİKTARI 29 MİLYAR LİRAYI BULDU"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçinin en büyük destekçisi olan Ziraat Bankasının, 2002'de yüzde 59 faizle çiftçiye kredi verdiğini belirterek, atılan adımlarla bugün gelinen noktanın, yüzde 0 ile yüzde 8,5 arasında bir düzeye gerilediğini söyledi.
Tarım kredi kooperatifleriyle çiftçinin geçen yıl kullandığı kredi miktarının 29 milyar lirayı bulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu rakamın 2002 yılının sonunda 227 milyon seviyesinde olduğunu, kullanılan kredilerle çiftçilerin teknolojisini yenilediğini, geleceğine yatırım yaptığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah aşkına, acaba biz 2002’de ne kadar bu ülkede traktör, biçerdöver sahibiydik, ama bugün ne kadar traktörümüz var, ne kadar biçerdöverimiz var. Başımızı iki elimizin arasına alalım ve düşünelim. Önümüzdeki dönemde çiftçimize kullandığı kredilerde sağlanan desteğin de artarak süreceğine inanıyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizler hep birlikte çalışacak üretecek gayret edecek sonra da Allah’a teslim olacağız. Tevekkülün anlamını, ümidin anlamını en iyi çiftçilerimiz bilir, sizler bilirsiniz" dedi.
"TÜRKİYE’NİN BAŞKANLIK SİSTEMİNE İHTİYACI VAR"
Türkiye'nin 2023 hedefleri açısından 7 Haziran seçimlerinin hayati önem taşıdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’nin milletin oyuyla iş başına gelmiş ilk cumhurbaşkanı olarak bu süreçte bir kenarda beklemem elbette ki düşünülmez. Ülkemin ve milletimin geleceği ile ilgili görüşlerimi seçim döneminde de her fırsatta ifade ediyorum, etmeye de devam edeceğim. Gerek toplu açılış törenleri vesilesiyle gittiğim illerimizde gerekse de katıldığım diğer programlarda düşüncelerimi, tekliflerimi milletimle paylaşıyorum. Herhangi bir siyasi parti için değil, Türkiye için, tüm milletimiz için, ne düşünüyorsam, ne hedefliyorsam onu söylüyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin yeni bir Anayasaya ve bununla birlikte başkanlık sistemine ihtiyacı bulunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan "4,5 yıl, İstanbul gibi bir şehirde büyükşehir belediye başkanlığı yürüttüm. 12 yıla yakın bu ülkede başbakanlık yaptım. 8 aydır da Cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Aldığım sorumluluğun hakkını yerine getirmekle mükellefim. Milletim bu görevi bunun için verdi. Önümüzdeki dönemin yeni Türkiye’nin inşası için önemli bir dönem olacağına inanıyorum. Yeni Türkiye için yeni anayasaya ve bununla birlikte başkanlık sistemine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum" dedi.
"10 AĞUSTOS 2014 TARİHİ İTİBARİYLE PARLAMENTER SİSTEM MİADINI DOLDURDU"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkın doğrudan cumhurbaşkanını seçtiği 10 Ağustos 2014 tarihi itibariyle parlamenter sistemin miadını doldurduğunu belirterek, "Yeni anayasa ülkemiz için artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Parlamenter sistem cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesiyle artık miadını doldurmuş oldu. Hiç kimse benim bu tekliflerimden bu görüşlerimden rahatsız olmamalıdır. Çünkü ben bunları şahsım için değil milletim için, ülkemin geleceği için ifade ediyorum. Çünkü damdan düşenim. Damdan düşen bir insan olarak siyasetçi olarak, neyin ne olduğunu da gayet iyi biliyorum. Bu konuda da beni en iyi anlaması gereken benim çiftçi kardeşlerimdir. Sizler toprağı sürer tohumu atar tüm hazırlıkları yapar sonra da ürünün boy vermesini olgunlaşmasını beklersiniz. Ama o üründen sizin faydalanıp faydalanamayacağınız belli değildir çünkü dünya fani. Öyle mi? Hepimiz gelip geçeceğiz. Ama bunun için toprağı ekmekten tohumu saçmaktan vazgeçiyor muyuz? Hayır" dedi.
Başkanlık sistemi ile ilgili tartışmaları ülke ve milletin geleceği için yaptığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Ben de ülkemin ve milletimin geleceği için bu tartışmaları başlatıyor, yürütüyorum. Sonuçta yarın öbür gün Türkiye başkanlık sistemine geçtiğinde kim ölür kim kalır. Kim devlet başkanı olur onu ancak Rabbim bilir, Allah bilir. Bunun kararını verecek olan sizlersiniz, aziz milletimdir. Benim bugün sorumluluğum ülkemin ve milletimin geleceği için bu görüşlerimi ifade etmek meselenin gündeme gelmesini ve tartışılmasını sağlamaktır."
"FİKİRLERİN TARTIŞILMASINDAN KORKMAYALIM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sistemin reforme edilmesi gerektiğini sözlerine ekleyerek, "Dünyanın en ileri ülkelerine bakıyorsunuz, bu ülkelerde bu başkanlık sistemi uygulanıyor da biz niçin geri kalmış veya en az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerdeki sistemlerle uğraşıyoruz. Biz de model olarak demek ki en ileri ülkeler şu anda bu sistemi uyguluyorsa, o zaman biz sistemimizi idari anlamda reforme etmemiz lazım" dedi.
Konuşmasında "Barika-i hakikat müsademe-i efkârdan doğar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani hakikate fikirlerin, düşüncelerin, tekliflerin tartışılmasıyla ulaşılır. Çekinmeyelim, korkmayalım, bu fikirler tartışılsın. Ama birileri 'acaba başkanlık sistemine geçilirse biz bir daha iktidar yüzü görebilir miyiz, bir daha koalisyon ortağı olabilir miyiz?' gibi düşüncelerle ne yapıyor başkanlık sistemi olmaz diyor. Sıkıntı buradan geliyor. Bugün yeni Türkiye hedefimizi, yeni anayasa ve başkanlık sistemi teklifimi ben sizlerle de paylaşıyorum. Dolayısıyla bu noktada da özellikle Ziraat Odaları Birliği bu konuda da çalışmalar yapmalı ve yaptırmalı. Bana sağ olsun birçok STK’lar şu anda başkanlık sistemi ile ilgili çalışmalarını hazırlıyorlar ve gönderiyorlar" dedi.
"TER AKITAN TÜM ÜRETİCİ KARDEŞLERİME SELAMLARIMI İLETİYORUM"
Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde her ay ilim adamlarıyla, medya mensuplarıyla STK temsilcileriyle bir araya geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mesela dün de yine 20’ye yakın akademisyen ve gazeteci ile Ermeni meselesini konuştuk. Çanakkale’yi konuştuk. Onu müzakere ettik. Ne yapmamız gerekir? Dünya geneline vermemiz gereken mesajlar nelerdir? Bugüne kadar eksikliklerimiz neler olmuştur? Nerelerde eksiklerimiz var? Çünkü bu bir kamu diplomasisi. Bunun için ciddi manada çalışma gerekiyor. Diğerleri, dünyanın değişik yerlerinde Ermeniler bu lobileri yaparken, biz nerede zayıf kaldık bunların tespiti ve bunların giderilmesi lazım. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması için de ben bu müzakerelere ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Sizlerden de buna destek vermenizi katkı sağlamanızı bekliyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda, "Köyünde, tarlasında, bahçesinde, serasında, ahırında, merasında çalışan, emek veren, ter akıtan tüm üretici kardeşlerime, sizlerin aracılığıyla selamlarımı, muhabbetlerimi iletiyorum" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz