Cumhurbaşkanı Erdoğan: Müslüman olsalar Ramazan günü kan dökmezler

Beştepe'de şehit ve gazi yakınlarına iftar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan Vezneciler'deki terör saldırısına değindi. Erdoğan, "Türkiye'yi terörle terbiye edeceklerini düşünenler yanılıyorlar" dedi

Şehit ve gazi yakınlarını Beştepe'de ağırlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar yemeğinin ardından konuşma yaptı. Erdoğan'ın konuşmasının bir bölümü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı duygulandırdı.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Bu teröristler milletimizin mensubu olsalar kendi kardeşlerine saldırmazlar. Müslüman olsalar Ramazan günü kan dökmezler. İnsan olsalar sokak ortasında bomba patlatmazlar. Bizim için şehitlik mertebelerin en yücesidir. İşte bugün burada şehit yakınlarımız ve gazilerimizler birlikteyiz. Toprağa verdiğimiz her şehidimiz, devlet ve millet olarak varlığımızın adeta birer mührü gibidir. Biz şehitlerimizin hatıralarını ilelebet yaşatacağız. Ama bu insanlık dışı eylemleri yapan teröristler sadece lanetle anılacaktır.

Reklam
Reklam

SON ÖRNEĞİNİ BUGÜN YAŞADIK

Konuşmasında son dönemde gerçekleştirilen terör operasyonlarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehitlerimiz bizim istiklalimizin, bu topraklardaki şanlı tarihimizin ölümsüz sembolleridir. Bizim tarihimiz, şehit ve gazilerimizin kahramanlıklarının tarihidir. Malazgirt'i Battal Gazi'den, İstanbul'un fethini Ulubatlı Hasan'dan ayrı düşünebilir miyiz.

20 Temmuz'dan bu yana bazı ilçe ve mahallelerimizde açılan çukurlarla, bombalı barikatlarla başlayan saldırılar karşısında verdiğimiz mücadele sıradan bir terörle mücadele operasyonu değildir. Son örneğini bugün İstanbul'da yaşadığımız bombalı saldırılar karşısında gösterdiğimiz metanet, teslimiyetin değil, kararlılığın ifadesidir." diye konuştu.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜ MAŞA OLARAK KULLANIYOLAR

Erdoğan, "Yüzyıl önce binlerce kilometre ötelerden farklı milletlerin askerlerini Çanakkale önlerine getiren saik neyse bugün de dünyanın dört bir köşesinde teröristleri örgütün saflarında buluşturan neden aynıdır. O gün İstanbul'u işgal etmenin rüyası içinde 450 yıllık araya son verme özlemiyle gelenler, bugün de terör örgütünü aynı hedef için maşa olarak kullanıyor. Haçlı seferlerinin, Moğol istilasının, Sevr'in yarım bıraktığı işi bu kez terör örgütü üzerinden tamamlamak istiyorlar. Tüm ideolojik farklılıkları bırakarak, kanlı bıçaklı terör örgütlerini aynı çatı altında birleştiren sebep budur." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Erdoğan, bugün İstanbul'da meydana gelen patlamada yaralananları hastanede ziyaret etmişti.

7 BİN 600 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ

Terör operasyonlarına ilişkin bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu milleti yüzyıllardır ayakta tutan inanç, aşk ve ruh diri olduğu müddetçe evelallah kimse bu vatanı parçalayamayacak. Nasıl 100 yıl önce geldikleri gibi gittilerse, bugün de terör örgütünü üzerimize salanlar, onu bir koç başı gibi kullananlar, bir kez daha hezimete uğrayacaklardır. Nitekim uğruyorlar da. Örgüt son bir yılda, tarihinin en büyük bozgununu yaşadı. Kazdıkları çukurlar, hendekler kendilerine mezar oldu. Milleti bölmek için yerleştirdikleri bombalı düzenekler ellerinde patladı. Güvenlik kuvvetlerimizin yaptığı operasyonlar neticesinde 20 Temmuz'dan bu yana 7 bin 600 terörist yurt içinde ve yurt dışında etkisiz hale getirildi. Saklandıkları inlerin, sığınakların, barınma alanlarının büyük bir kısmı yok edildi, yok ediliyor." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

ERDOĞAN'IN KONUŞMASI, GENELKURMAY BAŞKANI'NI DUYGULANDIRDI

Gençlere örnek olması amacıyla bir hikayeyi anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yüzbaşı Halil Özdemir, 27 Mart'ta Nusaybin'de şehit olmadan birkaç gün önce teröristlerle çıkan çatışmada ayağından yaralanır, tedavisinin ardından doktor kendisine istirahat raporu verir. Yüzbaşı Özdemir, raporu kabul etmeyerek, doktora, 'Biraz evvel kardeşlerimi şehit verdim, istirahat bana haramdır, lütfen raporumu iptal edin' diyerek rica eder. Doktorun 'Bu halde sizi raporsuz gönderemem' sözü üzerine hastaneden ayrılan yüzbaşımız, durumunu soran komutanlarına, 'Çok iyiyim, küçük bir demir parçasıydı, hemen çıkardılar, pansuman yaptılar' diyerek cevap verir.

Ertesi sabah da pansumanlı ayağına bir numara büyük bot giyip, erkenden bölüğünün başına geçer. 3 gün boyunca ayağının acısından gözleri yaşararak mücadele eder ve sonunda şehadet şerbetini içer. Anadolu'yu bize vatan kılan ruh işte budur. İki gün önce Genelkurmay başkanı ile bir aradaydık. Gazetelerde bir resim çıkmıştı, Binbaşı Necmettin üşüyen yavruyu, kendi avuçlarından o ruhundan gelen sıcak buharla onu ısıtmaya çalışıyordu ve ondan bir müddet sonra gözlerinden yaralandı, GATA'ya getirdiler.

Reklam
Reklam

GATA'da kendisiyle komutanımız bir görüşme yaptı. Kendisine 'hadi kırsala' deyince de 'emriniz olur, komutanım' dedi. Bana bunu anlatınca 'Telefon var mı komutanım' dedim, 'Hemen bağlayalım' dedi. Ben de kendisini telefonla aradım, yarın da inşallah ziyaretine gideceğim. Muhabbetimizi yaptık, 'Bak dedim, komutanımız şu anda yanımda, seni kırsala bekliyor' dedim. 'Emri olur' dedi. İşte şehadete iman, şehadete koşmak budur. Çanakkale'de yedi düvele karşı koyan inanç işte budur."