Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Adıyaman, Edirne, Erzurum, İzmir, Kırşehir, Mersin, Osmaniye 6. olağan il kadın kolları kongrelerine Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nden canlı bağlantıyla katıldı.
2023 seçimlerine işaret eden Erdoğan, seçimlerde kurulacak 271 bine yakın sandık için 813 bine yakın kadın sandık kurulu üyesi bulmak için verilen sözün tutulacağına inandığını ifade ederek, katılımcılara "Kadınlarımızın sahip çıktığı sandıklarda yanlış, hata, eksik çıkmayacağına eminim. Şimdiden tespit edeceğimiz bu sandık kurulu üyelerimiz, seçim gününe kadar da bulundukları yerlerdeki tüm haneleri, tüm hanım kardeşlerimizi tek tek ziyaret etmelidir. Bizim kadın kollarımız, okul gibi çalışan bir kurumdur. Salgın dönemindeki faaliyetlerinizle kongre sürecindeki gayretlerinizle bu özelliğinizi bir kez daha gösterdiğiniz için sizlere özellikle teşekkür ediyorum." şeklinde seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin, Türkiye'de kadınları yok sayan, görmezden gelen, kadınların gücünü harekete geçiremeyen bir siyasetin başarıya ulaşamayacağını çok iyi bildiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Kadınlara sadece vitrin süsü, dolgu malzemesi, yasak savma kontenjanı olarak bakan bir siyasi hareketin milleti temsil etmesi mümkün değildir. Biz samimiyeti her konuda olduğu gibi siyasette ve kadınların siyasetteki varlığı hususunda da mücadelemizin merkezine yerleştiriyoruz. Siyasi hayatımızın her döneminde hanımların tüm kademelerde hak ettikleri konumlara gelebilmesini temin etmenin gayreti içinde olduk. Hamdolsun bu doğrultuda önemli mesafeler katedilmesini de sağladık. Kadınların siyasete ve sosyal hayata katılımı noktasındaki en büyük kazanımlarının altında hep AK Parti'nin imzası bulunuyor. Birileri kadınların ismini ve fırsat bulduklarında kendini istismar etmenin peşindeyken biz, kadını gerçek anlamda haklarına, özgürlüklerine kazandırmak için çalıştık. Bugün ülkemizde eğitimden istihdama ve siyasete kadar her alanda kadınlar oldukça önemli bir yere gelmişse bunun gerisinde işte böyle kararlı bir mücadele vardır. Tabii bu mücadelede pek çok engelle karşılaştık. Hatta kendi içimizde dahi bu mücadeleyi vermek mecburiyetinde kaldık. Ama hamdolsun kadınlarımızla birlikte tüm bu önyargıları aşarak bulunduğumuz seviyeye geldik."
Halihazırda TBMM'deki AK Parti Grubu'nda 54 kadın milletvekili bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Kabinede 2 kadın bakanımız yer alıyor. Öğretmenlerin yüzde 60'ı, üniversitelerdeki akademik kadroların ve yargı mensuplarının yarıya yakını, kamudaki toplam istihdamın yüzde 40'ı kadınlardan oluşuyor. Kadınların iş gücüne katılımı yüzde 31'i geçti. Kayıt dışı çalışan kadınlarımızın sayısı yarı yarıya azaldı. Siyasette de kadınların görünürlüğü ve etkisi her geçen gün artıyor." diye konuştu.
AK Parti Kadın Kolları'nda görev alan gönüllü olarak çalışan her bir kişinin ilmik ilmik bu ülkenin geleceğini işlediğini, şekillendirdiğini unutmaması gerektiğini ifade eden Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olarak attıkları her adımda, girdikleri her mücadelede kadınların yanında olduğunu, olmayı sürdüreceğini söyledi.
Yaradılış gereği hayatın yarısında erkek, diğer yarısında kadının olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunun için kadınlarımızdan kendi haklarına ve başarılarına sahip çıkmalarını istiyorum. Mesela tarihimize baktığımızda pek çok sembol kadın görüyoruz. Selçuklu tarihi Terken Hatunsuz eksik kalır. Osmanlı tarihi Hayme Anasız eksik kalır. Anadolu'nun vatan haline getirilmesi süreci Bacıyan-ı Rumlarsız eksik kalır. Erzurum'da Nene Hatun'un, Adana'da Rahmiye Ana'nın, Kütahya'da Nezahat Onbaşı'nın, Kastamonu'da Şerife Bacı'nın mücadelesini bilmeden Kurtuluş Savaşımız eksik kalır. Uzun terörle mücadele dönemimizde kimi sivil kimi kamu görevlisi nice kadınımızın kahramanlıklarını teslim etmezsek bu süreç de eksik kalır. 15 Temmuz gecesi, darbecilere dünyayı dar eden kadınlarımıza, haklarını teslim etmezsek bu zafer de eksik kalır. Elbette bunları hayatın her alanına teşmil etmek mümkündür. Geçmişin zaferlerini nasıl birlikte yazdıysak, büyük ve güçlü Türkiye'yi de inşallah birlikte inşa edeceğiz. Şu anda karşımda salonların tıklım tıklım hanım kardeşlerimle dolu olduğunu görmek geleceğe yönelik umutlarımızı daha da arttırıyor. Genç kızlarımızı da görmek umutlarımızı daha da arttırıyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük başarıların ancak milletle birlikte yürünen yolların, verilen mücadelelerin sonunda kazanılabileceğini, bunun en çok siyasette geçerli bir gerçek olduğunu belirtti.
AK Parti'nin Türkiye'nin partisi, milletin tamamının partisi olduğunu ifade eden Erdoğan, bu partide kimsenin cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmadığını, kalamayacağını söyledi.
AK Parti'de kimsenin kökeninden dolayı ayrımcılığa maruz kalmadığını, kalamayacağını dile getiren Erdoğan, "Bu partide kimse sahip olduğu kültürel çeşitlilik sebebiyle ayrımcılığa maruz kalmaz, kalamaz. Bu partide kimse inancından, mezhebinden, meşrebinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmaz, kalamaz. Bu partide kimse hizipçilik, çetecilik, ayrımcılık yapamaz. Çünkü AK Parti bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum; Türkiye'nin partisidir, milletin tamamının partisidir. Bizim bu konuda iki kırmızı çizgimiz vardır. Birincisi rabiamızdır." diye konuştu.
Kongrelerin düzenlendiği salonlara "Rabia için hazır mıyız?" diye seslenen Erdoğan, "Hep birlikte tüm Türkiye'ye sesleneceğiz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu ilkelerimizle sorunu olmayan herkese, gönlümüz de partimizin tüm kademeleri de açıktır." dedi.
İkinci kırmızı çizgilerini anlatan Erdoğan, "İnancımızın da bedenimizin de ruhumuzun da nüvesini oluşturan ailemizdir. Ailelerimiz bizin için çok kutsaldır. Bunun için her fırsatta ailenin, aile kurumunun önemine işaret ediyoruz. Sizler de görüyorsunuz. Batı dünyası aile kurumunu yıktığı için temellerinden sarsılıyor. Ailenin değersiz hale getirilmesini, alkol ve uyuşturucu bağımlılığından nihilizme kadar pek çok sosyal sorun takip ediyor." ifadelerini kullandı.
İzmir kongresindeki ekranda annesi Tenzile Erdoğan'ın fotoğrafını gören Erdoğan, "Tüm teşkilatımıza özellikle bu gösterdikleri incelik, nezaket sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Hep söylerim cennet annelerin ayakları altındadır. Onun için anneler kutsal. Anasız yar olmaz. Bak 'babaların' demiyor. 'Annelerin ayakları altındadır' diyor. Onun için AK Parti anneye farklı bir konum icra ediyor. Analarımızla beraber bu yolda yürüyeceğiz. Onlarla beraber inşallah ülkemizi ihya ve inşa edeceğiz." dedi.
Türkiye olarak bugüne kadar maruz kalınan saldırılara karşı koyup, geleceğe güvenle bakabilmeyi aile yapısının sağlamlığına borçlu olunduğunu belirten Erdoğan, "Ailenin direği annedir, anne. Bu lezbiyenlerin mezbiyenlerin söylediklerine filan takılmayalım. Biz, analarımıza bakalım, analarımıza. Ailenin direği anne ve bu annelerimizle beraber geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz." diye konuştu.
Dün 2020 yılının nüfus verilerinin açıklandığını aktaran Erdoğan, Türkiye nüfusunun 84 milyona merdiven dayamış olmakla birlikte yaş ortalamasının yükseldiğini, bunun da aile kurumuna ve onunla birlikte çocuklara sahip çıkılması gerektiğini gösterdiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim inancımıza göre her çocuk kendi kısmeti ve bereketiyle hayata gözlerini açar." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 çocuk çağrısını yineleyerek, "Hükümet olarak hep söylüyorum, en az 3 çocuk. Bunu söylerken derdim var. 'Nikahlanınız, çoğalınız.' buyuruyor Rabb'imiz. Boşuna değil. Bunu başardığımız sürece bilesiniz ki Türkiye çok daha güçlü olacak. Sevgililer sevgilisi Peygamberimiz, 'Ebedi alemde diğer toplumlara karşı ümmetimin çokluğuyla iftihar edeceğim.' buyuruyor. Burada hassasiyet var, bu hassasiyeti unutmayalım." diye konuştu.
Hükümet olarak kadınlara, çocuklara, gençlere, yaşlılara ve engellilere yönelik hizmetlerle milletin her bir ferdinin yanında olduklarını gösterdiklerini belirten Erdoğan, eğitimde ve sağlıkta kurdukları güçlü altyapının gerisindeki en önemli sebeplerden birinin sağlıklı ve birikimli nesiller yetiştirmek olduğunu söyledi.
Çocukların sadece kariyerlerini değil, milli ve manevi değerlerle donanmasını da düşünmek mecburiyetinde olduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gençlerimiz arasında milli ve yerli şuur sahibi olanlar elbette çoğunluktadır ama son dönemde İstanbul'daki hadiselerde örneklerini gördüğümüz şekilde zihni ve kalbi olarak ülkesiyle milletiyle değerlerimizle bağı kopmuş bir kesimin varlığına da üzüntüyle şahit oluyoruz. Teröre bulaşmamış olması şartıyla bu gençlerimize sahip çıkıp ülkemize kazandırmanın, parti olarak sorumluluklarımız, hükümet olarak görevlerimiz arasında olduğunu biliyoruz. Kendi ülkelerinde senato basanları 'terörist' ilan edenlerin, Türkiye'de rektörlük basmaya kalkanları 'hak arayıcısı' olarak göstermesindeki iki yüzlülük, bize asıl sorumluluklarımızı unutturamaz. Kendi ülkelerinde sokakta en küçük bir taşkınlık gösterenlerin başını ezenlerin, Fransa'da sarı yeleklileri görüyorsunuz, ülkemizde sokakları terörize edenleri masum göstermeye çalışmasını da önemsemiyoruz.
Elbette teröre bulaşmış olan, örgütlerin oyuncağı haline gelen, şiddeti bir hak arama vasıtası olarak gören hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacak, yakalarından tutup yargının karşısına çıkartacağız, bu böyle biline. Bununla birlikte teröre bulaşmamış, devletine ve milletine husumeti hayatının merkezine yerleştirmemiş her evladımızı sahiplenmek hem parti hem hükümet olarak görevimizdir."
Göreve geldiklerinde Türkiye'de 76 üniversite olduğunu aktaran Erdoğan, bu sayıyı 207'ye çıkardıklarını, Türkiye'de üniversitesi olmayan ilin bulunmadığını anımsattı.
Boğaziçi Üniversitesinde kısmi bir azınlığın rektörünün odasını işgale yeltendiğine değinen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu kadar önemli bir üniversitenin öğrencilerinin tamamını hedef alan bir anlayış değil ama oradaki bir kısım genç ne yazık ki dışardan tahriklerle böyle bir oyuna geliyorlar. Peki kimler var bu işin içinde? Bakıyorsunuz, ana muhalefet partisinin İstanbul İl Başkanı kadın var. Başka kim var? Yine bir siyasi partinin, ismini vermeye gerek yok, onun genel başkan yardımcısı veya farklı bir görevde olan bir tanesi daha var. Sizin orada ne işiniz var? Siz gidin siyaset yapın. Gidip oradaki gençleri tahrik etmenin anlamı ne? Öbür tarafta ana muhalefetin başı her gün konuşuyor. Öbür muhalefet partisi, dağdan destek alıyor, PKK'dan destek alıyor. Dün Kadıköy'de kalktılar gösteri yapmaya yeltendiler. Öbür tarafta İYİ Parti, ismi iyi ama kendisi maalesef, o da bu işin içine karıştı. Şimdi biz bunlara 'Hoş geldin.' mi diyeceğiz, bunlara cevap vermeyecek miyiz? 206 tane üniversitede herhangi bir şey yok, bunları niye konuşmuyorsunuz, ortalığı mı karıştıracaksınız, bunu mu istiyorsunuz? Buralar bizim ilim yuvalarımız. Bu ilim yuvalarımızı tahrik etmeye, buraları terörize etmeye kimsenin hakkı yok, buna da müsaade etmeyiz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ailelere, "Sokaklarda küresel fitnecilerin ve onların içimizdeki aparatlarının sinsi oyunlarına meze edilmeye çalışılan çocuklarımızın ailelerine çağrıda bulunuyorum. Evlatlarınıza lütfen sahip çıkın. Lisedeki evlatlarına sahip çıkın. Üniversitedeki evlatlarınıza sahip çıkın. Meydanı onların heyecanlarını, hayallerini, heveslerini kendi çıkarları için kullanan profesyonel provokatörlere bırakmayın. Gelin bu oyunu hep birlikte bozalım. Bu sinsi oyunu bozmak için öncelikle üzerine eğilmemiz gereken yer ailedir. Ailede de annedir anne." diye seslendi.
Aile yapısının uzunca bir süredir doğrudan veya dolaylı ama hepsi de bilinçli bir saldırı dalgasında olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Milletimize, bilhassa medya yoluyla dayatılan çarpık toplumsal mesajların aile yapımızı çökertmeyi hedef aldığını görüyoruz. Amaç, bireyi aileden kopartarak küresel dayatmaların savunmasız hale dönüştürülmesidir. Büyük bir üzüntüyle belirtmek isterim ki bu senaryoda kısmen de olsa bir ilerleme sağlanmıştır. İnşallah bu sinsi oyunu hep birlikte bozacağız. Hem bugün çocuklarımıza ve gençlerimize sahip çıkacağız hem de ileride her bakımdan donanımlı, milli ve manevi değerleriyle bezenmiş, medeniyet şuuru olan nesiller yetiştireceğiz. Bu konuda en önemli görev ailenin temeli ve taşıyıcısı olan kadınlarımıza düşüyor. AK Parti Kadın Kolları olarak sizden siyasi faaliyetlerinizi bu medeniyet sorumluluğuyla da taçlandırmanızı bekliyorum. İnşallah önümüzdeki önceliklerimizin başında bu gelecektir. Ben annelerimize güveniyorum, annelerimize inanıyorum. Annelerimizle birlikte ülkemizin 2023'e çok daha farklı hazırlandığını görüyorum."
Kaynak: AA