Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk Tipi Başkanlık Sistemi Niye Olmasın?

- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı" (SETA) tarafından düzenlenen 'Başkanlık Sistemi Örnekleri ve Türkiye için Yol Haritası Sempozyumu'nda konuştu.

"KENDİMİZE HAS YÖNTEMLER GELİŞTİREMEDİK"

Türk tipi bir Başkanlık Sisteminin kurulabileceğini belirten Erdoğan, "Karşılaştığımız sıkıntılar karşısında çözümü hep başka adreslerde aradığımız için bir türlü kendimize has yöntemler geliştiremedik" diye konuştu. Erdoğan şunları söyledi, "Başkanlık sisteminde dik duruşu sağlamak suretiyle birilerine prim çıkmaz. Bu ülkede petrol çıkmıyor, onu dışarıdan alıyoruz da bu topraklarda bakan mı yetişmiyor. Bu ülkeye dışarıdan bakan ithal edildiğini gördük. Bakın yine konuşuluyor. Ne yapacak gelip de. Onlar kendi iradeleriyle iş üretmezler. Onlar bu ülkede malum yerlerden talimat alarak süreci devam ettirecekler. Milli Şeflik döneminin mirası oligarşik yapı, millete efendilik etmeye hevesli yüzlerce diktatörü memleketin başına musallat etti. Bu durum karşısında milletin yanında yer alması gereken parlamenter sistem, tam tersine oligarşinin meşruiyet aracı haline dönüştü".

"SEN KİMSİN ÖNCE HADDİNİ BİL"

Erdoğan medyaya yönelik eleştirilerini de sürdürdü. New York Times gazetesini eleştiren Erdoğan, "Sen bir gazetesin, haddini bileceksin. 'Erdoğan'ın Türkiye'sinde baskılar var' deyip Amerika'nın müdahalesini isteyeceksin. Sen bunu yazmakla kendi özgürlük alanının dışına çıkmak suretiyle Türkiye'ye müdahale ediyorsun. Sen kimsin ya önce haddini bil. Sen Amerikan yönetimine karşı böyle birşey yapabilir misin. Anında gereğini yaparlar, şakası yok" dedi.

"NİYE TÜRK TİPİ BAŞKANLIK OLMASIN"

G-20 ülkeleri arasında yer alan ülkelerin başkanlık ve yarı-başkanlık sistemi ile yönetildiğinin altını çizen Erdoğan, "Türkiye bu talebi ile alt lige değil üst lige çıkmanın hamlesini işaret ediyor. Başkanlık sistemini eleştirenler güvensizliğin, son 200 yıllık taklitçiliğin, tercümeciliğin bir tezahürü olarak görüyorum. Niye Türk tipi bir başkanlık olmasın" diye sordu. Başkanlık sisteminde ısrar etme gerekçelerini istikrar ve güven ortamının sağlanması olarak sıralayan Erdoğan "Başkanlık sistemine karşı çıkmalarının sebebi ilkesel değil kişiseldir. Bu sisteme geçildiğinde kendi güdümlerindeki bir ismin başkan olacağını bilseler, inanın hepsi de en büyük başkanlık sistemi savunucusu kesilir. Ama biliyorlar ki bu ülkede başkanlık sistemine geçilirse bir daha bu zihniyetler bu ülkede başkan olamaz. Çünkü bu milletin mayasında onların mayasıyla özdeş bir yapı yok" dedi.

"BUNLAR İNÖNÜ'NÜN MİLLİ ŞEFLİĞİ İLE BAŞKANLIK SİSTEMİNİ KARIŞTIRIYOR"

İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde Başbakanlığı döneminden daha rahat ve seri çalıştığını anlatan Erdoğan, "Bu sistem işi hafifletiyor hatta patinaj yaptırıyor. Belediye Başkanlığı yaptığım dönemde karar alma sürecimin başkakanlıkta oldıuğum zamanla uzaktan yakından alakası yok. Çok daha rahat ve seri İstanbul'da 4,5 yılda çok büyük işler başardık" dedi. Erdoğan "Parlamentonun yüzde 63'üne sahip olduğunuz halde parlamentodan yasama organı olarak karar çıkarmada bir maddeyi bir hafta engelleyebiliyorlar. Böyle bir ülke çalışabilir mi" dedi. Denetim mekanizamasının ortadan kalkacağına yönelik eleştirilere, "Amerika'da şu anda denetim mekanizması yok mu" diye yanıt veren Erdoğan "Başkanlık sistemi diktatörlüğü, padişahlığı getirir' diyenler var. Bunlar İnönü'nün Milli Şefliği ile başkanlık sistemini karıştırıyor. Diktatörlük görmek isteyen gitsin Milli Şeflik dönemine baksın. Milletin seçtiği, millete hesap veren başkandan diktatör çıkmaz. Çift kamaraya karşıyım. Biz zamanla yarışıyoruz, tek kamaralı olması lazım. Seri kararlar çıkması lazım" dedi.

"NASIL BEDAVA VERECEKSİN. HANGİ KAYNAKLA VERECEKSİN?"

Konuşmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklenen Erdoğan, 1970'li yıllarda çiftiçiye verilen mazot karnesini göstererek "Bugün mazotu bedava vereceğiz diyen zihniyetin temsilcileri. Arkadaş niye yalan söylüyorsun. Nasıl bedava vereceksin. Hangi kaynakla vereceksin. 6 yıl SSK'ya Genel Müdürlük yaptın. Başa baş noktasında aldın, zarar noktasında bıraktın. İflasa götürüyordun" dedi.