Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yaptıkları patlayıcı tesisi ile yeni nesil elektrikli hibrit sistem zırhlı muharebe araçları ve BORAN 105 taşınabilir obüslerin Türkiye'ye, Savunma Sanayiine, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hayırlı olmasını diledi.
Bu ürünlerin geliştirilmesinde ve üretiminde görev alan mühendisleri, teknisyenleri, işçileri tebrik eden Erdoğan, "Eskilerin 'hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah' diye ifade ettikleri gibi günümüzde barışı korumanın yolu her türlü saldırıya hazır olmaktan geçiyor." dedi.
Geçmişte İstanbul'un fethi sırasında üretilen toplar ve aynı asırda yapılan tüfekler başta olmak üzere bu alanda dünyanın önünde olunan dönemlerin yaşandığını hatırlatan Erdoğan, daha sonra savunma sanayinin gerileyerek büyük ölçüde dışa bağımlı hale geldiğini söyledi.
Erdoğan, Sultan 2. Abdülhamit döneminde yerli silah sanayisi için başlatılan atılımlar, kurulan fabrikalar, geliştirilen sistemlerin Cumhuriyet'in ilk yıllarının ardından yerini yeniden atalete bıraktığına dikkati çekerek, Kıbrıs çıkarmasında yaşanan acı tecrübelerin bu konudaki eksikliğin vahametini tüm çıplaklığıyla gösterdiğini ifade etti.
"İstiklalin yolunun asker sayısı kadar, hatta ondan daha ziyade silahı, teknolojisi ve eğitimiyle güçlü bir ordudan geçtiği bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Son 19 yıldır savunma sanayimizi her alanda yüksek teknolojiyle, araştırma ve geliştirmeye dayalı yerli üretimle ayağa kaldırmak için yoğun çaba harcadık. Hamdolsun verdiğimiz emeklerin, tahsis ettiğimiz kaynakların karşılığını birer birer aldık ve alıyoruz. Hiç şüphesiz savunma sanayimiz içinde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumumuzun ayrı bir yeri vardır. Bu kurumumuz Tophane-i Amire'den bugüne kadar İmalat-ı Harbiye ruhu ile üretim yaparak, şartlar ne olursa olsun ordumuzun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmıştır. İmalat-ı Harbiye, Kurtuluş Savaşı yıllarında tezgahlarını cepheden cepheye taşıyarak fedakar ustalarıyla derme çatma atölyelerde cephane üretmiştir. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumumuz da yerli ve milli imkanlarla ordumuzun silah ve mühimmat ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde entegre üretim yapabilen dünyadaki ender kuruluşlardan biridir."
MKEK'nin bugün de 5,56 milimetreden 203 milimetreye kadar tüm kalibrelerdeki silah ve mühimmatı tek çatı altında üretebilen dünyadaki tek yapı olduğunu vurgulayan Erdoğan, kurum bünyesindeki çelik fabrikasında namlu çeliğinin, pirinç fabrikasında mermi kovanlarının, barut fabrikasında sevk barutlarının, roket fabrikasında roket yakıtlarının ve harp başlıklarının üretildiğini belirtti.
MKEK'nin mühimmat fabrikasında uçak bombaları ile tank, obüs ve havan mühimmatları, fişek fabrikasında her türlü tabanca ve tüfek fişeğinin üretiminin yapıldığını dile getiren Erdoğan, ağır silah fabrikasında tank, obüs ve havan silahlarının, silah fabrikalarında piyade tüfeğinden yakın hava savunma sistemlerine kadar çeşitli tiplerde silah üretiminin gerçekleştirildiğini söyledi.
Erdoğan, bugün de enerjetik malzemeler denen "RDX, HMX ve CXM" üretim tesisi ile modüler barut üretim hatlarını kuruma kazandırdıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Yine bugün burada yeni nesil elektrikli hibrit sistemle çalışan ve e-ZMA denen elektrikli zırhlı muharebe aracı ile BORAN 105 milimetre taşınabilir obüsünü de kamuoyuna tanıtıyoruz. Açılışını yaptığımız bu tesisle, Türkiye dünyada sayılı ülkelerin sahip olduğu RDX, HMX ve CXM gibi patlayıcıları üretme imkanına kavuşuyor. Ülkemiz, uçak bombalarından, yeni nesil mühimmatların dolumunda füze yakıtı ve harp başlıklarında ana patlayıcı malzemesi olarak kullanılan bu ürünü hep yurt dışından ithal ediyordu. Son dönemde yaşadığımız hadiseler ve maruz kaldığımız gizli-açık ambargolar bu kritik ürünün ülkemizde üretilmesini gerektirmiştir. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumumuz, verdiğimiz talimatla hemen kolları sıvadı. Bir yıl gibi kısa bir sürede tamamen yerli imkanlar ve milli teknoloji ile kamu-özel iş birliği yöntemi ile bu tesis kuruldu. Artık uçak bombalarımızın, mühimmatlarımızın, füzelerimizin ve harp başlıklarımızın patlayıcıları konusunda kimseye bağımlı olmayacağız. Açılışını yaptığımız tesis sayesinde ülke olarak yeni nesil patlayıcı üretim kabiliyetinde süper lige çıktık."
Erdoğan, bugün ayrıca Fırtına ve Panter gibi obüslerin sevk sistemi olan modüler barut üretim hatlarının da açılışını yaptıklarını belirterek, "Bu tesisle yurt dışından temin edilen modüler barut sistemi artık tamamen yerli imkanlarla üretilecek." dedi.
Teknoloji paylaşımı için milyonlarca dolar bedel istenilen bir sistemin Türk mühendisler tarafından yüzde 100 yerli teknoloji ile çok kısa sürede üretildiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dünyada artık askeri araç teknolojileri hızla değişiyor. Yeni nesil otonom ve elektrikli hibrit askeri araçlar harp meydanlarında yer almaya başladı. Türkiye'nin askeri araçlarda, özellikle de motor konusundaki dışa bağımlılığını bitirecek yeni teknolojilerin ilk örneğini bugün görme imkanına kavuştuk. Bizim mühendislerimiz M113 askeri zırhlı personel taşıyıcı araçları elektrikli motor ile çalışan hibrit hale getirdiler. Uzaktan kumanda ile insansız çalışabilen ve 27 tane çok zorlu askeri testi başarıyla geçen kısaca e-ZMA denen bu elektrikli zırhlı muharebe aracımız artık Silahlı Kuvvetlerimizin emrindedir. Yol yapma menzili 700 saati, savaşma süresi 10 saati bulan motor konusunda dışa bağımlılığı bitiren e-ZMA projesinde görev alan tüm arkadaşlarımızı tebrik ediyorum."
Erdoğan, burada şahit olunan bir yeniliğin, Fatih Sultan Mehmet Han'ın bizzat tasarladığı, çağ açıp çağ kapatan ŞAHİ toplarının devamı niteliğindeki YAVUZ ve FIRTINA silah sistemleri olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Fatih'ten aldıkları ilhamla, dünyada ilk defa 'seri' atış yapabilen sahra topunu, 1868 yılında icat eden Ahmet Süreyya Emin'in yolundan giden mühendislerimiz, kendi sınıfının en iyisi olan BORAN obüsünü yaptılar. BORAN obüsü, 105 milimetre çapı ve helikopterle havadan taşımaya uygun 1750 kilogram ağırlığı, bir dakikada atışa hazır hale gelebilmesi, dakikada 6 atış yapabilmesi özellikleriyle, bilhassa komando birliklerimize büyük katkı sağlayacaktır." diye konuştu.
Yeni geliştirilen platform makinalı tüfeğini de inceleme fırsatı bulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yeni makinalı tüfeğimize PMT-76-57-A ismi verilmiştir. Makinalı tüfeğin ismindeki 57-A ibaresinin özel bir anlamı vardır. Bu ifade, tüfeğimizin isminde, Çanakkale Savaşı'nda mensuplarının neredeyse tamamı mitralyöz ateşi ile şehit düşen 57'nci Alay'ın hatırasını yaşatmak üzere yer almaktadır." dedi.
Çanakkale Savaşı'nın 106'ncı yılında, bir kez daha Çanakkale Şehitleri ve bütün şehitleri rahmetle, şükranla, hürmetle yad eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Özellikle belirtmekte fayda gördüğüm bir diğer ürün de 2017'de şehit olan Üsteğmenimiz Ozan Olgu Köreke tarafından tasarlanan OZOK el bombasıdır. Makine-Kimya Endüstrisi Kurumumuz bu projeyi aldı, geliştirdi ve üretmeye başladı. Evet, hayata geçirilen tüm bu projeler, İmalat-ı Harbiye ruhunun günümüzdeki yansımalarıdır.
Kurtuluş Savaşı yıllarında defalarca doldurulup tekrar cepheye gönderilen GAZİ KOVAN'dan, çok şükür bugün termobarik mühimmat üretebilir hale geldik. Tüm bunlar elbette önemlidir, ama önümüzde yapacak daha çok işimiz vardır. Mesela, iki yıl önce başlanan deniz topunun, bu yılbaşında başlanan yakın hava savunma sisteminin, T-155 fırtına obüslerinin hibrit güç ve tahkik sistemlerinin yazılım ve donanımlarının bir an önce tamamlanmasını bekliyorum. Aynı şekilde, diğer alanlarda da bir an önce bitmesini dört gözle beklediğimiz pek çok proje bulunuyor. Bunun için savunma sanayimizin artık yeni bir anlayışla kendini bir üst lige çıkarması şarttır."
Sektörün lokomotiflerinden biri durumundaki Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunun, süratle yeniden yapılanması gerektiğini bildiren Erdoğan, "Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumumuzun, özel sektörle yakın iş birliği halinde, ordumuzun tüm ihtiyaçlarını karşılayarak, dışa bağımlılığı bitirecek, bizimle birlikte dostlarımızı da destekleyecek bir yapıya bir an önce kavuşmasını istiyoruz." dedi.
Tamamlanan projelere ülke içinden ve dışından gelen yoğun talebin, atılan her adımın, geliştirilen her teknolojinin, üretilen her ürünün karşılığı olduğunu gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hedeflediğimiz etkinliğe, hıza ve kaliteye ulaşabilmesi için bu kurumumuz, silah, mühimmat, roket, patlayıcı, kimyasal, makine, malzeme başlığı altında toplanan tüm gruplarda, özel sektör esnekliğiyle çalışmalıdır. Aynı alanda çalışan özel sektör firmalarının önünü kesen değil, onları destekleyen ve teşvik eden bu yeni yapının bir an önce kurulmasını sağlayacağız. Bir kez daha açılışını yaptığımız tesisin, geliştirilen hibrit sistem zırhlı muharebe araçlarının, geliştirilen BORAN 105 taşınabilir obüsünün hayırlı olmasını diliyorum. Bu projelerin geliştirilmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum."
Konuşması öncesinde tesiste incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çalışmalar hakkında sunum yapıldı.
Erdoğan, uzaktan kumanda ile lansmanı yapılan ürünlerden elektrikli zırhlı muharebe aracı (e-ZMA), Askeri Fabrika ve Tersane İşletme AŞ (ASFAT) tarafından üretilen Mekanik Mayın Temizleme Teçhizatı (MEMATT) hakkında bilgi aldı.
Uzaktan kumandalı mayın temizleme aracının tanıtımında, Erdoğan'a, alandaki tanıtım sırasında, mayınlamanın yapılmadığı bilgisi verildi. Erdoğan, "Bu araç, şu anda Azerbaycan'da çalışıyor. Burada arkadaşlar bize acıdıkları için mayın filan döşememişler. Azerbaycan'da biz o mayınları arazide gördük ve onların çekimlerini de izledim. Çok çok başarılı bir araç. Tüm emeği geçenleri kutluyorum, tebrik ediyorum. Hayırlı olsun." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, daha sonra Mehmetçiğin bir yerden bir yere korunaklı bir şekilde taşınmasını sağlayan, elektrikli ve 5 kilometreye kadar uzaktan kumanda edilebilen araç hakkında bilgi aldı ve aracı uzaktan kumanda ile kullandı.
Konuşmasının ardından Erdoğan'a, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MKEK Genel Müdürü Yasin Akdere günün anısına "Fetih Suresi'nin" bulunduğu tabloyu takdim etti.
Daha sonra Erdoğan ve beraberindekiler tesisin açılış kurdelesini kesti. Erdoğan, kurdeleyi keserken "Bu muhteşem eserler, başta Silahlı Kuvvetlerimize, ordumuza, milletimize, insanlığın saadeti, barışında kullanmak üzere hayırlı olsun." ifadelerini kullandı.
Programda, lansmanı yapılan ürünler arasında OZOK el bombası, havadan taşınabilen BORAN Obüsü ve modüler barut sistemi de bulunuyor.
Muhtelif mühimmatlarda, roket başlıklarında ve kompozit roket yakıtlarında ham madde olarak kullanılan malzemelerin yerli ve milli olarak üretilmesine imkan sağlayacak tesis ile dışa bağımlılığın sona erdirilmesi hedefleniyor.
Açılış programına, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet Komutanları, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve MKEK Genel Müdürü Yasin Akdere de katıldı. (AA)