Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Her birinin acısını her an yüreğimizde hissetmekten de kendimizi alamıyoruz. Milletimiz, bayrağımız, vatanımız, devletimiz saldırı altındayken, 'Hadi yavrum git ya gazi ol ya şehit' diyerek evlatlarını vazifeye gönderen tüm annelerin ellerinden öpüyorum." dedi.
Erdoğan, Sorgun Kent Merkezi'nde gerçekleştirilen toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti. Çanakkale Savaşı'nın sembol ismi Kınalı Hasan'ın hemşehrilerine gönül dolusu sevgilerini ilettiğini belirten Erdoğan, Yozgat'ta önemli ve kökleri eskilere dayanan "kına kültürü" olduğunu bildiğini söyledi.
Bunların içinde üç durumda yakılan kınanın ayrı yeri olduğunu ifade eden Erdoğan, "Birincisi kurbanlık koça kına yakılır ki Hak yoluna adandığı belli olsun. İkincisi gelin olup evden çıkan kıza kına yakılır ki erine, evine çocuklarına bağlılığın nişanesi olsun. Üçüncüsü de askere giden delikanlıya kına yakılır ki gerektiğinde vatanı uğruna kurban olsun." diye konuştu.
Erdoğan, "Şehitler ölmez, Allah yolunda ölenlere, öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler lakin siz bilemezsiniz" ifadesini kullanarak, "Kınalı Hasan yüz yıl öncesinin o puslu günlerinde anaların, 'vatanları uğruna hayatlarını feda etsin' diye gönderdikleri yüz binlerce evladımızdan biridir. Bugün de hamdolsun ülkemizden, Yozgat'ımızdan Kınalı Hasanlar eksik olmuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Geçen yılın temmuz ayından beri gerçekleşen terör eylemlerinde Yozgat'ın, şehadet mertebesine ulaşan yedisi polis, üçü asker olmak üzere on evladını toprağa verdiğini vurgulayan Erdoğan, terörle mücadelede şehit olan Yozgatlı polisler Nuri Yazanel, Savaş Akyol, Haydar Çetin, Adem Cankurtaran, Muzaffer Tufanel ile Gökhan Osman Karaduman ve askerler Mehmet Koçak, Nusret Atmaca ve Bekir Şimşek'i rahmetle andığını dile getirdi.
Cuma namazını Sorgun'da Yeni Cami'de kılma arzusunda olduğunu söyleyen Erdoğan, Şırnak'ta şehit düşen polis memuru Osman Berkkaya'nın cenaze namazına katılabilmek, ailesine başsağlığı dilemek için cuma namazını Şefaatli'de kıldığını anlattı. Erdoğan, şehit polis Osman Berkkaya ve tüm şehitlerin ailelerine, sevdiklerine ve millete başsağlığı diledi.
'ŞEHİT SAYISI ÜÇ YÜZÜ GEÇTİ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayından bu yana geçen sürede terörle mücadele sırasında ülke genelinde şehit sayısının üç yüzü geçtiğini belirterek, teröristlerin yurt içinde ve yurt dışında verdikleri kayıpların bu sayının en az on katı olduğunun altını çizdi.
- "Vatan hizmetine koşan tüm evlatlarımızın alınlarından öpüyorum"
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:"Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Her birinin acısını her an yüreğimizde hissetmekten de kendimizi alamıyoruz. Milletimiz, bayrağımız, vatanımız, devletimiz saldırı altındayken, 'Hadi yavrum git ya gazi ol ya şehit' diyerek evlatlarını vazifeye gönderen tüm annelerin ellerinden öpüyorum."
"Annelerin ayaklarının altı niye öpülür? Rabbim cenneti niye annelerin ayaklarının altına serdi?" diye soran Erdoğan, "Cennet annelerin ayaklarının altındadır." hadisini hatırlatarak, "Öyleyse annelerin kadri kıymeti farklı. Onun için de 'ölürsem şehit, kalırsam gazi' diyerek vatan hizmetine koşan tüm evlatlarımızın alınlarından öpüyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Devlet içinde devlet yok. Ne paralel devlet ne de bu ayrımcılar. Pensilvanya'dan beddualar sallıyor, ne oldu, hangisi tutuyor? Tutmaz ya, tutmaz, samimi değilsin, dürüst değilsin. Bu toplumu, bu milleti, bu ümmeti parçaladın. Bu devletin içerisinde, bu milletin içerisinde temenni ederim ki yanlış istikamette gidenler de bu yanlışlarından vazgeçerler. Bilmiyorlar, hala işin hakikatini bilmiyorlar. Bizim Allah'tan başka ubudiyet görevini yerine getireceğimiz bir güç yoktur. Biz sadece Rabbimize kulluk ederiz, kula kulluk etmeyiz. Bunun böyle bilinmesi lazım". dedi.
Erdoğan,Sorgun Belediye Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti.
Kur'an-ı Kerim'de şehitler için, "Onlara ölü demeyin, hiç şüphesiz onlar diridirler" buyurulduğuna işaret eden Erdoğan, "Nasıl ki Kınalı Hasan'ı ve onun yolundan gidenleri yüz yıl sonra adeta gıpta ile yad ediyorsak bugünkü şehitlerimiz de aynı şekilde tarihe altın harflerle kazınan bir mücadelenin sembolü olarak anılacaklardır." ifadesini kullandı.
"Bizim bir rabiamız var" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun birincisi tek millet, biz tek milletiz. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle Roman'ıyla, Gürcü'süyle, Abaza'sıyla, Boşnak'ıyla tek millet, 79 milyon tek millet. Bizi bölmek isteyenler, o ayrımcılar buna muvaffak olamayacaklar. Çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik, onun için bizi bölemeyecekler. Biz kimseyi makamından, mevkisinden, parasından, pulundan dolayı sevmiyoruz ki bizi yaradan onları da yarattığı için seviyoruz, farkımız o. İkincisi, tek bayrak, bundan başka bayrağımız var mı? Bu bayrak niye kırmızı? Çünkü rengini şehidimizin kanından alıyor da onun için. Dünyada eşi benzeri yok, oradaki anlam farklı. Hilal, neden? O da bir bağımsızlık mücadelesinin ifadesi ama bakın bir de orada ne var, yıldız. O yıldız, bilin ki her şehit bir yıldızdır."
Şair Mithat Cemal Kuntay'ın, "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır." dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte onun için ne diyoruz, ‘tek vatan' diyoruz. 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Bazı zavallılar çıkmış operasyon yapmak istiyorlar. Ya siz ne zannediyorsunuz bu toprakları, ne zannediyorsunuz? Bu topraklar kuru bir toprak değildir, burada şehitlerimizin kanı vardır, onunla yoğrularak tek vatan olmuştur, farkımız budur." diye konuştu.
Rabianın dördüncüsünün "tek devlet" olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Devlet içinde devlet yok. Ne paralel devlet ne de bu ayrımcılar. Pensilvanya'dan beddualar sallıyor, ne oldu, hangisi tutuyor? Tutmaz ya, tutmaz, samimi değilsin, dürüst değilsin. Bu toplumu, bu milleti, bu ümmeti parçaladın. Bu devletin içerisinde, bu milletin içerisinde temenni ederim ki yanlış istikamette gidenler de bu yanlışlarından vazgeçerler. Bilmiyorlar, hala işin hakikatini bilmiyorlar. Bizim Allah'tan başka ubudiyet görevini yerine getireceğimiz bir güç yoktur. Biz sadece Rabbimize kulluk ederiz, kula kulluk etmeyiz. Bunun böyle bilinmesi lazım ama bakıyorsunuz ‘o dediyse doğrudur, o söylediyse doğrudur' mantığıyla hareket edenler var." değerlendirmesini yaptı.
- "Yolumuz ecdadımızın yoludur"
"Yolumuz bir asır önce ezanı susturmamak, bayrağı indirmemek, milletin onurunu çiğnetmemek için yedi düvele karşı silahından ziyade yüreğiyle mücadele veren ecdadımızın yoludur" şeklinde konuşan Erdoğan, şöyle devam etti: "Yolumuz Sultan Alparslan'ın, Kılıçarslan'ın, Osman Gazi'nin, Fatih'in, Yavuz'un Çanakkale şehitlerinin yoludur. Kurtuluş Savaşımızı vererek bizlere son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni armağan eden Gazi Mustafa Kemal'i, kurucu Meclisimizin tüm mensuplarını, o kutlu mücadelede yer alan tüm kahramanları tazimle yad ediyorum. Bölgemizde yaşanan istikrarsızlığı, ortaya çıkan krizleri fırsat bilmek suretiyle, Türkiye'nin birliğine, beraberliğine, bütünüyle İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un şu veciz şiiriyle cevap vermek istiyorum, ‘Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz, bu yol ki hak yoludur dönme bilmeyiz, yürürüz'.
Evet, kararlı bir şekilde yolumuza inşallah devam edeceğiz.‘Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun, meğer ki harbe giden son nefer şehit olsun', olay bu. Kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz ve şunu iyice bilmenizi istiyorum, terörle mücadelede son ana kadar silahlı kuvvetlerimizle, polisimizle, köy korucularımızla sonuna kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz."
"Bozok diyarının kahraman evlatlarına muhabbet duymamak mümkün mü?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yozgat'ın gönlünde ayrı bir yeri olduğunu belirterek, "Rahmetli Neşet Ertaş gibi 'gayrı dayanamam ben bu hasrete' deyip ilk fırsatta Yozgat'a geldik. Sorgun'a yıllar önce verilmiş sözüm var, şimdi de bu sözü inşallah yerine getiriyoruz." dedi.