Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yurt dışı temsilciliklerimizin sayısını 163’ten 246’ya, büyükelçiliklerimizin sayısını 93’ten 142’ye çıkardık" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen ’2019 yılı değerlendirme’ toplantısında konuştu. Savunma sanayii alanındaki gelişmelere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savunma sanayiinde ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmak için 17 yılda yerlilik oranını yüzde 20’lerden yüzde 70’ler seviyesine çıkardık" diye konuştu.
2002 yılında 62 savunma sanayii projesi yürütülürken, bu rakamın günümüzde 700’e ulaştığını kaydeden Erdoğan, "2002 yılında sadece 62 savunma sanayii projesi yürütülürken bugün proje sayımız 700’e ulaştı. Yıllık savunma sanayii ve havacılık cirosu 9 milyar dolara yaklaşırken, ihracatımız da 2,7 milyar dolara yükseldi. Geçtiğimiz yıl çeşitli özelliklerde 800’ün üzerinde zırhlı aracımızı güvenlik güçlerimize teslim ettik. Yeni zırhlı aracımız ’Vuran’ı envantere aldık. Milli torpidomuz ’Akya’nın atış testlerini başarıyla tamamladık" şeklinde konuştu.
"Geçtiğimiz yıl 14 adet ATAK helikopterlerinin daha teslimatını tamamladık"
ATAK helikopterinin operasyonlardaki başarısını gururla izlediklerini, geçen yıl 14 adet ATAK helikopterinin daha teslimatını tamamladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ATAK helikopterlerimizin operasyonlardaki başarısını gururla izliyoruz. Geçtiğimiz yıl 14 adet ATAK helikopterlerinin daha teslimatını tamamladık. İtalyanlarla ortaklaşa üretiyoruz, devam ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde Başbakan (İtalya Başbakanı) buradaydı. Tekrar konuştuk, projeyi daha ileri ’nasıl götürürüz’ bunların görüşmesini yaptık. Milli tasarımımız ’Gökbey’ helikopterimizin de test uçuşlarını sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
"’KORAL projesiyle düşman hatlarındaki elektronik haberleşme hatlarını ve radar sistemlerini köreltmede önemli kabiliyetler kazandık"
Milli gemi savar füzesi ’Atmaca’yı Kınalıada korvetine yerleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Milgem projesinin dördüncü gemisi ’Kınalıada’yı da Deniz Kuvvetlerimize teslim ettik. Şimdi bir şey daha var; milli gemi savar füzemiz ’Atmaca’yı da Kınalıada korvetimize yerleştirdik. O adımı da attık, sadece uçaksavar yok, bir de gemi savarlar var. Olur ya onlara da saldırı olduğu zaman gemilerimiz kendilerini savunacak. Havadan bağımsız tahrik sistemiyle donatılmış denizaltılarımızdan ilki olan ’Pirireis’i geçtiğimiz günlerde havuza çıkardık. Denize indirdiğimiz ’Anadolu’ çıkarma gemimizi bu yıl Deniz Kuvvetlerimizin envanterine alıyoruz. Savaş gemilerimizi ihraç etmenin gururunu yaşıyoruz. Elektronik harp ve radar sistemlerinde ileri teknoloji seviyesine ulaşmaya başladık. ’KORAL’ projesiyle düşman hatlarındaki elektronik haberleşme hatlarını ve radar sistemlerini köreltmede önemli kabiliyetler kazandık. İlginç olan bir şey; ’Hava Soj’ projesiyle ise bu alanda dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu kabiliyete ulaşacağız. İnsansız kara, deniz araçları, lazer silah sistemleri, elektro manyetik fırlatma sistemleri, sürü insansız hava aracı teknolojisi, otonom sistemler ve roket projeleri süratle ilerliyor. Bu çalışmaları dünyada az sayıda ülkeyle eş zamanlı sürdürüyoruz. Onlar yapar da biz yapmaz mıyız ya? Bizde yapacağız, bizde yapıyoruz. Eninde sonunda başardık."
"Tüm savunma sanayi ihtiyaçlarımızı kendi imkanlarımızla üretebilir hale gelmeye giderek daha çok yaklaşıyoruz"
İnsansız hava araçları alanında ilerleme kaydedildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı:
"İnsansız hava araçlarımız, gidiyorduk kapılarına insansız hava aracı istiyorduk. Kongre müsaade etmiyordu. En sonunda İsrail’den almak zorunda kaldık. Onlardan aldığımızda da tamir bakıma gelince, bakım yapılacak olanlar nerede? Türkiye’de, bugün git yarın gel, bakmıyorlardı. Vazgeçtik, şimdi hepsi bizde var mı? İHA’sı da var, SİHA’sı da var. Şimdi ne geliyor? Akıncı geliyor Akıncı. Akıncı bambaşka, donanımlarıyla çok çok farklı, o da bir silahlı insansız hava aracı, irtifa, uçuş, mühimmat hepsi çok çok güçlü olan havadaki zenginliğimiz olacak. Dünyada bu sınıfta en iyi aracı üreten 3 ülkeden birisi olduk. Bayraktar SİHA’mızın ihracatına başladık. Bir diğer SİHA’mız ANKA-S yeni yerli motoruyla göklerdeki yerini o da sağlamlaştırdı. Korkut Hava Savunma Sistemimizin güvenlik güçlerimize teslimatına başlandı. Hisar-A Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemimizde seri üretim aşamasına geldik. Bu yıl onu da envantere alacağız. Havadan taşınabilir 105 milimetrelik, hafif çekili Obüs ’Boran’ın testlerini bu yıl tamamlayarak onu da envantere alıyoruz. Uzun menzilli hava savunma füze sistemimiz ’Siper’in çalışmalarında önemli ilerlemeler sağladık. 2020’nin ilk yarısında yüksek güçlü milli lazerin ’Kirpi’ aracına entegrasyonunu da tamamlayacağız. Savaş uçağından her türden motorumuza kadar tüm savunma sanayi ihtiyaçlarımızı kendi imkanlarımızla üretebilir hale gelmeye, giderek daha çok yaklaşıyoruz."
"Yurt dışı temsilciliklerimizin sayısını 163’ten 246’ya, büyükelçiliklerimizin sayısını 93’ten 142’ye çıkardık"
Dış politikalar konusuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin girişimci ve insani dış politika yaklaşımı sayesinde en geniş temsil ağına sahip dünyanın beşinci ülkesi konumuna ulaştığını kaydederek, "Girişimci ve insani dış politika yaklaşımımız sayesinde en geniş temsil ağına sahip dünyanın beşinci ülkesi konumuna ulaştık. Yurt dışı temsilciliklerimizin sayısını 163’ten 246’ya, büyükelçiliklerimizin sayısını 93’ten 142’ye çıkardık. Bu yıl ilan ettiğimiz, ’Yeniden Asya’ girişimiyle Asya Pasifik bölgesiyle ilişkilerimizi daha da güçlendiriyoruz. Özbekistan’ın katılımıyla ’Türk Konseyi’ çatısı altında, Türk dünyasının birlikteliğinin sağlanması konusunda tarihi bir adım atıldı. Afrika kıtasıyla da köklü tarihi ve kültürel ilişkilerimizi canlandırma yolunda büyük mesafe kaydettik. 2008 yılında stratejik ortaklık ilişkisi tesis etmiş olduğumuz Afrika Birliği ile ’3. Ortaklık Zirvesi’ni 2020 yılının ilk yarısında ülkemizde düzenleyeceğiz" diye konuştu.
İsrail’in hukuk tanımaz tacizleri karşısında Kudüs ve Filistin’in onurunu korumak için mücadeleyi sürdürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin en üst düzeyde karar alma organı olan ’Ortaklık Konseyi’nin 54’ncü toplantısının 4 senelik bir aranın ardından 15 Mart 2019 tarihinde Brüksel’de düzenlendiğini, Reform İzleme Grubu’nun son toplantısının da 9 Mayıs günü özellikle ’Avrupa Günü’nde Ankara’da yapıldığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ileriki dönemde Avrupa Birliği ile ilişkiler konusunda yeni bir ivme yakalamayı umut ettiklerinin altını çizdi.
"Suriye ve Irak krizlerinde hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm mazlumlara ve mağdurlara kapımızı açtık"
Suriye konusunda yaptıkları dörtlü zirveye ve bölgede yapılan operasyonlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı:
"Suriye meselesi en hayati dış politika başlığı olarak gündemimizdeki yerini koruyor. Suriye ve Irak krizlerinde hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm mazlumlara ve mağdurlara kapımızı açtık. Ülkemizin ev sahipliğinde Rusya, Fransa ve Almanya’nın katılımıyla ’Suriye’ konulu dörtlü zirve düzenleyerek çözüm arayışlarına katkı sunduk. Yine ’NATO Liderler Zirvesi’ kapsamında Londra’da, Fransa, Almanya ve İngiltere ile ’Suriye’ konulu bir başka dörtlü zirve daha gerçekleştirdik. Suriye krizinin sınırlarımıza dayanan terör örgütleri üzerinden ülkemize ihraci gayretleri bizi sahada fiilen var olmaya yöneltmiştir. Fırat’ın batısında yürüttüğümüz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla DEAŞ balonunu söndürdük ve PYD üzerinden kurulan oyunları da bozduk. Barış Pınarı Harekatı’yla Fırat’ın doğusunda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu da parçaladık. 9 Ekim’de başlattığımız Barış Pınarı Harekatı ile Suriye sınırımızda 145 kilometre genişliğinde ve 30 kilometre derinliğinde bir alanı terör unsurlarından arındırdık."
"Ülkemizin güvenli hale getirdiği bölgelere şimdiye kadar, 373 bin Suriyeli gönüllü olarak geri döndü"
Rasulayn ve Tel Abyad’da oluşturulan güvenli bölgeye 373 bin Suriyelinin gönüllü olarak döndüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Soçi mutabakatıyla İdlib’de yaklaşık 4 milyon insanı etkileyecek büyük bir insani trajedinin önüne geçtik. İdlib’de sükunetin yeniden tesisi için çabalarımızı artırdık. Suriye’deki soruna kalıcı çözüm getireceğine inandığımız Anayasa Komisyonu uzun uğraşlar sonunda nihayet kuruldu. Rasulayn ve Tel Abyad arasında ilk etapta yüz binlerce kişi, sınır hattındaki diğer yerlerle birlikte 1 milyon kişiyi iskan edebileceğimiz yerleşim yerlerinin inşası ile ilgili çalışmalara başladık. Ülkemizin güvenli hale getirdiği bölgelere şimdiye kadar, 373 bin Suriyeli gönüllü olarak geri döndü. Birleşmiş Milletler tarafından ilk kez düzenlenen ’Küresel Mülteci Forumu’ Türkiye’nin bu alandaki öncü konumunun teyidi olmuştur. Komşumuz Irak’ın da toprak bütünlüğüne önem veriyor, bu ülkedeki Türkmen kardeşlerimizin hak ve çıkarlarını özellikle gözetiyoruz" diye konuştu.
"2020 yılının ilk 6 ayında Basra ve Musul Başkonsolosluklarımızı yeniden faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz"
Basra ve Musul Başkonsolosluklarını 2020 yılının ilk 6 ayında yeniden faaliyete geçirmeyi hedeflediklerini ve Akdeniz’de Türkiye’ye oynanan oyunu bozduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2020 yılının ilk 6 ayında Basra ve Musul Başkonsolosluklarımızı yeniden faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz. Necef ve Kerkük’te de yeni başkonsolosluklar açmayı planlıyoruz. Akdeniz’de ülkemizi kendi sahillerine hapsetmeye yönelik bir senaryoyu hayata geçirmeye çalıştılar. Önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ardından da Libya ile yaptığımız anlaşmalarla bu oyunu da bozduk. Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakatı imzaladık. Türkiye ve Libya deniz kıyıları arasında kalan bölgede her iki ülkenin onayı olmadan arama ve sondaj faaliyeti yapılması ya da boru hattının geçirilmesi hukuken artık mümkün değildir. 2020’de bu alanları ruhsatlandırıp en hızlı şekilde arama ve sondaj faaliyetlerine başlıyoruz. Ruhsatlandırma çalışmalarının ardından ilk olarak ’Oruçreis Sismik Araştırma Gemisi’ bölgede sismik çalışmalar yürütecek. Libya’daki meşru hükümetin ayakta kalmasını ve istikrarı sağlamak için bu ülkeye askerimizi gönderiyoruz. Türkiye’nin güvenliğinin sınırları dışında başladığının bilinciyle siyasi, ticari, insani, diplomatik ve askeri tüm imkanlarımızı güneyimizdeki coğrafyanın istikrarı için seferber etmeyi sürdüreceğiz. Parlamentomuza bunu getirmek suretiyle bunu parlamentomuzdan da geçirdik" ifadelerini kullandı.
"2020 yılının ilk 6 ayını kapsayan 537 eylem içeren ve bütçesi 34 milyar lira olan 180 günlük icraat programımızı da 1 Ocak itibarıyla uygulamaya aldık"
Türkiye Bursları sayesinde Türkiye’de eğitim gören öğrenci sayısının 17 bini bulduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Resmi kalkınma yardımı kuruluşumuz ’TİKA’ 5 kıtada 170 ülkeyi kapsayan bir faaliyet genişliğine ulaştı. Türkiye burslarıyla ülkemizde eğitim gören öğrenci sayısı 17 bini buldu. Dünyanın 100’e yakın ülkesinde kendilerine hayat kuran 6.5 milyon vatandaşımızla 81 vilayetimizde yaşayan 82 milyon insanımız arasında sağlam köprüler oluşturduk. Yunus Emre Enstitümüz dünya genelinde faaliyet gösteren 58 merkeziyle dilimizi, medeniyetimizi, tarihimizi ve kültürümüzü tüm dünya’da tanıtıyor. Türkiye Maarif Vakfımız ise dünyanın 42 ülkesindeki 324 eğitim kurumuyla istikbalimizin teminatı olan gençlere yatırım yapıyor. Uluslararası insani yardım faaliyetleri kapsamında 5 kıtada 60’tan fazla ülkede faaliyette bulunduk. Dış politikada bayrağımızın onurunu, pasaportumuzun ve paramızın değerini, ülkemizin itibarını hak ettiği yere yükseltmeye devam edeceğiz. Sözlerimin sonuna gelmiş bulunuyorum. Hem geçtiğimiz 17 yılın genel bir değerlendirmesini hem 2019 yılında yaptıklarımızı hem de 2020’de yapacaklarımızı özetle ifade etmeye çalıştık. Bunlar yaptıklarımızın, yapacaklarımızın bütünü değil. O zaman saatler alırdı, ülke ve millet olarak içinden geçtiğimiz tarihi sürecin farkında bir şekilde 2020 yılında da mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. 2020 yılının ilk 6 ayını kapsayan 537 eylem içeren ve bütçesi 34 milyar lira olan 180 günlük icraat programımızı da 1 Ocak itibariyle uygulamaya aldık."