Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan dolayısıyla düzenlenen iftar programında gündeme dair son dakika açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Mübarek ramazan ayının ülkemiz ve milletimizle beraber tüm insanlık için barışa huzura ve esenliğe vesile olmasını diliyorum. Müslümanlar için ramazan yardımlaşma dayanışma yoksulların gariplerin mazlum ve mağdurların sevindiği bir rahmet ve bereket ayıdır. Bugün etrafında bir araya geldiğimiz şu iftar sofrası Müslüman olsun yada olmasın oruç tutsun ya da tutmasın herkesin sofrasıdır. Bu sofra zengin fakir yönetici memur tüm farklılıkların anlamını yitirdiği herkesin hak katında eşit olduğu bir gönül sofrasıdır.
Oruç ibadeti günün belli saatlerinde aç ve susuz kalmanın ötesinde insanın kendi iç muhasebesini yapması hayatını sorgulaması bu fani dünyada niçin var olduğunu etraflıca tefekkür etmesi ve başkalarını anlamasıdır.
Küresel anlamda oldukça zorlu ve sancılı bir süreçten geçiyoruz. Sadece ülkemizin içinde yer aldığı coğrafya değil dünyanın pek çok bölgesinde terörden düzensiz göçe kültürel ırkçılığa kadar farklı meydan okumalarla yüzleşiyoruz. Son 1 haftada yaşadığımız acı hadiseler bu çetin sınamaların en bariz yansımalarıdır. Dünyanın neresinde olursa olsun kalleş terör saldırılarında hayatını kaybedenler için ülkem ve milletim adına taziyelerimi iletiyorum.
KARLOV'U DAİMA HATIRLAYACAĞIZ
FETÖ tarafından suikaste uğrayan Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Karlov'u da yad ediyorum. O da bizim sofralarımızın müdavimlerindendi. Karlov görevini en iyi icra eden iyi bir insan iyi bir diplomat ve ülkemizin gerçek bir dostu olarak daima hatırlayacağız.
PKK BİZİM İÇİN NE İSE DEAŞ DA AYNIDIR
Londra'da Pakistan'da ve Suriye'de katledilen siviller arasında bir fark yoktur. Ankara'da Kızılay'da umutla otobüs bekleyen insanları öldüren PKK ne ise araçları insanların üzerine sürerek öldüren DEAŞ da aynıdır. Terörizmle mücadeleyi sadece teröristle mücadeleye indiren bir anlayışta değiliz. Salt güvenlik tedbirleri ile terörün kökünü kurutmak mümkün değildir. Gereken diğer tedbirleri almadan asıl sorunu çözemeyiz. Bataklığı kurutmak meselesidir. Sineklerle uğraşmak işi bitirmiyor bataklığı kurutmamız lazım. Küresel terör tehdidini bertaraf etmenin yolu işbirliğimizi dayanışmamızı güvenlik ve istihbarat birimlerimiz arasındaki bilgi paylaşımını daha da arttırmaktır.
İYİ TERÖRİST KÖTÜ TERÖRİST DİYE YAKLAŞANLAR VAR HALA, YANLIŞLARINI ANLAYACAKLARDIR
Bugün burada siz dostlarımın arasında samimiyetle konuşmak istiyorum. Maalesef onca çabamıza rağmen terörizm konusunda beklentilerimizin çok uzağındayız. Kendi vatandaşlarımızın can güvenliğini tehdit eden böylesine önemli bir mesele karşısında şahit olduğumuz tavırlar bizi gerçekten üzüyor. Yüzlerce insanını terör saldırılarında kaybetmiş dost ve müttefik ülkeler bile iyi terörist kötü terörist ayrımına gidebiliyor. Bugün bunu hala yapanlar var. Sivilleri katleden etnik temizlik yapan farklı görüşe ait kim varsa onu baskı altına alan terör örgütlerine sahip çıkılması hepimizi adeta pimi çekilmiş bomba üzerinde yaşamak zorunda bırakıyor.
TERÖR ÖRGÜTÜNE ARKA ÇIKMAK ASLA DOĞRU DEĞİLDİR
Böyle bir stratejik körlük bugün maalesef komşumuz Suriye'de yaşanıyor. DEAŞ terörünü bertaraf etmek için bir başka eli kanlı örgüt devreye alınıyor. Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Bunun adı kanı kanla temizlemeye çalışmaktır. Taktik sebeplere bile olsa işgal ettiği bölgelerde etnik temizlik faaliyeti yürüten bir terör örgütüne arka çıkmak doğru değildir. Kendisinden başka kimseye hayat özgürlüğü tanımayan terör örgütü demokratik güç olamaz. Buna en uygun ifade terör örgütü kavramıdır. Suriye'de bu terör örgütlerine verilen silahların ülkemize bölgemize ve diğer dünya ülkelerine dönmesi kuvvetle muhtemeldir. Bu bölgeyi biz tanırız eğer biz 40 yıldır bu bölgede PKK denilen terör örgütü ile mücadele veriyorsak ve bu mücadelede 40 bini aşkın insanımızı kaybettiysek bunun dertlisi biziz. Biileri bunu anlamayabilir. Ben senin dostunum demek işi çözmüyor.
SORUNU KAYNAĞINDA ÇÖZMEKTE KARARLIYIZ
Bütün dost bildiklerimizin silahları terör örgütleri tarafından stoklanmış. İşte Kato'daki komutanımız ve yanındaki 12 subayımızla şehit oldular. Türkiye olarak sınırlarımızın ötesinde gelen tehditleri kaynağında çözmekte kararlıyız. Fırat Kalkanı Harekatı DEAŞ'ın saldırılarına verdiğimiz bir cevaptır. Operasyon sırasında da 3 bin DEAŞ'lıyı da etkisiz hale getirdik. Sincar, Kuzey Suriye'deki terör kamplarına yönelik hava harekatları da bu konudaki tavrımızın açık göstergesidir. Hiç bir şekilde ne terör koridoru ne de yeni terör yuvalarının oluşumuna izin vermeyeceğiz. Bu da terör örgütlerinin saldırılarına karşı elimiz kolumuz bağlı oturacağımız anlamına gelmiyor. Ne gekeriyorsa bunu yapmaktan asla taviz vermeyeceğiz. Bizim ne Irak ne de Suriye topraklarında birilerinin olduğu gibi gözümüz yok. Bize bizim topraklarımız yeter. Orada gözü olanlara sesleniyorum Suriye Suriyelilerindir Irak Iraklılarındır. Biz bunlara sahip çıkalım ve oraların bölünmesine fırsat vermeyelim.
BM'NİN ÖNCE ADALETİ DAĞITMASI LAZIM AMA BU YOK
Biz artık ikinci dünya savaşı şartlarını yaşamıyoruz. Şimdi 5 tane ülke daimi üye 15 tane geçici üye. Geçici üyenin tek sözü geçmiyor her şey o 5 üyenin iki dudağı arasında. Suriye'yi çözebildiler mi Irak'ı çözebildiler mi 22 yıl oldu. Çözemezler içlerinden biri hayır diyorsa orada çözüm yok. BM'de ne diyor Azerbaycan haklı. Dünyada şu anda 196 ülke var ve bunların sürekli dönüşerek içinde yer aldığı bir sistemli Birleşmiş Milletler lazım bize. 20'şer 20'şer şeklinde veya 25'er 25'er şeklinde olması gerekiyor ve 2 yılda bir herkese bir şans gelecek. BM'nin asli görevi nedir adalettir. Bu adaletin tesisi için de önce BMGK'nın adaleti dağıtması gerekir ama bu yok. Hala bir Libya sorunu çözülemiyor. Libya bir zamanların petrol deryası ve korkunç mali imkanlarla Libya büyük bir darbe yedi. Çok iyi hatırlıyorum o gün Libya'nın mevcut parası şu anda yok denecek noktaya geldi.
16 NİSAN, MİLLETİMİZLE KURDUĞUMUZ GÜÇLÜ BAĞIN ESERİDİR
Mülteciler için sözler verildi para yardım yapılacağı söylendi. Verseniz de vermeseniz de biz bu mazlumları mağdurları sokakta bırakmayacağız. Elimizden geleni yapacağız. Türkiye'de yeniliğin ve geleceğin partisi olan AK Parti aradan geçen 14 yıla rağmen reformcu ruhunu kaybetmemiştir. Bu sefer de en son 16 Nisan'da olduğu gibi demokrasimizin olgunluğuna yakışmayacak iftiralar attılar. 16 Nisan'da tarihi bir rekor olan 25 milyon 200 bine yakın oyla kabul edilen anayasa değişiklik paketi milletimizle kurduğumuz bu güçlü bağın eseridir.
DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN
15 Temmuz gecesi sizlerin gözü önünde yaşanan kahramanlıklar bu milletin zorluklar karşısında nasıl kenetlendiğini bağımsızlığı ve demokrasisi için neleri göze aldığını ortaya koymuştur. Ben milletimle gurur duyuyorum. Benim milletim gerçekten çok asil bir millettir. Birileri bize hesap sormaya kalkıyor hala ülkemde bize darbe yapılmaya çalışılıyor günler geçti baktınız darbe hedefine ulaşmadı ondan sonra geçmiş olsun demeye başladınız, dostlar alışverişte görsün. Ülkemizi güçlendirmeye büyütmeye kalkındırmaya devam edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar ekonomide de istediklerine ulaşamadılar ve ulaşamayacaklar. Çünkü samimiyiz.
BU SORUNUN BİR AN ÖNCE ÇÖZÜLMESİ İÇİN GEREKEN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ
Dayanışma ve işbirliğine her zamankinden daha fazla öneme sahip olan bu dönemde Katar'a yapılan bu durum kabul edilebilir bir durum değildir. Katar'ın tutumunu takdirle karşılıyoruz. Terör örgütlerine mücadelesini yakinen bildiğimiz Katar'a yapılan bu durum hiç bir sorunun çözümü olmayacaktır. En zor zamanlarda tüm desteğini gördüğümüz ülkeler gibi Katar için de üzerimize düşen her görevi yapmaya hazırız. Öncelikle Katar Emiri ile görüşerek yaşananlardan dolayı duyduğum üzüntüyü ifade ettim. Rusya lideri Putin ile görüşmem oldu Kuveyt Emiri ile görüşmem oldu bütün bu görüşmelerde konu Körfez'deki bu sıkıntıların aşılmasıydı. bugün de şu ana kadar yine pek çok görüşme yaptım. Bütün bu görüşmelerimde tabii ki derdim bu sorunu nasıl aşarız Körfez'e yeniden bu birliği nasıl getiririz. Her şeyden önce bu mübarek ayda Müslümanlar için bu ay haram aydır. Bu ayda Müslümanın Müslümana kanı haramdır. Burada hassas olmamız gerekiyor. Yarın ve sonraki günlerde de görüşlerimizi ve görüşmelerimizi devam ettireceğiz. Bu krizin bir an önce çözülmesi için elimizden gelen her türlü çabayı gösteriyoruz göstereceğiz.