Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal İstanbul Projesinin birilerini rahatsız ettiğini söyleyerek, “Tabi bu birilerini rahatsız ediyor. Bunların zaten bu ülkede dikili ağaçları yok. Böyle güzellikler olunca dayanamıyorlar. Dayansalar da dayanmasalar da biz burayı yapacağız. Yap-işle-devretle müşteri bulduk bulduk, aksi takdirde milli bütçeyle yapacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber’de gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Şehir Hastaneleriyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizde bu adımı atalım dedik. Şehir hastanelerin kuralım dedik. Bunu neyle milli bütçeden mi, yoksa bu konuyla ilgili olarak yap işlet devret anlayışla mı yapalım dedik. Önceleri böyle dedik ve adımı böyle attık. Hedef büyükşehirler önce olsun dedik. Büyükşehirlere yakın bazı yerlerle bunu yapmaya başladık. Bu inşaatların bir kısmı bitti. Bir kısmının da şu anda inşaatları devam ediyor. Ankara’da Bilkent bitti, şimdi Etlik şu anda bitmek üzere. İstanbul’umuzda en önemlisi orası İkitelli tarafında orası hızla devam ediyor. Orada bir de Samandra’da yapılacak hastane var ki, orası çok çok büyük bir hastane olacak. Derdimiz şu, insanımızı özellikle müracaatını yapıyorsun, 7-8 ay sonraya gün alıyorsun, böyle bir gün yaşadık. Bu millet bunu yaşamasın böyle bir yere varalım. Vatandaş şu hastanelerimizde Allah devletimizden razı olsun derse biz rahatlarız. Eksikler olabilir o ayrı konu. Burada yürümek yok, hasta oraya oturuyor, yanında sağlık memuru alıp götürüyor, bunlar insana verilen değerin göstergesidir. Bu insana verilen parayı cebimizdeki parayı vermiyoruz ki. Vatandaşımız vergilerle devlete ödüyor, devlette bu parayı vatandaşa götürüyor. Şu anda yapılacak hastanelerle beraber Türkiye çok farklı yere gidiyor. Amerika ve Avrupa başaramadı. Biz birçok ilaçları ücretsiz verir noktaya geldik. Biz niye varız, bunun için varırız. Bazı hastalıklarıyla ilgili ilaçlar parayla geliyordu, biz bunları kaldırdık. Biz onun için varız. Millet sana cumhurbaşkanı diyorsa bunun için diyor. Bizde elimizden geldiğince ilaç konusunda her şeyi yapmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Yap-işlet-devretle müşteri bulduk bulduk, aksi takdirde milli bütçeyle yapacağız”
Kanala İstanbul projesiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu projeyi birileri yapmadı, bu projeyi biz yaptık. Belediye başkanlığım zamanında yaptık. Türkiye’de Havalimanını yaptık, Berlin Havalimanı 17 yıl olmuş hala bitirilemedi. Berlin kendi içinde şu kavgayı yapıyor. Bunu Türk müteahhitlerine verin onlar yapsınlar diyorlar. Burası çok farklı bir proje. Bu proje başlayınca, dünyadaki bütün kanalları incelettik. Boğaz bizim için bir defa hukuki haklarımızı bile rahat kullanamadığımız bir hattır. Boğazda çevre noktasında her an her türlü sıkıntı yaşayabiliriz. Yalılarımıza çarpan büyük tankerler oluyor. Bir defa boğazı bundan kurtarmalıyız. Öyle bir kanal yapalım ki bu kanal bizi bir defa bir çok sıkıntılardan kurtardığı gibi İstanbul’a yeni bir güzellik katsın. Çevreci bir kanal olmanın ötesinde bizim kontrolümüz altında olan bir yer olsun. Şu güzellik İstanbul’umuza ayrı bir zenginlik katacaktır. Şu anda bu tabi bu birilerini rahatsız ediyor. Bunların zaten bu ülkede dikili ağaçları yok. Böyle güzellikler olunca dayanamıyorlar. Dayansalar da dayanmasalar da biz burayı yapacağız. Eğer yap-işle- devretle müşteri bulduk bulduk, aksi takdirde milli bütçeyle yapacağız. Hemen ihaleyi yapıp adımı atacağız. Farklı ülkelerle görüşmeler yapıyoruz. Nereden baksan bu proje en az 6-7 yılı bulur. Her şeyiyle çok çok farklı müstesna güzelliklere sahip, dünyada adından bahsettirecek olan bir proje” diye konuştu.
“Kadınlara yapılan şiddetin her türlüsünü şiddetle kınıyorum”
Kadına yönelik şiddetle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile Bakanlığımız bünyesinde ülke genelinde şiddet önleme merkezleri kurduk. Bu konuda aile çalışma ve sosyal bakanlığının koordinasyonunu önemli çalışmalar yapılıyor. Adalet, içişleri, milli eğitim sağlık bakanlarını da bir araya getirerek acil faaliyet planlarını belirledik. Elbette kadına şiddet olaylarında yargı ve adalet mekanizmasını suretle hareket geçireceğiz. Bu olaylar vuku bulmadan önlenmesidir. Kadına yönelik şiddetle mücadele de hassasiyetle durulmalıdır. Kadınların eşlerin, annelerin zalimliğe maruz kalmadan bir takım önlemler alınmalıdır. Medyanın bu şiddet olaylarını ele alış tarzında örgün eğitime kadar birçok alanda insanımızın bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bütün kurumların riskleri tespit edip ortak çalışması gerekiyor. Kadın şiddete uğradıktan sonra yine karar veriliyor. Sürekli gelecek adli kontrolle serbest bırakılacak. Böyle bir şeye ben tahammül edemiyorum. Bunun bedelini ödemesi lazım. Girsin cezasını çeksin çünkü o adli kontrolle serbest bırakılınca o kadına tekrar yapmayacağının garantisi var mı? Kadınlara yapılan şiddetin her türlüsünü şiddetle kınıyorum. Bu feryadın dinmesi için elimden gelenin sonuna kadar yapacağım. Arkadaşlarımla hep müzakerelerini yapıyoruz, buradan taviz veremeyiz” şeklinde konuştu.