Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "Man Adası" davası kapsamında ödemeye mahkum edildiği manevi tazminat kararlarına ilişkin istinaf tarafından bozma kararı verildiği yönüne yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Ahmet Özel, yaptığı yazılı açıklamada, kamuoyunda "Man Adası" davası olarak bilinen ve davalısı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olan davada, yerel mahkeme kararına karşı hem davalı, hem de davacının karşılıklı olarak istinaf yoluna başvuru yaptığını belirtti.
Özel, açıklamasında şunları kaydetti:
"Davalı sıfatını koruyan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu lehine bozma kararı verildiği yönündeki kamuoyunu yanıltıcı haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Bu minvalde yerel mahkemeler tarafından verilen kararlara ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) tarafından usule ilişkin bir bozma kararı verilmiş olup dosyanın esası incelenmemiştir. Yerel mahkemede açılan ve müvekkillere atılan iftira yollu hareketlere ilişkin kazanılan tazminat miktarları vekil sıfatıyla icraya konulmuş olup, yatırılan tazminat miktarları icra dosyasında depo edilmiştir."
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usuli eksikliklerin giderilmesi nedeniyle verilen bozma kararının dosyadaki davalı tarafından işlenen haksız fiil tazminat miktarına ilişkin olmadığını belirten Özel, verilen kararın sadece usuli yönden bir bozma kararı olduğunu vurguladı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "Man Adası" davası kapsamında ödemeye mahkum edildiği manevi tazminat davasına ilişkin İstinaf mahkemesinin kararında "Kemal Kılıçdaroğlu'nun istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, dosyanın görülen eksiklikleri gidermek üzere yeniden mahkemesine iadesine." kararı verildiğini belirterek, "Kararın özü şu: Birisi reddi hakim talebinde bulunursa bir üst mahkemeye ya da görevli yan mahkemeye reddi hakim talebini iletir, kararı beklersin." dedi.
Özel, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
İstinaf Mahkemesi'nin "Man Adası davalarına" ilişkin kararını anımsatan Özel, avukatlarının söz konusu mahkemelerde reddi hakim talebinde bulunduklarını dile getirdi.
Bu talebin kabul edilmediğini hatırlatan Özel, İstinaf Mahkemesi'nin bugünkü kararına ilişkin bilgi verdi.
Özel, şöyle devam etti:
"İstinaf mahkemesinin kararında diyor ki, 'Kemal Kılıçdaroğlu'nun istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, dosyanın görülen eksiklikleri gidermek üzere yeniden mahkemesine iadesine.' Kararın özü şu: Birisi reddi hakim talebinde bulunursa bir üst mahkemeye ya da görevli yan mahkemeye reddi hakim talebini iletir, kararı beklersin. İstinaf, verilen tazminatı bozuyor ve 'Reddi hakim talebi görülmeden mahkeme görülmez.' diyor. 6 mahkemenin 3'ü aynı anda bu şekilde kararlandı. Daha sonra karara varılmış olan 3'ünün de bozulmasını bekliyoruz."
Kılıçdaroğlu'nun bu konudaki iddialarını anımsatan Özel, "Mahkeme, o özel belirlenmiş hakimlerle yapılan talimatlı yargılamayı bozmuştur. 'Man Adası belgelerinde tazminata hükmedilecek.' diyenlerin hesapları bozulmuştur. Bu yargılamalar bittiğinde sonuç ne olursa olsun, bu iş burada kalmayacak. Man Adası belgeleri eninde sonunda bambaşka mecralarda birilerini yargı karşısına da çıkaracaktır." iddialarında bulundu.
CHP'li Özel, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarına yazılı açıklamayla yanıt verdiğini hatırlattı.
Söz konusu yazılı açıklamanın, şahsi veya Bakanlık sosyal medya hesabından paylaşılmadığını söyleyen Özel, "Çavuşoğlu'nun açıklamaları yetersiz, iddiaları çürütmeyen ve aksine doğrulan türdedir." ifadesini kullandı.
Özel, Aksaray Mehmetçik İlkokulunda otizmli öğrencilerin "yuhalandığı" iddiasını gündeme getiren görüntüleri anımsatarak, bunun kınanmasını ve suçu olanların cezalandırılmasını istedi.
Fatih'te 4 kardeşin evlerinde ölü bulunması olayına ilişkin ön otopsi raporlarının siyanür içtiklerini doğruladığını belirten Özel, "Sosyal politikalar açısından meseleye bakmak lazım. Düşük maaşların haczedilebilir kısmının olup olmadığını tartışmaya açmak lazım. Devletin bu tip durumlarda ne aşamada devreye girmesi gerektiğine bakmak gerekiyor. Eğer böyle bir şey yaşanıyorsa bunu örtmek yerine bunun üzerine gitmek hepimizin boynunun borcudur." değerlendirmesinde bulundu.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Özel, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey'nin Türkiye ziyaretine ilişkin bir soru üzerine, "ABD'nin Türkiye ile Trump'ın ağzından diplomasiyi unutmuş, nezaketi terk etmiş bir ilişki kurduğunu" ileri sürdü.
ABD'nin Türkiye'ye yönelik sözlerini tutmadığını ve hasmane tutumunu sürdürdüğünü savunan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Trump üzerinden Recep Tayyip Erdoğan'a astlık üstlük ilişkisi kurmuş, sanki emir erini çağırır gibi çağıran, fırçalar gibi fırçalayan, gönderir gibi gönderen bir ilişkiyi reddediyoruz. Temel mesele; AK Parti Genel Başkanına yapılanları AK Partililerin hazmetme kapasitesi yüksek ama bizim Türkiye Cumhurbaşkanı'na yapılan muameleyi hazmetme kapasitemiz bu kadar yüksek değil."
CHP'li Özel, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ın Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) hakkında Kurulun toplantısından sonra yaptığı açıklamalarına ilişkin bir soruyu da şöyle yanıtladı:
"Sağlıklı siyasi değerlendirme yapamayız. Sağlıklı siyasi değerlendirme yapmak için işin işinde para, makam, mevki olmaması lazım. İşin içinde 18 bin lira var. Hepsi var. Dün söylediğini bugün inkar edecek noktaya geldiyse bunun, Recep Tayyip Erdoğan'ın Bülent Arınç üzerindeki üstün ikna kabiliyetinden kaynaklanmadığını, AKP'nin elinde bulundurduğu gücün Arınç ve ailesi açısından hangi sonuçları doğurabileceğinin hatırlatıldığı manasına geliyor. Biz, Arınç ve AKP'nin nasıl bir ilişki içerisinde olduklarını en yakından gördük. Takip ediyor ama şaşırmıyoruz."
Özgür Özel, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın "Birileri çıkacak, isimlerinin başında ekonomist, profesör yazan ama bu ülkeye zarar vermeye çalışan, nereye hizmet etmeye çalıştığı, hangi tabloları çizerek, milleti korkutmaya, Türkiye aleyhinde bir algı oluşturmaya çalışan bu kişilerin, terör eylemlerinde gördüğümüz ekipten farkı yok" ifadelerinin anımsatılması üzerine de "(Bizim istediğimiz gibi konuşacaksınız.) diyor ve kendi istediği gibi konuşmayan herkesi terörist ilan ediyorlar." dedi.
Televizyonlarda en güvenli alanın spor yorumculuğu olduğunu söyleyen Özel, "Yakında birtakım iktidara yakın futbol takımlarıyla ilgili olumsuz yorum yapmayı da yasaklar, kendi tuttukları takımın aleyhinde karar veren hakemleri de terörist ilan ederlerse şaşmamak lazım." ifadelerini kullandı.
Ekonomistlerin, soruşturma ve kovuşturma korkusuyla yorum yapamaz hale getirilmek istendiğini iddia eden Özel, "Bu durumu, terör, terörizm ve vatan hainliği diye tanımlayan Berat Albayrak en büyük ayrımcılığı, bölücülüğü yapmaktadır." diye konuştu.
Bir köşe yazarının, ekonomiye yönelik olumsuz eleştirilere para cezası verilmesine yönelik bir düzenleme yapılacağı yönündeki haberinin anımsatılmasına Özel, "Berat Albayrak, bu yasal düzenlemenin psikolojik alt yapısını hazırlıyor. Sabah gazetesinin, iktidara yakın bir yazar bu konuda yasal düzenleme hazırlığı var diyor. Bu, sarayın niyetini ortaya koyuyor. Yarın böyle bir düzenlemeyi Meclis'e getirirler." karşılığını verdi.
Özgür Özel, bu düzenlemenin yapılması halinde ekonomideki hedeflerin tutmadığını dile getirmenin suç sayılacağını savunarak, "Berat Albayrak hedefi tutturamayacak, bunu söyleyenleri polise tutturacak. Nöbetçiler... Ortaçağ'daki zulümkar kralların dönemine geldik. Berat Albayrak'a 'hedefiniz tutmadı.' diyeceksin, 'Nöbetçiler tutun bu adamı...' Böyle bir şey olur mu?" değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA