Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte Kıbrıs'ta 46 yıl sonra açılan Maraş'a Pazar günü yapacağı ziyarete, Yunanistan sert tepki gösterdi. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı yazılı açıklamasında ziyaret için "eşi görülmemiş bir provokasyon" ifadesini kullandı.
Açıklamada ziyaretin, "BM Güvenlik Konseyi'nin 550 ve 789 No'lu kararlarına tamamen aykırı olduğu" öne sürüldü.
Aynı açıklamada ayrıca, "Bu eylemle, Doğu Akdeniz'de süregelen hukuk dışı Türk eylemlerine bir yenisi eklenmiş oldu. Bunu en sert bir biçimde kınıyor ve AB'nin Aralık ayındaki zirvesinde konunun tartışılmasını bekliyoruz" denildi.
Açıklamanın sonunda Yunanistan'ın "Kıbrıs sorununun BM Genel Sekreteri'nin gözetiminde adil, kalıcı; BM Güvenlik Konseyi'nin kararları ve AB muktesebatı çerçevesinde çözümü amacıyla müzakerelerin yeniden başlatılmasından yana olduğu" belirtildi.
BBC Türkçe'ye konuşan Kıbrıslı eski parlamenter Takis Hadjigeorgiou, Erdoğan ve Bahçeli'nin gezisiyle ilgili olarak şunları söyledi:
"Hakaret edercesine yapılan bu ziyarete ne söylenebilir ki? Maraşlı Rumların evleri, mağazaları, otelleri, işyerleri arasında yapılacak olan bu gezintiler elbette Maraşlı Rumlar için büyük bir acıdır.
"Maraş, 1974'te Türkiye'nin hedeflerinden biri olmadığı halde Rumların kendi ana vatanlarını terk etmesi, Türkiye'ye Maraş üzerinde hak iddia etmesini sağlamaz."
Hadsjigeotrgiou buna rağmen, "Türkiye'nin desteklediği Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın Maraş'ı Kıbrıs Türk yönetimi altına alarak asıl sahipleri olan Rumların yurtlarına geri dönmelerini önereceğine" inanıyor.
Kıbrıs adasının en gözde turistik beldesi Maraş, Türkiye'nin 1974'te Kıbrıs'taki ikinci askeri operasyondan BM gözetimi altında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin denetimi altına girmişti. Maraş'taki Rumlar ise bölgeyi terk ermişti.
Maraş'tan ayrılanlardan biri de Mavrides ailesiydi. Eşi ve çocuklarıyla birlikte Maraş'tan niçin ayrıldığını sorduğumuzda İliyas Mavrides, "Bize Maraş'ı terk edin diye bir talimat gelmemişti. Ancak burada yaşayan bizler, Türk askerlerinin er veya geç Maraş'ı da ele geçirecekleri korkusuyla evlerimizi topluca terk ettik" yanıtını verdi.
Kıbrıs'ta 46 yıldan bu yana süren müzakerelerde Maraş'ın Rumlara iade edilmesi yönündeki öneriler reddedilmişti.
Kıbrıslı Rum siyasetçiler buna gerekçe olarak "Maraş'ın Rum tarafına verilmesi karşılığında Kuzey Kıbrıs'taki Türk devletinin resmen tanınması şartının asla kabul edilmediğini ve Maraş'ın asli sahiplerinin Kıbrıslı Rumlar olduğu halde işgal altındaki Kuzey Kıbrıs'ta ilan edilen devleti kabul edecek, resmen tanıyacak hiçbir Rum liderin olmamasını" gösteriyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Pazar günü adaya Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın davet etmişti.
İletişim Başkanlığı'ndan ziyarete ilişkin yapılan açıklamada, "Ziyaret çerçevesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 37. kuruluş yıldönümü münasebetiyle düzenlenecek törenlere katılacağı" belirtildi.
Açıklamada, Erdoğan ile Tatar arasında gerçekleştirilecek görüşmelerde, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs arasındaki yakın işbirliğinin daha da güçlendirilmesi için atılabilecek adımlar ele alınacağı ve bölgedeki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulacağı bildirildi.
Açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti kapsamında Lefkoşa Acil Durum Hastanesi'nin resmi açılışının da yapılması öngörüldüğü ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 26 Ekim'de Türkiye'ye yaptığı ziyaret sonrası Ersin Tatar'la birlikte düzenlediği basın toplantısında, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na dönerek "Herhalde Sayın Çavuşoğlu kapalı Maraş'ta diyorum ki bir piknik yapabiliriz. Mani bir şey var mı?" diye sormuştu.
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tatar, Erdoğan'ın piknik talebine karşılık olarak "Maraş açılmıştır, inşallah" yanıtını vermişti.
Erdoğan ise bunun üzerine şunu söylemişti:
"O gün orada şöyle birlikte piknik yapmakta fayda var. Biz buradan ekranlardan izliyoruz, bizzat yaşayalım istiyoruz. Kapılar açıldı şimdi orada yolları bu noktada da açmış olalım. Kıbrıslı kardeşlerimiz bundan sonra atılacak adımları görmüş ve yaşamış olsunlar."