Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, son yıllarda Afrika kıtasında yaşanan kuraklıklarla gıda kıtlığının daha da vahim boyutlara ulaştığını söyledi. Milyonlarca insanın açlığın pençesine düştüğünü aktaran Gül, “Yaşanan insanlık dramına karşılık Türkiye’de birçok yardım kampanyası başlatılmıştır. ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ diyen bir Peygamber’in ümmeti olarak hayırlarda yarışmalı, Afrika’daki kardeşlerimize sahip çıkmalıyız.” dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 27. toplantısı İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Çok sayıda ülkenin katılımıyla gerçekleşen toplantının başkanlığını yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İSEDAK üyelerini 27 yıldır kesintisiz olarak bir adaya getiren ve üyeleri arasında kalıcı bir işbirliği oluşmasına hizmet eden bir platform oluştuğunu dile getirdi.
İSEDAK’ın önümüzdeki dönemde de başarısının artırarak devam ettireceğine aktaran Gül, “İSEDAK coğrafyasında barış, güvenlik, istikrar ve refahın sağlanması büyük önem arz etmektedir. 2003 yılında Dışişleri Bakanı sıfatıyla İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konferansı’nda yaptığım konuşmamda, kendi evlerimize çeki düzen vermemiz gerektiğini vurgulamıştım. Bu amaçla da ülkelerimizi gerekli reformları yapmaya çağırmıştım. Bu gün coğrafyamızda cereyan eden toplumsal hareketler değişimin zamanının geldiğini ve geri döndürülemez bir dönüşüm sürecinden geçmekte olduğumuzun kanıtıdır." şeklinde konuştu.
Yapılması gereken değişime direnmek yerine öncülük etmek olduğunu belirten Gül, "Çağımızın gereklerine ve halklarımızın meşru özlem ve taleplerine cevap verecek siyasi, sosyal ve ekonomik reformları uzlaşı ve diyalog yoluyla süratle geçekleştirmek olmalıdır. Bu dönüşüm sürecinin dayanışma içinde etkin bir şekilde yönetilmesinin ülkelerimizin bu süreçten daha demokratik, istikrarlı ve müreffeh olarak çıkmasına yönelik fırsatlar sunacağına inanıyorum.” diye konuştu.
Dünya ekonomisi bu gün yeni bir çalkantılı döneme girdiğini kaydeden Gül, “Gelişmiş piyasa ekonomisi sahibi ülkelerin kamu maliyesi ve parasal istikrar sorunlarının çözümüne yönelik siyasi karar almakta sergiledikleri yetersizlikler meseleyi daha da ağırlaştırmaktadır. Bu süreçte özel borçların kamu borucuna dönüşmesi nedeniyle devletlerin borç yükü sürdürülemez seviyeye yükselmiştir. Önceki krizde özel sektörü kurtarmaya çalışan devletler bu defa kendileri kurtarılmaya muhtaç hale gelmişlerdir.” ifadesini kullandı.
İSEDAK üyesi ülkelerin çoğunda bu tür sorunların bulunmadığını belirten Abdullah Gül, “Küresel ekonomik yavaşlamayla ile para ve finans piyasalarındaki çalkantılar kuşkusuz bizleri de etkileyecektir. Önceliklerimiz arasında yer alan bir diğer sektör olan ulaştırma alanındaki işbirliği ülkelerimiz arasında malların ve insanların daha rahat dolaşımının sağlanmasına hizmet edecektir. İSEDAK çerçevesinde bu yıl önemli çalışmalar yapılmıştır.” şeklinde konuştu.
İİT üyeleri arasında yatırım imkanlarının değerlendirilmesi, ekonomik işbirliklerini geliştirecek bir diğer konu olarak karşılarına çıktığını aktaran Gül, “Ülkelerimizdeki yatırım ortamlarının iyileştirilmesi ve üye ülkelerin fon ihtiyaçlarının yine üyelerimizin birikimleriyle karşılanması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle İİT içinde sermayenin serbest dolaşmasını sağlayacak mali işbirliği çalışmalarını teşvik ediyorum. Tüm üyelerimi bu çalışmalara aktif olarak katılamaya davet ediyorum.” dedi.
Özel sektörün İSEDAK faaliyetleri içerisindeki yerinin güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Gül, “Özel sektörü ekonomik ve ticari işbirliğimizi artırmanın en güçlü ayaklarından biri olarak gördüğümü bir kez daha vurgulamak istiyorum. Devlet yetkilileri olarak bizler özel sektör temsilcilerimizin taleplerini önemsemeli, özel sektör için uygun faaliyet ortamları hazırlamalı ve gerekli düzenlemeleri kararlılıkla hayata geçirmeliyiz. İSEDAK kapsamında yürütülen özel sektör çalışmalarının ülkelerimiz firmalarına sorunlarını paylaşma, iş bağlantıları yapma imkanı sunduğunu belirtmeliyim. Bu çalışmaların güçlendirerek sürdürülmelidir.” diye konuştu.
İslam dünyasında milyonlarca insan gıda kıtlığından ve yetersiz beslenmeden muzdarip olduğunu kaydeden Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda Afrika kıtasında yaşanan kuraklıklarla durum daha da vahimleşmiş, milyonlarca insan açlığın pençesine düşmüştür. Yaşanan insanlık dramına karşılık Türkiye’de birçok yardım kampanyası başlatılmıştır. Bu kampanyaların halkımızın yoğun ilgisine mazhar olduğunu bu güne kadar toplam 350 milyon dolarlık yardım toplandığını memnuniyetle ifade etmek isterim. Sizlerin de bildiği üzere Somali de giderek ağırlaşan insani duruma değerlendirme ve açlıktan etkilenen halkın açılarını hafifletmeye yönelik önlemleri ele almak amacıyla İstanbul’da geçtiğimiz Ağustos ayında İslam İşbirliği Teşkilatı İcra Komitesi toplantısı gerçekleşmiştir. Bu toplantıda İİT üyeleri, finans kuruluşları, yardım örgütleri ve hayırseverler Somali’deki insanlık dramına çare olmak üzere cömertçe yardım yapmaya davet edilmişlerdir.”
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadis-i şerifini hatırlatan Gül sözlerini şöyle tamamladı: “Afrika’daki kardeşlerimize sahip çıkmalıyız. Yaşanan acılar başta İslam dünyası olmak üzere tüm uluslar arası camianın katkılarıyla azaltılacak ve yaralarımızı hep birlikte saracağız. En az gelişmiş ülkelerin sorunlarının sadece bu ülkenin omuzlarına yıkılamayacak kadar ağır olduğunun bilincindeyiz. Biz Türkiye olarak bu ülkelerin sorunlarına yönelik küresel bilincin oluşturulması amacıyla bu ülkelere olan desteğimizi çeşitli uluslar arası platformlarda sürdürmekteyiz.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz