Asansörde kalan Cumhurbaşkanı Erdoğan: Birisi insin ya!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile birlikte danışmanları asansöre bindi. Korumalarla birlikte 9 kişinin bindiği asansörün kapısı bir türlü kapanmadı. Erdoğan’ın ‘birisi insin ya!’ diye uyarması üzerine korumalardan biri indi fakat asansör uyarı mesajı vermeye devam etti. Korumalar kontrol panelini kurcalayarak sorunu çözmeye çalıştı. Bir dakikadan uzun süre sorunun ardından kapıları kapanan asansör çalıştı.
Egmont Enstitüsü'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel ziyaretleri kapsamında Egmont Enstitüsü'nde konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında sığınmacı krizine değinen Erdoğan, “Minik Aylan Akdeniz’in sularında yitip giden ne ilk ne de son candır” dedi.
Konuşmasında Türkiye’nin Avrupa’nın önemli kültür sanat festivallerinden Europalia’da onur konuğu olduğuna değinen Erdoğan, Türkiye’nin eşine az rastlanır zenginlikteki kültürel birikimin Belçika’da sergilenmesinden duyduğu mutluluğu ifade etti.
Erdoğan, Avrupa'yı harap eden 2’inci Dünya Savaşı’nın ardından yarım asır, Soğuk Savaş’ın bitmesinin ardından çeyrek ve teknolojinin insanları topluca yok etmek için kullanıldığı ilk savaş olan 1’inci Dünya Savaşı’ın üzerinden bir asrın geçtiğine dikkat çekti. Erdoğan, “Bugün devasa yıkımlardan dersini almış, sınavını vermiş Avrupa'nın başkentinde bugün sadece barış, istikrar, refahtan bahsetmeyi özellikle isterdik. Ancak ne yazık ki şu an bu konuşmayı yaptığım şu sıralarda bölgemizde yaşanan hadiseler bize iyimser bir tablodan bahsetme imkanı vermiyor” sözlerini kullandı.
İklim değişikliği ve fakirlik olmak üzere tüm insanlık ailesini yüzyıllarca etkileyecek sorunlarla karşı karşıya olunduğunu belirten Erdoğan, “Suriye’deki büyük insani trajedi ve Avrupa’nın kapılarına dayanmış yüz binlerce çaresiz insanın durumu ortada” şeklinde konuştu.
“MİNİK AYLAN AKDENİZ’İN SULARINDA YİTİP GİDEN NE İLK NE DE SON CANDIR”
“Binlerce yıldır medeniyetlere beşiklik yapmış bir bakıma dünyanın merkezi sayılan Akdeniz, bugün kıyılarımıza zavallı, masum bebeklerin cansız bedenlerini bırakan bir can ve kan denizine dönmüş durumda” diyen Erdoğan, “Dünya ve Avrupa bu drama ancak 2 Eylül’de güne minik Aylan'ın Bodrum sahilimizde yatan cansız fotoğrafıyla uyandığında dikkatini yöneltebilmiştir. Üstelik Minik Aylan Akdeniz’in Ege sularında yitip giden ne ilk ne de son candır” ifadelerine yer verdi.
“SURİYE KRİZİ 2’İNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDAN SONRAKİ EN BÜYÜK İNSANİ TRAJEDİSİNE YOL AÇTI”
Suriye’deki rejimin 2011’den şu ana kadar elindeki her türlü silahla kendi halkına terör ve şiddet uyguladığını kaydeden Erdoğan, rejimin 350 bin insanı yok ettiklerini vurguladı. Suriye’deki katliamları eleştiren Erdoğan, “Suriye krizi yakın tarihin 2’inci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insani trajedisine yol açtı” diyerek ülke nüfusunun yarısından fazlasının yerinden olduğunu ifade etti.
Erdoğan, “Küresel Göç ve Kalkınma Forumu Dönem Başkanı olarak geçtiğimiz Temmuz ayında burada Brüksel’de AB ve diğer ilgili tarafların katılımıyla ‘Akdeniz’de Göç’ konulu bir toplantı düzenledik. Göçün sadece bir güvenlik meselesi olmadığı nesiller boyu devam edecek insanlık trajedisi olduğu bu toplantıda ifade edildi” sözlerin yer verdi. Göç karşısında kalıcı çözümlerin şart olduğunu söyleyen Erdoğan, 70’inci Dönem BM Genel Kurulu’nda önerileri üzerine Akdeniz havzasında düzensiz göçmenlerin ve özellikle Suriyeli sığınmacıların trajedilerine ilişkin ‘küresel farkındalık’ başlığı altında bir konu ele alındığını ve bunun önemli olduğunu ifade etti.
Erdoğan, “Suriye'de karşı karşıya olduğumuz bu insani dramın bertaraf edilmesi ancak sorunun köküne inmekle mümkün olacaktır” diyerek “Ülkeye barışın gelmesi veya istikrarın yeniden tesisi rejimin değişmesini sağlayacak bir kontrollü geçiş süreci ile mümkün olabilir. Bu rejim önce DAEŞ gibi vahşi ve barbar bir örgütle işbirliği yaparak terörün önünü açtı. Sonra da bununla mücadele etme sorumluluğunu uluslararası topluma yükledi. Pek çok ülke de sırf kendi işine geldiği için bu oyuna ortak oldu, eşlik etti. Suriye'de terör ve aşırıcılıkla mücadeleyi ancak tüm Suriyelileri kucaklayabilen meşru bir hükümet verebilir, bu hükümet değil. Çünkü bunlar bir terör devletinin yöneticileridir” diye konuştu.
“ZAMAN HEPİMİZİN ALEYHİNE DÖNÜŞÜYOR”
Yaşananların Türkiye'nin ‘güvenli bölge’ çağrılarının ne kadar doğru olduğu bir kez daha gösterdiğinin altını çizen Erdoğan, “Suriye'de yaşananlar eğer bir an önce çözüm yolu açılmazsa, tüm bölge ve tüm dünya için ciddi bir tehdit haline dönüşme yolundadır” dedi. Uluslararası toplumun artık üzerine düşen görevi bir an önce yapması gerektiğini belirten Erdoğan, “Zaman hepimizin aleyhine dönüşüyor” dedi.
DAİŞ’in Irak’ta Musul’a saldırdığı andan itibaren Irak’a insani yardım yapan ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Irak’taki mezhepçi siyasetin ülkedeki istikrarsızlığı derinleştirdiğini ve DAİŞ gibi terör örgütlerinin güçlenmesine zemin hazırladığını aktardı.
Türkiye’nin onlarca yıl terör mücadelesini verdiğini söyleyen ve terörün İslami terimlerle anılmaması gerektiğini bildirerek “Terörü terör, teröristi terörist olarak tanımlamak yeter” dedi.
"ÇÖZÜM SÜRECİNİ BOZAN PKK”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel ziyaretleri kapsamında Egmont Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada Son dönemde artan saldırıların PKK’nın halen faal olduğunu gösterdiğine dikkat çekerek “Çözüm sürecini bozan PKK terörüdür" dedi
Konuşmasında BM Genel Konseyine göre Irak ve Suriye’de 100’ü aşın ülkeden toplam 25 civarında teröristin DAİŞ’e katıldığını açıklayan Erdoğan, “Türkiye yabancı terörist savaşçılarla mücadele kapsamında çeşitli devletlerden 20 bine yakın kişiye ülkeye giriş yasağı koymuştur. Terör örgütleriyle ilişkisi olduğundan şüphelenilen ve yasadışı yollarla ülkemize giriş yapan yabancılar ilgili kurumlarımızca tepsi edilerek tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyor” dedi ve 2011 yılından itibaren bu şekilde tespit edilen 2 binden fazla kişinin sınır dışı edildiğini kaydetti.
“TÜRKİYE TERÖRİZMLE MÜCADELE EDEN BİR AVRUPA ÜLKESİDİR”
“Türkiye güney koşularında yaşanan ve kendisinden kaynaklanmayan sorunların ortaya çıkardığı terörizmle mücadele eden bir Avrupa ülkesidir, bu gerçeği kimse gözden kaçırmamalıdır” diyen Erdoğan bu konuda AB ülkelerinden destek beklediğini de sözlerine ekledi.
Terörizmin Türkiye sınırları içinde de ciddi bir sorun olarak ortaya çıktığını belirten Erdoğan, “20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç’ta basın açıklaması yapmakta olan sivil bir gruba DAİŞ üyesi bir intihar bombacısı tarafından saldırı düzenlendi. Olayda 33 kişi hayatını kaybetti, 100’den fazla kişi de yaralandı. Türkiye’nin istikrar ve güvenliğini hedef alan bu saldırı terörist grupların ülkemize yönelik doğrudan ve muhtemel tehdidin açık bir göstergesidir” şeklinde konuştu.
Erdoğan, Suruç saldırısından itibaren bugüne kadar yaklaşık 140 güvenlik görevlisinin terör örgütü tarafından şehit edildiğini, 2’si çocuk 43 sivil vatandaşın öldürüldüğünü, aynı dönemde 536 güvenlik görevlisi ve 288 sivil vatandaşın da terör örgütünün eylemlerinde yaralandığını kaydetti.
“ÇÖZÜM SÜRECİNİ BOZAN PKK TERÖRÜDÜR”
Son dönemde artan saldırıların PKK’nın halen faal olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Erdoğan, “Çözüm sürecini bozan PKK terörüdür. Bu terör örgütü tıplı bölgedeki terör örgütleriyle olduğu gibi bunlarla mücadele hakkımız bakidir” ifadelerine yer verdi.
“PKK’NIN SADECE TÜRKİYE’NİN DEĞİL BÖLGENİN TAMAMINA YÖNELİK BİR TEHDİT”
Pek çok ülkenin terörist listesinde bulunan bu örgüte karşı Avrupa’da ve tüm dünyada güçlü bir dayanışma sergilenmesi gerektiğini yineleyen Erdoğan, PKK’nın sadece Türkiye’nin değil bölgenin tamamının istikrarına, bölgedeki insanların tamamına yönelik bir tehdit olduğunu vurguladı.
Bölgedeki tüm terör örgütlerine meşru müdafaa içerisinde ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde operasyonlar yapıldığını belirten Erdoğan, güvenlik alanında alınan önlemlerin siyasi, ekonomik ve sosyal reformlardan vazgeçildiği anlamına gelmediğini de sözlerine ekledi.
Dünyadaki tek sorunun terörizm olmadığına değinen Erdoğan, dünya ekonomisinin 2008-2009 döneminde yaşanan küresel mali kriz sonrasındaki ekonomik durgunluktan henüz tam olarak çıkamadığını, pek çok ülkenin ekonomik anlamda sorun yaşadığını ve dünya ticaret hacminin önemli ölçüde gerilediğini kaydetti. “Gelişen ve en az gelişmiş ülkeler arasındaki uçurumun gittikçe derinleşiyor” diyen Erdoğan G20 dönem başkanlığından bahsetti.
“TÜRKİYE AB İÇİN BÜYÜK BİR KAZANÇ”
Farklı kültürleri bir arada yaşatabilen ülke olarak Türkiye’nin AB için büyük bir kazanç olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Türkiye sahip olduğu kültürel derinlikle Avrupa’yı bir barış ve refah alanı haline getirme idealine önemli katkıda bulunacaktır” notunu düştü. (İHA)