Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İslam Bilginleri İstişare Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
"Gazze'de 7 Ekim'den bu yana insanlık tarihin en vahşi katliamlarından biri yaşanıyor. İsrail masum kanı dökmeye devam ediyor. 15 bin çocuk acımasızca katledildi. 35 bin Filistinli kardeşlerimiz şehit edildi. 2 milyon insan evinden yurdundan göçe zorlandı. 7 Ekim öncesinde zaten bir açık hava hapishanesi olan Gazze son 219 gündür örneğini sadece Hitler Almanyası'nda gördüğümüz imha kampına dönüştü.
Dünyanın her yerinde Anneler Günü kutlanıyor, Filistinli anneler ise İsrail'in katlettiği ciğerparelerinin beyaz kefenlerine sarılarak ağlıyor.
İnsanı insanlığından utandıracak ne kadar aşağılık varsa 7 Ekim'den bu yana filistin topraklarında sahnelenmiştir, insan hak ve hürriyetinden bahseden bayı 35 bin Filistinliyi katleden İsrail'e destek veriyor.
AB'nin ateşkes çağrısı yapamayacak kadar İsrail'dne korkup çekindiğini gördük, kendini özgürlükler ülkesi olarak pazarlayanların İsrail'in çıkarları için uyguladıkları faşist siyaseti gördük
Karşımızdaki bu vahim tablo karşısında Filistin halkıyla tam bir dayanışma içerisindeyiz. Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla Gazze'ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz. Gazze'ye her hafta 127 ton içme suyu gönderiyoruz. Aralarında kanser hastalarının da olduğu 400'ün üzerindeki hasta ve yaralıyı ülkemiz hastanelerinde tedavi ettiriyoruz. İyilik gemilerimizi bölgeye sevk ediyoruz.
Filistin'e her türlü desteği veriyoruz. Hem Filistin hükümeti ve hem de Filistin'in Kuva-i Milliye'si olarak gördüğümüz Hamas ile çok yakın temas halindeyiz. İsrail ile ticareti tamamen durdurduk. Uluslararası adalet divanında İsrail'e karşı açılan soykırım davasında müdahil olma davasında katillerin hesap vermesini hedefliyoruz. Türkiye'nin gerek ticaret gerek hukuk alanında attığı adımların örnek olmasını bekliyoruz.
İsrail Filistin topraklarına ilk kez saldırmıyor. İsrail, Filistin halkına yönelik ilk kez soykırım uygulamıyor. 1948 yılından beri İsrail'in saldırılarına şahit oluyoruz. Artık bir gerçeği kabullenmemiz gerekiyor. Siyonistler ve işbirlikçileri katliamcıları ideolojileri neyi emrediyorsa bugüne kadar onu yaptılar. Siyonist lobinin esiri olan Batılı ülkeler de savundukları değerleri çiğneme pahasına kendine verilen talimatları yerine getiriyorlar. Gazze'deki soykırımı görmezden gelecek Hamas'ı bahane ederek İsrail'e destek olmayı sürdürecekler.
Pazartesi günü Hamas, Katar, Mısır, ABD ve BM garantörlüğündeki ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı. Bizim de tavsiyelerimizle Hamas kritik bir adım attı. Netanyahu yönetimin cevabı ise Refah'taki masumlara saldırmak olduk. Kimin çatışmaların sürmesinden daha fazla kan dökülmesinden yana olduğu ortaya çıktı. Netanyahu bu şımarıklığı karşısında ciddi tepki gördü mü? Hayır. Süreci geçiştirmeyi seçtiler. Filistin devletini tanımayan ülkeleri bir an önce Filistin devletini tanımaya davet ediyoruz.
Başkalarından medet ummak Müslümanlara yakışmaz. Biz önce kendi hesabımızdan sorumluyuz. Filistin halkına kardeşlik görevini yapmakla mükellefiz. İnsani değerlerin sınandığı Gazze imtihanında herkes kendisine yakışanı yapacak.
Kimin ne dediğine bakmadan Filistinli kardeşlerimize tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız. İsrail'in katliamlarına karşı tepkimizi açıkça göstereceğiz. İsrail'in her vicdanı sesi susturmasına fırsat vermeyeceğiz. Soykırımcı katilleri ifşa etmeye, bunların maskelerini indirmeye devam edeceğiz. Gazze ve Ramallah'taki mazlumlara gönderdiğimiz yardımları artıracağız. Tüm bunları yaparken üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin Gazze'deki soykırımı unutturmayacağız. Zulme karşı verdiğimiz mücadelenin daha da kuvvetleneceğine inanıyorum. Bu önemli toplantının barışa vesile olmasını diliyorum.