Cumhurbaşkanı Sezer'den laiklik vurgusu

ANKARA (İHA) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, laikliğin, dinin siyasallaşmasını engellediğini belirterek, "Laiklik bir yaşam biçimidir. Laiklik bireyin içinde bulunması gereken bir kavramdır. Laik birey dinsel inançları ile yaşam alanını birbirinden ayıran kişidir. Laik birey, dinsel inancının bu dünyayı etkilemesine izin vermez" dedi.

Dedeman Oteli'nde düzenlenen 3. Din Şurası'na katılarak bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Sezer, Şura'nın zamanlaması açısından önemine dikkat çekerek, "Savaşların, soykırımların yerine kardeşliğin, uzlaşmanın, hoşgörünün yerini almasının temeli, dinler arası diyaloğun sürdürülmesidir" dedi. Türkiye'nin özel bir konumda bulunduğunu ifade eden Sezer, Anadolu topraklarının farklı din ve kültürlerden insanları kaynaştırdığını söyledi.

Reklam
Reklam

"İlkelliğin, bağnazlığın dinde yeri yoktur. İslam, akıl ve mantıkla düşünülmesini emretmiştir" diyen Sezer, halklar arasında diyalog ve işbirliği konusunda din konusunun daha çok ele alınmasının sevindirici olduğunu dile getirdi. Dinin gerekçe gösterilerek halkları birbirinden soyutlama girişimlerinin çakışmalara yol açtığını ifade eden Sezer şöyle konuştu:

"Türkiye Cumhuriyeti gücünü Atatürk İlke ve İnkılapları'ndan alan demokratik ve laik bir ülkedir. Laiklik, yönetimde çağdaş kuralların uygulanmasını gerekli kılarken, din ve devlet işlerini de birbirinden ayırmıştır. Laiklik, bireylerin hiçbir baskı ve yönlendirme altında kalmadan inançlarını yaşamalarını olanaklı kılmıştır. Laiklik, dinin siyasallaşmasını engeller, Laiklik bir yaşam biçimidir. Laiklik bireyin içinde bulunması gereken bir kavramdır. Laik birey dinsel inançları ile yaşam alanını birbirinden ayıran kişidir. Laik birey, dinsel inancının bu dünyayı etkilemesine izin vermez."

Eğitimin laik olarak yürütülmesinin Türkiye Cumhuriyeti için vazgeçilmez olduğunu da vurgulayan Sezer, laik ve demokratik ülkelerde her bireyin dinini öğrenme ve gereklerini yerine getirme hakkı olduğunu ifade etti. Dinin, konunun uzmanları tarafından öğretilmesinin gerekliliğine dikkat çeken Sezer, "Din eğitimi konusunda yurtdışında sıkıntılar yaşandığı bir gerçektir. Diyanet İşleri Başkanlığı yanında kimi cemaat ve derneklerin de din eğitimi verme girişiminde bulundukları görülmektedir. Kimi yurttaşlar, daha küçük yaşta zararlı cemaatlerin etkisinde kalabilmekte ve çağdışı yaklaşımlarla hareket etmektedir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

İslam dininin terörizme alet edilmesinin İslam'ın gerçek içeriğini gölgelediğini belirten Sezer, dini siyasal bir ideoloji olarak yayan insanların dine zarar verdiklerini ve o dine mensup milyorlarca insana haksızlık yaptıklarını bildirdi. Sezer, bu insanları yetiştiren eğitim sisteminin de gerçekleştirilen Şura'da değerlendirilmesini istedi.