Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın'dan erken seçim açıklaması

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın gündeme dair soruları cevapladı. Erken seçimle ilgili de önemli bir açıklamada bulundu.

Kalın, "Rakka operasyonunu ABD yine YPG ile yapmamız lazım diye hazırlık yapıyor gibi, biz YPG ile olursa olmayacağımızı söyledik" dedi.

Habertürk TV'de konuşan kalın özetle şunları söyledi:

SURİYE KRİZİ

Suriye'de ateşkes girişimini canlandırmak için teklifimiz olacak; CumhurbaşkanıErdoğan, Obama ve Putin ile telefonda görüşebilir.

ÖSO saflarında savaşanların sayısı 3,000'e kadar çıktı.

DEAŞ ile mücadele sadece bir bölge ile sınırlandırılırsa başarılı olmaz.

Rakka operasyonunu ABD yine YPG ile yapmamız lazım diye hazırlık yapıyor gibi, biz YPG ile olursa olmayacağımızı söyledik.

Reklam
Reklam

BAKANLAR KURULU'NDA DEĞİŞİKLİK OLACAK MI?

Bu konu hükümet ve Sayın Başbakan'ın tasarrufunda olan bir konu.

ERKEN SEÇİM İDDİALARI

Benim gördüğüm bir erken seçim ortamı yok, güçlü bir hükümet var. Böyle bir ortamda normalleşme unsurlarını güçlendirmemiz gerekiyor.

KALIN'IN DETAYLI AÇIKLAMALARI:

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, kabine değişikliğine ilişkin iddialarla ilgili "Bu hükümetin, Sayın Başbakanın tasarrufunda olan bir konu. Bunlar spekülasyonlar, ben de duyuyorum sağda solda." diye konuştu.

Kalın, Haber Türk'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Rakka operasyonu konusunda, Türkiye'nin tavrını açık şekilde ortaya koyduğunu, Rakka'nın, DAEŞ'ten temizlenmesi konusunda bir itirazlarının bulunmadığını vurgulayan Kalın, "Tam tersine bunu birlikte, uluslararası koalisyonla sahada yapalım, buna hiçbir itiraz yok. Ama görünen o ki Amerikalılar gene 'Bu işi YPG ile yapmamız lazım' teziyle hareket ederek, bu operasyonu hazırlıyorlar. Biz de 'YPG varsa bizim burada yer almamız söz konusu değil' dedik." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, geçen hafta bir Arap kanalına verdiği mülakatı hatırlatarak, bununla ilgili birtakım spekülasyonların yapıldığını söyledi. Musul'da benzer bir hassasiyetin söz konusu olduğunu dile getiren Kalın, "Cumhurbaşkanımız, o mülakatında açık bir şekilde 'Musul'un, etnik ve sosyolojik yapısı dikkate alınarak bu operasyonun yapılması gerekir.' dedi. Birkaç gündür Arap basınında sanki Cumhurbaşkanımız 'mezheple' ilgili bir şey söylemiş gibi... Böyle bir şey söylemedi. Şii meselesine, mezhep konusuna hiç girmedi. Bizim ne Musul ne Rakka ne Suriye topraklarında gözümüz var. Bizim bütün derdimiz, DEAŞ ve diğer terör örgütlerinden, YPG de dahil olmak üzere, bu bölgenin temizlenmesidir." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'deki, Suudi Arabistan'a dava açılmasına imkan tanıyan yasa tasarısına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Suudi Arabistan ile işbirliğine gidilebilir" mesajı verdiğinin ifade edilmesi üzerine Kalın, şunları söyledi:

"Yasaya göre, 11 Eylül saldırılarında mağdur olanlar, Suudi Arabistan devletine dava açabilecekler, açmaya da başladılar. Bu aslında 'pandoranın kutusunu açmak' demektir. Benim değerlendirmem, bu biraz Amerikan seçim ortamında alınmış bir karar ama sonuçlarını çok iyi düşünmedikleri anlaşılıyor. Biz de bu yasaya karşı olduğumuzu, bunun iptal edilmesi gerektiğini söyledik. Bu süre içerisinde biz, Suudi Arabistan ile egemen bir devlet olarak tabii ki dayanışma içerisinde olacağız."

Reklam
Reklam

- "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca bir heyet, geçen ay Gazze'ye gitti"

Mavi Marmara olayıyla alakalı olarak İsrail'in, üzerinde mutabık kalınan 20 milyon dolarlık tazminatı Türkiye'ye aktarmasına ilişkin "O tazminatı bazı aileler istemiyordu, ailelere verilmeye başlandı mı? Kabul etmeyen ailelerden kalan paraların, Filistin'e yardım olarak gidebileceği söyleniyor. Böyle bir şey söz konusu mu?" sorusunu Kalın, şöyle cevaplandırdı: "Onunla ilgili süreç devam ediyor. İsrail tarafından 20 milyon dolarlık tazminat yatırıldı. Bunlar ailelerle temas edilmek suretiyle görüşülecek, tabii ki takdir ailelerindir."

Kalın, şu anda gerçekleşen anlaşma neticesinde iki yardım gönderildiğini anımsatarak, bundan sonra özellikle de Gazze'ye yardım gemilerinin düzenli şekilde gönderilmeye devam edeceğini bildirdi.

Gazze'de su ve elektrik ihtiyacının karşılanmasına ilişkin Türkiye'nin talebine de değinen Kalın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından bir heyetin geçen ay Gazze'ye gittiğini ve detaylı bir çalışma yaptığını aktardı. "İsrail ile diplomatik ilişkilerin normalleşmesi, Türkiye'nin, Filistin konusundaki pozisyonunu değiştirdi ya da değiştireceği anlamına gelmiyor." diyen Kalın, Filistin'in bağımsız bir devlet olması gerektiği konusundaki Türkiye'nin pozisyonunun aynı olduğunu vurguladı.

Reklam
Reklam

Kalın, büyükelçilerin ne zaman atanacağına ilişkin soruya, "Sona gelindi, isim belli, kesinleşince açıklarız." yanıtını verdi.

- "Lozan meselesi başka bir yere çekildi"

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesiyle ilgili "Hangi noktadayız? İade, olmazsa da tutukluluk, gözaltı talebiniz var. Daha yakın mı artık o görüşmeler neticesinde bu süreç?" sorusu üzerine, Kalın, "Tabii ki daha yakın. Bize göre hem suçluların iadesi anlaşması çerçevesinde hem darbede yaşananların ortaya koyduğu tablo açısından Fetullah Gülen'in, Türkiye'ye iadesi çok net bir konudur. Bu arada Amerikan yönetiminin bu adamın, bu kadar hiçbir şey olmamış gibi rahat bir şekilde, hala bu suç imparatorluğunu yönetmesine izin vermesi kabul edilemez." diye konuştu. Erdoğan'ın, Lozan Antlaşması'na ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine, Lozan meselesinin başka bir yere çekildiğini, "Sanki Cumhuriyet'in temel kazanımlarına karşı bir çıkışmış" gibi algılandığına işaret eden Kalın, bununla ilgisinin olmadığını söyledi.

Masada kabul edilmiş anlaşma sonrasında yaşanan bir sürecin bulunduğunu anlatan Kalın, "Bunun tarihi gerçekler içerisinde tartışılmasından kaçınmamak lazım ki, aslında bir açıdan da iyi oldu o çıkışı. Ne oldu? Farklı görüşler; Lozan'ı destekleyenler, Lozan'a karşı çıkanlar, 'Zafer, hezimet' diyenler yeni bir tartışma başlattı. Bence, daha sağlıklı bir noktaya getirecek bu tartışma bizi. Tekrar bir ilgi odağı olacak Lozan, Milli Mücadele konusu." diye konuştu.

Reklam
Reklam

- "Benim gördüğüm bir erken seçim ortamı yok"

Kalın, Adil Öksüz'ün darbe sürecinin kilit isimlerinden biri olduğu konusunda en ufak bir tereddütün bulunmadığını söyledi. "Bu bulmacayı çözecek önemli unsurlardan bir tanesidir." görüşünü dile getiren Kalın, hukukun içerisinde intikam duygusuyla değil, adalet duygusuyla bu sürecin sonuna kadar devam ettirileceğini bildirdi. İbrahim Kalın, kabine değişikliğine ilişkin soruya ise "Bu hükümetin, Sayın Başbakanın tasarrufunda olan bir konu. Bunlar spekülasyonlar, ben de duyuyorum sağda solda." cevabını verdi.

Erken seçimle ilgili soru üzerine Kalın, "Bu Meclisin, Hükümet'in takdirinde ve tasarrufunda olan bir konudur. Ama benim gördüğüm öyle bir erken seçim ortamı yok. Şu anda güçlü bir hükümet var, OHAL devam ediyor, 19 Ekim'den itibaren ikinci defa uzatılacak." ifadelerini kullandı.

AA