ÖZKAN BİLGİN/ALİ İHSAN ÖZTÜRK - Türkiye'nin sulak alanlarının beşte birini oluşturan ve birçok kuş türüne ev sahipliği yapan Van Gölü Havzası, mevsimsel olarak görülen ötücü kuğular ile bu yıl göç etmeyen flamingoları ağırlıyor.
Bazı kuş türlerinin Kuzey Afrika'dan İran'a uzanan yolculuğunda en önemli konaklama merkezlerinden olan Van Gölü Havzası, tür ve popülasyon zenginliği bakımından dikkati çekiyor.
Göl kıyısındaki Göründü, Karasu, Yoldöndü sulak alanları ile Bendimahi Çayı ve Erçek Gölü'nde görülebilen uzun bacak, kuğu, dikkuyruk, kılıçgaga, balıkçıl, halkalı cılıbıt, sakarmeke gibi birçok tür, ziyaretçilere adete görsel şölen sunuyor.
Geldikleri havzada göç etmeyerek artık her mevsim görülebilen ötücü kuğular ile flamingolar da birçok noktada yaşam alanı buldu.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekipleri, sulak alanlarda kuşların sıkıntıyla karşılaşmadan beslenebilmeleri, doğal yaşam alanlarının korunması ve rahatlıkla üreyebilmeleri için çalışmalar yürütüyor.
Barınma alanlarına yakın yerlere yem bıraktıkları kuşların soğuk havada beslenmelerini sağlayan ekipler bu sayede bölgeyi sürekli kontrol altında tutuyor.
- "Dileğimiz bu hayvanların mutlaka korunması"
YYÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özdemir Adızel, Van Gölü Havzası'ndaki sulak alanların bölgedeki kanatlı hayvan varlığı için önemli olduğunu söyledi.
Yaklaşık 236 kuş türünün havzada yaşadığını anlatan Adızel, bölgede yeni türlerin tespiti ve kuşların popülasyonu için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
Genellikle kuzey kesimlerde yazı geçiren kuşların daha güvenli alanlarda yaşamlarını sürdürmeleri için güneye geldiğini belirten Adızel, şunları kaydetti:
"Van Gölü Havzası'ndaki kuşlar, sürekli bir bölgede kalanlar, yazın gelip üredikten sonra tekrar geri gidenler, geçerken alanımıza uğrayanlar ve kış ziyaretçileri olmak üzere genelde dört grupta toplanıyor. Kış ziyaretçilerinden olan ötücü kuğular her kasım ayının sonu gibi bu bölgeye geliyor. Kışı Van Gölü Havzası'nda geçirir ve ilkbahar ile tekrar üreme bölgelerine geri giderler. Bu canlıların üreme bölgeleri ülkemizin kuzeyindeki ülkelerdir. Kazlardan biraz daha iri ve dünya tatlısı bu canlılar, maalesef avcıların hedefi olmaktan kurtulamıyor. Dileğimiz bu hayvanların mutlaka korunması. Avcılarımızın da bu güzel canlılara silah yerine fotoğraf makinesi objektifi doğrultmasını istiyoruz."