Cumhurbaşkanı'na çağrı

'Cumhurbaşkanı daha ne bekliyor?'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den, "Bakanlar Kurulu'nu toplama" yetkisini kullanmasını isterken, "Cumhurbaşkanı devletin çivisi çıkarken, yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmışken, yargı bağımsızlığı yok edilmişken, hukukun olmadığı bir muz cumhuriyetine yakışacak uygulamalar alabildiğine uygulanırken daha ne bekliyor?" diye sordu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den, "Bakanlar Kurulu'nu toplama" yetkisini kullanmasını isterken, "Cumhurbaşkanı devletin çivisi çıkarken, yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmışken, yargı bağımsızlığı yok edilmişken, hukukun olmadığı bir muz cumhuriyetine yakışacak uygulamalar alabildiğine uygulanırken daha ne bekliyor?" diye sordu.

Oran yaptığı açıklamada, "rüşvet ve yolsuzluk" operasyonuna işaret ederek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e çağrıda bulundu ve Bakanlar Kurulunu toplama yetkisini kullanmasını istedi.

Reklam
Reklam

Türkiye tarihinde eşi benzeri olmayan yolsuzluk iddialarının ortaya çıktığını belirten Oran, "Yürütme organı üyeleri ve yakınları rüşvet, kara para aklama, kaçak altın ihracatı gibi iddialarla soruşturulmaktadır" dedi.

"BAŞBAKAN SORUŞTURMANIN ÜSTÜNÜ KAPATIYOR"

Başbakan'ın bu konuda sorumluluğu üstlenmek yerine soruşturmanın üstünü kapatmak için girişimlerde bulunduğunu iddia eden Oran, şöyle devam etti:

"Yüzlerce polis ve memur görevden alınmış, yargıya baskı uygulanmıştır. 26 Aralık 2013 tarihinde başlayan bir yolsuzluk soruşturması sırasında Emniyet birimleri açık mahkeme kararına uymayı reddetmiş, soruşturmayı yürüten savcı görevden alınmış,HSYK bu yapılanların hukuka aykırı olduğuna dair bir karar vermiş, Danıştay da ilgili Adli Kolluk Yönetmeliğinin durdurulmasına karar vermiştir. Buna rağmen İçişleri Bakanlığı'na bağlı olan jandarmanın da açık mahkeme emrini uygulamadığı gözlenmektedir."

Demokratik ülkelerde iktidarda olanların hesap vermekten gurur duyacağını ifade eden Oran, "Namuslu insanlar adaletten korkmaz. Yolsuzluk suçlamasıyla itham edilen Almanya Cumhurbaşkanı istifa etmiş ve yargı önüne çıkmıştır. Oysa daha 6 ay önce "Hukuksuz olan hukuktan korkar' diyen yürütme organı başkanı Erdoğan, tarafından verilen talimatlarla yargıya müdahale edilmiş, mahkeme kararları uygulanamaz hale gelmiş, devlet tarafından deliller karartılmaya çalışılmış, hukukun üstünlüğü yerine Tayyip Erdoğan'ın hukuk üstüne çıkması gündeme gelmiştir. Bugün Tayyip Erdoğan ve yakınları hiçbir hukuki temeli olmayan bir dokunulmazlık zırhına sahiptir. Yargının soruşturma yapamadığı, engellendiği, iktidarın hesap vermeden halkın parasını alabildiğine kullanabildiği, yürütmenin yasamanın ve yargının doğrudan tek bir insana bağlı olduğu iki rejim vardır, diktatörlük veya padişahlık. Bu durum hiçbir demokraside gözlenemez" dedi.

Reklam
Reklam

CUMHURBAŞKANINA SESLENDİ

Cumhurbaşkanı'nın Anayasada ifadesini bulan "laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti" ilkelerini korumak üzere yemin ettiğini belirten Oran, "Bugün devlet kurumları birbirleriyle çatışır, mahkeme kararları uygulanamaz hale gelmiş, hiçbir kanuni geçerliliği olmayan uygulamalarla hukuk devleti anlayışı yok edilmiş, eski bakanlar bu işlerin arkasında Başbakan'ın olduğunu açıkça ifade etmiştir" diye kaydetti.

"CUMHURBAŞKANI DAHA NE BEKLİYOR?

Cumhurbaşkanı Gül'e çağrıda bulunan Oran, şöyle dedi:

"Bütün Türkiye aynı soruyu sormaktadır, "Cumhurbaşkanı daha ne bekliyor?' Cumhurbaşkanı devletin çivisi çıkarken, yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmışken, yargı bağımsızlığı yok edilmişken, hukukun olmadığı bir muz cumhuriyetine yakışacak uygulamalar alabildiğine uygulanırken daha ne bekliyor?

Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı'nın artık sessiz kalması kabul edilemez. Cumhurbaşkanı artık harekete geçmeli ve Anayasa'nın 104. Maddesine ifadesini bulan Bakanlar Kurulunu toplama yetkisini kullanmalıdır. Bu şekilde Başbakan ve bakanların işlemleri hakkında gereken hesap sorulmalı, özellikle hukuk alanı dışına çıkan uygulamalar ortaya çıkartılmalıdır.

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanı yeminine sahip çıkmalı ve artık Türkiye'den yana tavır almalıdır. Bu tavrı göstermeyen Cumhurbaşkanı'nın da tarihe bu suçların ortağı olarak geçeceğinin bilinciyle, kendisini görevini yapmaya davet ediyor,o makamda oturandan gereken ciddiyeti bekliyoruz." (ANKA)