Cumhurbaşkanı'ndan Mescid-i Aksa açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mescid-i Aksa gerilimine yönelik yaptığı açıklamada, "Mescid-i Aksa bizim için iki kıbleden birisidir. Sessiz kalmamız mümkün değil" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan ziyareti sırasında açıklamalarda bulundu.

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya müdahalesine değinen Erdoğan, girişimi 'alçakça' olarak nitelendirdi.

Konuyla ilgili Mahmut Abbas ve Halid Meşal ile görüştüğünü söyleyen Erdoğan, aynı şekilde BM Güvenlik Konseyi üyeleriyle de temasa geçeceklerini ifade etti.

"Bu tamamen tahrike dayalı bir olay" diyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Mescid-i Aksa bizim için iki kıbleden birisidir. Sadece Arapları değil, tüm Müslümanları ilgilendiren bir şey. Bu barbarca girişim, alçakça girişim affedilir olamaz, bizim sessiz kalmamız mümkün değil.

Reklam
Reklam

Gerekli adımların hepsini atmak durumundayız. Aksi takdirde bu tahrikler, sadece Filistin ve Kudüs'te kalmaz. Yeniden intifada hareketleri başlayabilir ve dünyanın değişik yerlerinde farklı sıkıntıları yaşayabiliriz.

Temenni ediyorum ki İsrail yönetimi aklıselim ile bu işe el koyar ve Mescid-i Aksa yeniden müslümanlara kapılarını açar. Yoksa bölgede İsrail kendisi tek başına kalmanın ötesinde dünyada da aynı duruma talim edecektir."

'36. PARALEL ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR'

Suriye'de yaşanan gelişmelere de değinen Erdoğan, 36. paralel üzerindeki çalışmalara devam ettiklerini söyledi. Halep'teki hassasiyetlerinin Kobani'den daha önemli olduğunu söyleyen Erdoğan, "Burada bir şeyi özellikle ifade etmek lazım. Dikkatler bir tarafa yöneldiği anda Mescid-i Aksa olayı patlak veriyor. Burada bir planlama var, stratejik yaklaşım var. Üzerinde hassasiyetle durulmalı. Halep ile ilgili hassasiyetimiz, Kobani'den fazladır. Burada terör örgütünün girişimleri yanında rejimin de girişimleri var. Bölgeye hassasiyetleri olan ülkelerle görüşmelerimiz sürüyor. Bütün kuzey Suriye hattında hassasiyetimiz devam ediyor. Irak'taki hassasiyetimiz devam ediyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI ELEŞTİRİLERİ

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na yönelik eleştirilere de yanıt verdi: "Başbakanlık bu konuyla ilgili açıklama yaptı. Bu ülkede taş üstüne taş koyanlar var. Taş üstüne taş koymayı hayal dahi edemeyenler var. Bunlar artık eski Türkiye'de kaldı. Araba yoksa yaya gidelim diyenler vardı. Özal geldi, Başbakanlık'a 1-2 uçak aldı, eleştirildi. Bu hakaret edenler bu uçaklara bindi. Artık, modern dünyada büyüyecekseniz, dünya ile bir rekabetiniz olacaksa bir şeyler yapmalısınız."

Eğer böyle bir yeri yaptıysak, ki burayı Başbakanlık makamı diye adım attık. Ankara'daki Başbakanlık makamının önü kendisine ait değildir. Orası bir caddedir. Biz o cadde üzerinde hüümet başkanlarıyla tören yapardık. Trafik kesilir orada törenleri yapardık. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ne sokağı kapat, orada tören yap, bu yakışır mı? Dünyanın her tarafını dolaşıyoruz, buralar bir ülkenin itibar makamıdır. Bu itibar makamlarında herkes buraya bakarak kararını verir.

Ama bunların böyle bir derdi yok, çünkü bunlar eski Türkiye. Onun için bu adımı attık. Çankaya Başbakanlık makamı olarak kullanılacak. Tüm merasimler konseptin içinde gerçekleşecek. Parasal olarak, hepsi farklı rakamlar açıklıyor. Bunlar duymaz uydurur cinsten. Tüm hassasiyetlerimiz kullanılarak bu yatırım yapıldı. Neticesinde bu eser meydana gelmiştir. Daha yapılacak işler var. Bir tarafta halka açık camii olacak. 2 bin kişilik konferasn salonu olacak. Konutu ve diğer yapılması gereken ilavelerle devam edecek."

Reklam
Reklam

Bu şunun bunun değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin demirbaşına giriyor. Bu konuda yanlış ve suiistimal varsa gereği yapılır.

Uçak meselesi de ayıplanacak bir konudur. Başbakan ve bakanlar uluslararası toplantılara gittiği zaman vakit nakittir anlayışıyla gidiyor. Tarifeli uçaklarla günlerini yollarda tüketen iktidar değil, icabında günübirlik gidip dönen bir hükümet. Daha yeni bu tur uçağına sahip olduk, durmadan gidebileceğiz. Zamandan ciddi bir tasarrufumuz olacak. Türkiye kendisine yakışanı yapmıştır. Ve bu böyle devam edecek. Yazmakla-çizmekle bunları değiştiremezler."

Anahtar Kelimeler: