"Cumhurbaşkanı'nı bu meclis seçecektir"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Cumhurbaşkanı'nı bu Meclis'in seçeceğini söyledi.
Fırat, Türkiye'de muhalefetin gerçek anlamda görevini yerine getirmediğini belirterek, AK Parti'nin 4 yıllık süreçte hem iktidar hem de muhalefet görevi yaptığını kaydetti.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, partisinin Mersin'de düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Mersin milletvekilleri Ali Er, Ömer İnan, Seffet Benli ve Mustafa Eyceoğlu ile birlikte parti binası önünde, vatandaşlarla bayramlaşan Fırat, burada yaptığı konuşmada, birçok siyasi partinin programına aldığı, ancak gerçekleştiremediği konuların AK Parti'nin 4 yıllık iktidarı döneminde hayata geçirildiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Fırat, bu dönemde yaptıkları en önemli şeyin, Türkiye'deki demokrasinin kökleşmesi, insanların daha özgür olabilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir hukuk devleti olabilmesi için atılmış olan temel yasa ve davranışlar olduğunu belirtti. Dünyanın hiçbir yerinde demokrasisi olmayan bir ülkenin fertlerinin zengin olduğunun görülmediğini ifade eden Fırat, "Eğer bireyler, eğer insanlar özgür değilse, özgürce düşünüp, özgürce ifade edemiyorlarsa, o toplumda ilerlemenin olması mümkün değildir. Eğer Türkiye'de demokrasiyi yerleştirirseniz, insanları özgür kılarsanız ve devleti hukukla sınırlandırırsanız Türk milletinin başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Bunun en büyük ispatı da bu 4 yıllık süreçtir" dedi.

Ancak Türkiye'de noksan olan bir şeyin olduğunu, bunun da kendilerini çok üzdüğünü dile getiren Fırat, "Demokrasilerde iktidar ne kadar normalse, muhalefet de normaldir. Çünkü demokrasi dışında olan rejimlerim hepsinde iktidar vardır, ama demokrasi dışında olan ülkelerde muhalefet yoktur. Demokrasinin olmazsa olmazı aslında muhalefet partileridir. Biz şunu isterdik ki, bu 4 yıllık süreçte başımızda hakikaten gerçek anlamda bir muhalefet partisi veya birkaç muhalefet partisi olsun. Yapmış olduğumuz noksanlıkları anlatsınlar. Bizi tahrik etsinler, 'Yaptıklarınız yeterli değildir, halkımız bundan çok daha fazlasına layıktır' desinler. Çünkü muhalefet, iktidarı kamçılayan bir organizasyondur. Ancak bu olmadı. Dolayısıyla AK Parti olarak dünyada herhalde bir eşi, benzeri olmayan bir ikilemi yaşadık. AK Parti hem iktidar partisini oynadı, hem muhalefet partisini. Muhalefet partisinin yapması gerekeni biz yaptık" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kendisini sosyal demokrat olarak nitelendiren bu partinin, muhalefetteyken hep karanlık tablolar çizdiğini ileri süren Fırat, Türkiye'de maalesef bir kavram kargaşası olduğunu, rasyonel sosyalistçe düşünen, rasyonel sosyalistçe hareket eden bir düşüncenin kendisini sosyal demokrat olarak bu topluma anlattığını ve anlatmaya devam ettiğini söyledi. Son zamanlarda siyasi partilerin pek umudu kalmadığı için, halk için bir şeyler üretemediğinden, Başbakan'ın rahatsızlığı üzerinden siyaset yapmaya başladığını ifade eden Fırat, "Efendim yok Başbakan'ın rahatsızlığı tansiyon düşmesi değilmiş de, bilmem şu hastalıkmış, bu hastalıkmış. Eğer bir hasta var ise, insan olarak söylenebilecek tek şey vardır, 'Allah sağlık ve afiyet versin' demektir. Bunun üstünden siyaset yapmak acizlik ve zavallılıktır" şeklinde konuştu.

Bazı muhalefet partilerinin de kan üzerinden, şehitler üzerinden siyaset yaptığını söyleyen Fırat, konuşmasına şöyle devam etti:
"Onlar bizim hepimizin şehitleri. Hiç kimse onları siyasete alet etme gibi bir lükse sahip değildir. Ama biz şunu arzu ederiz, o şehit cenazelerinin namazı kılınırken, orada gösteri yapan insanların en azından cenaze namazı kılınırken saf tutup, o şehit için namaz kılmalarını isteriz. Yoksa orada namaz kılınırken aşağıda siyasi sloganlar atmayı ben ne Türklük'le ne Müslümanlık'la ne de insanlıkla bağdaştırmam mümkün değil. Artık siyasi partilerin kan üzerinden siyaset yapma dönemlerini de bitirmiş olacağız. Diğer bir muhalefet liderimiz Allah'a şükür hidayete erdi. Diyarbakır'a gitti ve Diyarbakır'da hidayete erdi. Ne diyor 'Dağda durmayın, aşağı inin, burada politika yapın' diyor. Tenkit edebilirsiniz ama doğru bir fikir gibi geliyor bana. Ama ben aynı beye şunu sormak istiyorum; diyorum ki, bundan 15 sene önce siz devletin en üst makamlarını işgal ettiniz, Emniyet Genel Müdürlüğü yaptınız, Adalet Bakanlığı yaptınız, İçişleri Bakanlığı yaptınız. O gün de terör çok azgın vaziyetteydi, ama o günkü çözüm önerilerin ve çözümlerin bugünküne benzemiyordu. Ne oluyordu? Bin 500 insan Adapazarı-İstanbul hattı üstünde yargısız infaza tabi tutuluyordu. Bu ülkenin okumuş insanları, tüccarları, başarılı insanlar o hat üstünde kafalarının arkasına bir kurşun sıkılıp infaz ediliyordu. Bunun terörle mücadeleyle ilgisi yok. Çünkü devletin, aşiretten farklılığı kendisini hukukla sınırlandırmış olmasıdır. Her şey hukukun içerisinde cereyan etmelidir. Eğer bu cereyan etmezse, devlet devlet olmaktan çıkar. Keşke o gün, bugün söylediklerini yapmış olsalardı. Ama tabi o gün devletin belli makamlarındaydı, bugün muhalefet partisi olarak yarın iktidara oynuyor. Bir yerlere mesaj veriliyor. Bunun ne kadar samimi olduğunu vatandaşlarımız takdir edecektir".

Reklam
Reklam

Konuşmasının sonunda AK Parti'nin iktidar sorunu olmadığını savunan Dengir Mir Mehmet Fırat, "5 yıllığına vekaleti aldık ve 5. yılın sonunda kasım ayında inşallah emaneti bu milletin önüne koyacağız ve yine insanlarımızdan bu vekaleti bize verip vermeyeceğini soracağız. Ama o kasım ayına kadar meşru olan, meşruiyeti hiçbir şekilde tartışılmayacak olan bu meclis, Anayasa'da kendisine tanınmış olan bütün haklarını kullanacak. Bu meclis kendi içinden bir Cumhurbaşkanı'nı seçecektir. Bu Meclis Türkiye'yi o güne kadar yönetecektir. Biz şuna inanıyoruz ki önümüzdeki kasım ayında yapılacak olan seçimde bu halk, bu millet, bizi yine iktidara getirecektir" dedi.