Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: (4) - "Biz F35 programından vazgeçmiş değiliz, Türkiye'yi o programdan çıkarmak kolay bir şey de değil. Bunun çok ciddi sonuçları da olur. Eninde sonunda bir şekilde bu krizin aşılacağına inanıyoruz" - "Hala da şu anda bizim teklifimiz geçerli, 'S400'lerin bulunduğu bir ülkede F35'ler çalışırsa bir güvenlik riski oluşturur' kaygısını, endişesini ortadan kaldıracak adımları biz atmaya hazırız" - (Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyükşehir belediye başkanlarını daveti) Burada da Sayın Cumhurbaşkanımızın aslında kucaklayıcı siyasi perspektifinin güzel bir örneğini görüyoruz" - "(Üç belediyede yapılan görevlendirme) Seçilmiş olmak hiç kimseyi masun kılmaz, kimse kanunların üzerinde değildir. Bu hangi partiden olursa olsun bir suç ortaya çıktığında bununla ilgili gerekli kanuni süreçler işletilir. Bu kişiden, partiden bağımsız olarak hukuk devletinin temel bir ilkesidir"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Biz F35 programından vazgeçmiş değiliz, Türkiye'yi o programdan çıkarmak kolay bir şey de değil. Bunun çok ciddi sonuçları da olur. Eninde sonunda bir şekilde bu krizin aşılacağına inanıyoruz." dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

"F35 programında sürecin hangi noktada olduğuna" ilişkin bir soruyu yanıtlayan İbrahim Kalın, Türkiye'nin programdan çıkarıldığına dair, ulaşan resmi bir yazı, tebligat veya bildirim olmadığını söyledi.

Reklam
Reklam

Kalın, şu ana kadar pilotların eğitimine son verilmesi gibi birtakım kısmi adımlar atıldığını hatırlatarak, "Biz bu konuyu bugün Amerikan Ticaret Bakanı da dahil olmak üzere, Sayın Cumhurbaşkanımız yine dikkatlerine getirdi. Muhtemelen BM marjında Sayın Trump'la yapılacak görüşmede de bu konu tekrar gündeme gelecek." diye konuştu.

Türkiye'nin F35'in bir müşterisi değil, ortağı olduğunu vurgulayan Kalın, şöyle devam etti:

"Türkiye'yi bu programdan çıkarmanın, askıya almanın çok ciddi ekonomik, güvenlik maliyetleri, siyasi maliyeti vardır. Burada tek taraflı olarak atılan bu adımların Kongreyle ilişkilendirilerek 'yapacak bir şeyimiz yok' şeklinde izah edilmesi bizim için çok inandırıcı değil. En azından yol bu olmamalı. Farklı alternatifler üzerinde kafa yorup 'daha yaratıcı formüller üretebiliriz' diye düşünüyoruz. Sayın Trump'ın bu konuda bir iradesi olduğunu hepimiz gördük. Hem Osaka'daki görüşmede hem de daha sonraki Sayın Cumhurbaşkanımızla yaptıkları telefon görüşmelerinde buna bir çözüm bulmak için bir gayret içinde olduğunu biliyoruz. Hala da şu anda bizim teklifimiz geçerli, 'S400'lerin bulunduğu bir ülkede F35'ler çalışırsa bir güvenlik riski oluşturur' kaygısını, endişesini ortadan kaldıracak adımları biz atmaya hazırız. Bu NATO çerçevesinde olabilir, bu ikili düzeyde olabilir. Ama bütün meseleyi getirip bu teknik konuya indirgemek bize çok inandırıcı gelmiyor."

Reklam
Reklam

- "F35'lerin ülkemize geleceği konusunda bizim bir endişemiz yok"

Kalın, bunun arkasında daha başka birtakım siyasi, ekonomik değerlendirmelerin, gündemlerin olduğunun ister istemez akla geldiğini dile getirerek, "Biz F35 programından vazgeçmiş değiliz, Türkiye'yi o programdan çıkarmak kolay bir şey de değil. Bunun çok ciddi sonuçları da olur. Eninde sonunda bir şekilde bu krizin aşılacağına inanıyoruz. Ve F35'lerin, sahibi olduğumuz, ücretini, parasını ödediğimiz, üretimine katkı yaptığımız F35'lerin bir şekilde, bir vadede, ülkemize geleceği konusunda da bizim bir endişemiz yok." diye konuştu.

Bu sorunları aşacak bir ortak çalışma yapılması gerektiğine işaret eden Kalın, bu konuda iki ülke ilgili birimlerinin teknik düzeyde olsun, güvenlik bürokrasisi anlamında olsun çalışmalarını sürdürdüklerini aktardı. Kalın, "Umarım iki Başkanın ortaya koyduğu irade çerçevesinde bu konuda önümüzdeki aylarda bir çözüm bulma imkanı olacaktır." ifadelerini kullandı.

- "Bunu hangi parti yaparsa yapsın hiç önemli değil"

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ın "üç büyükşehir belediye başkanlığına görevlendirmeye" ilişkin açıklamasının sorulması üzerine Kalın, Bülent Arınç'ın tecrübeli bir siyasetçi olduğunu söyledi.

Arınç'ın kendi şahsi görüşlerini açıkladığını belirten Kalın, "Bunlar ne Cumhurbaşkanlığını ne de Yüksek İstişare Kurulunu bağlayan açıklamalardır." ifadesini kullandı.

Söz konusu kararın ortada bulunan somut delillere binaen alındığını dile getiren Kalın, bununla ilgili sürecin devam ettiğini aktardı.

Kalın, terörle bağlantısı olan bu tür idarecilerin, seçimle iş başına gelmiş olsa bile tabi olduğu kanunlar ve kurallar olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Bunların dışında eğer kamu imkanları, kaynakları terör örgütüne kullandırılmak üzerine manipüle ediliyorsa, orada devletin elini kolunu bağlayıp bu süreci seyretmesi elbette düşünülemez. Dolayısıyla bu konuda alınmış kararlar da yine hukuki çerçevede, idari kararla da olsa alınmış kararlardır. Bundan sonra da bu tür olaylar olduğunda teröre bulaşmış, teröre finansal kaynak aktaran gibi hadiseler olduğunda devletin kanunları bellidir. Bunu hangi parti yaparsa yapsın hiç önemli değil."

Reklam
Reklam

İbrahim Kalın, görevlendirme meselesinin sadece terörle ilgili değil, herhangi bir suç unsuru oluştuğunda devreye sokulan bir mekanizma olduğunu da belirterek, şunları söyledi:

"Bir belediye başkanı yolsuzluğa bulaştığında da bir cinayet işlediğinde de veya başka bir suç işlediğinde de kusur oluştuğunda da bu mekanizma hayata geçirilebilir. Bunu sadece belli bir partinin seçilmiş başkanlarını görevden uzaklaştırma için alınan bir tedbir gibi düşünmek de eksik olur. Fotoğrafın tamamını görmemiz lazım. Seçilmiş olmak hiç kimseyi masun kılmaz, kimse kanunların üzerinde değildir. Bu hangi partiden olursa olsun bir suç ortaya çıktığında bununla ilgili gerekli kanuni süreçler işletilir. Bu kişiden, partiden bağımsız olarak hukuk devletinin temel bir ilkesidir."

- Büyükşehir belediye başkanlarına davet

İbrahim Kalın, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın büyükşehir belediye başkanlarıyla bir araya geleceğinin" hatırlatılması üzerine, son yerel seçimlerden sonra birçok belediye başkanının Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan randevu istediğini bildirdi.

Reklam
Reklam

Erdoğan'ın, "Hepsini toplu olarak bir araya getirelim, onlarla bir toplantı yapalım." dediğini aktaran Kalın, "Burada da Sayın Cumhurbaşkanımızın aslında kucaklayıcı siyasi perspektifinin güzel bir örneğini görüyoruz." dedi.

Siyasi parti ayrımı yapılmadan 30 büyükşehir belediye başkanının Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geleceğini hatırlatan İbrahim Kalın, şunları kaydetti:

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış bir siyasetçi olarak, bir belediye başkanının sorumluluklarını, yükümlülüklerini, taşıdığı yükü en iyi bilen kişi de yine Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Onlarla yarın 'vatandaşa daha iyi hizmet nasıl götürülür, birlikte nasıl çalışırız, hizmetlerin aksamaması için neler yapabiliriz' bütün bu konuları Sayın Cumhurbaşkanımız belediye başkanlarıyla görüşecekler. Tabii belediye başkanlarımızın da muhtemelen gündeme getireceği konular olacaktır. Bunlarla ilgili notlarını alacaktır. Çünkü devletin başı olarak tabii ki Cumhurbaşkanımızın hangi siyasi partiden olursa olsun çünkü yarınki tabloda bildiğiniz gibi farklı siyasi partilerden belediye başkanları burada olacak. Onlarla temas kurması, ülkenin yönetimi noktasında istişareler yapması son derece normal. Yarinki toplantının verimli geçeceğine inanıyoruz."

Reklam
Reklam

(Bitti)