Cumhuriyet Tarihimizin Geride Bıraktığı Unutulmaz Siyasi Dönemler

92. Yılını geride bırakan cumhuriyetimiz, 1923 yıldan itibaren çok zor ve farklı dönemeçleri geride bıraktı. Neredeyse, 1 asırı devirmek üzere olan cumhuriyetimizin, geride bıraktığı o unutulmaz siyasi dönemlere hızlı bir bakış atalım.

1920 - 1923

Cumhuriyet, 1923 yılında kurulmuş olsa da cumhuriyetin temelleri 1920’de kurulan TBMM ile atıldı. 23 Nisan 1920 tarihinde açılan meclisin şartları ve yapması gerekenler bakımından, cumhuriyetin ilanı olan 1923 tarihine kadar zor bir dönemden geçildi.

İşgal altında olan bi ülkenin kurtulması için verilen Kurtuluş Savaşı’nın yanı sıra, saltanatı ve eski rejimi kaybetmek istemeyen zihniyete karşı da fiziki ve psikolojik bir savaş süreci etkin oldu. 1923 - 1936

Cumhuriyetin resmi olarak ilan edildiği 29 Ekim 1923 tarihi, cumhuriyetin halk tarafından anlaşılması ve ülkede uygulanması açısından zorlu ve önemli bir dönemin başlangıcı niteliğindeydi. Özellikle peşpeşe yapılması gereken devrimler ve yeniliklerle halkın tam anlamı ile özgürlük kavramını benimsemesi gerekiyordu.

Reklam
Reklam

Bu süreyi, uzun yıllardır ‘kul veya köle’ konumunda yaşamak zorunda bırakılan halkın, insani haklarını farkına varması ve benimsemesi olarak algılayabiliriz. 1936 – 1946

Bu dönemi; Kısa süre içerisinde saltanat rejiminden, cumhuriyete yapılan geçiş sonrasında, halkın cumhuriyetten dolayı elde ettiği hakları anlamaya başlaması, yapılan devrim ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi olarak adlandırabilriz. 1946 - 1960

Farklı görüşlere yer veremeyen bir cumhuriyet tabii ki düşünülemez. İşte, 1946 yılına gelindiğinde, 23 yaşındaki cumhuriyetimiz çok partili döneme geçiş aşamasını yaşamaya başladı.

Farklı görüşlerin ve bir birine tam anlamı ile zıt olan fikirlerin siyasi hayata girmeye başladığı bu dönem, cumhuriyetin tam anlamı ile uygulanmaya çalışıldığı sancılı dönemlerden biridir. 23 yıl önce kurulan cumhuriyetin ilk meyveleri bu dönemde alınmaya başladı diyebiliriz. 1960 - 1980

Cumhuriyet tarihinin en zorlu ve en kanlı dönemlerinden biri olarak adlandırılan bu dönem, 1946 yılında çok partili siyasi yaşama geçilmesi ile başladı. Her askeri müdahalenin ayrı ayrı incelenmesi gereken bu yakın tarih süreçleri sırasında, sivil yönetime 4 defa askeri müdahalede bulunuldu.

Reklam
Reklam

Cumhuriyetin olmazsa olmazlarından olan çok partili siyasal yaşama geçiş, son olarak 12 Eylül 1980 yılında yapılan askeri darbe ile cumhuriyetin çok farklı bir döneme girmesine neden oldu. 1980 – 2000

12 Eylül 1980 tarihinde yapılan son askeri darbe ile biten bu dönem, sadece siyasi yaşamı değil, sivil yaşamı da olumsuz yönde etkiledi. 1980 sonrasında bir çok kişi siyasi görüşleri yüzünden ülkeyi terk etmek zorunda kalırken, bir çok insanda uzun yıllar boyunca cezaevinde yattı.

Bir çok idam kararının alındığı bu dönemin etkileri yıkıcı sorunları tetikledi. Önemli düşünürlerin ülkeyi terk etmesi ve yeni bir terör örgütünün Türkiye’de faaliyete geçmesi ile Türkiye bambaşka bir siyasal döneme geçiş yaptı.

Bu dönemi 1995 yılında sona ermesi ise internetin aktif olarak hayatımıza girmesi ve gelişen teknoloji ile yakın olarak ilişkilidir. 2000 - 2013

İnternetin hayatımıza aktif olarak girmesi ile diğer ülkelerde yaşanan siyasi olaylara ve siyasi düşüncelere tarafsız olarak ulaşabilme imkanı doğdu. Bilginin bir anda ulaşılabilir olması ve iletişimin eskiye oranla çok daha fazla dolaylı seçeneklerle gerçekleştirilebilmesi, cumhuriyet tarihini direk olarak etkiledi.

Reklam
Reklam

Bu dönemden sonra, insanlar kişisel görüş ve düşüncelerini bağımsız internet platformlarında özgürce dile getirmeye başladılar. Bu platformlar sadece bizim cumhuriyet tarihimizi değil, ilerleyen zamanlarda bir çok ülkenin tarihininde değişmesine neden oldu. 2013

İnternet ve gelişen dünya ile beraber, insanların bilgiye daha hızlı ulaşması ve daha hızlı iletişim kurması, toplumsal tepkilerde insanların daha çabuk bir araya gelmesini sağladı. Özellikle ‘Gezi Parkı’ protestoları cumhuriyet tarihinin gelişimi açısından yeni bir dönemi başlattı.

İçinde bulunduğumuz 2015 yılı içinde, geçmişte basına (dolaylı yoldan halka) uygulanan siyasi sansürlerde başka bir boyut kazandı. Özellikle mevcut durumda internet dünyasını kontrol ve baskı altına almak için belirli yasalar dahi yakın tarihte anayasaya dahil edildi. Ancak internetle gelen yeni özgür platformlar, özellikle yeni yetişen nesilin, baskıcı ve statükocu düşüncelere olan tepkisini daha fazla arttırdı.

Cumhuriyet tarihi için devam etmekte olan bu yeni sancılı dönem, son yapılan 7 Haziran seçimleri ile sonuçlara yansıdı. Sonuçları iyi bir şekilde analiz edersek, cumhuriyetin temel gerekliliklerinden olan bir başka konuya veya döneme geçiş içerisinde olduğumuzu kabul etmek zorundayız. Önümüzde bulunan yeni dönem

Tek bir kişi veya görüş tarafından sürdürülen ülke yönetimi artık sona gelmiş durumda. Bu dönem içerisinde farklı görüşlere sahip insanların, yönetime dahil olması gibi farklı bir durum söz konusu. Bu durum tabii ki cumhuriyet tarihi için önemli ve olumlu bir gelişme olarak görülmelidir.

Reklam
Reklam

Bundan sonraki dönemin, ülke içinde bulunan ve birbirine yakın görüşlere sahip partilerin bir araya gelmeye başlaması ile devam edeceğini öngörebiliriz. Ancak sonuç olarak bundan sonraki dönemde tek bir parti veya kişi insiyatifinde yönetilen ülke yönetimleri, tarihe karışmaya başlayacak.