Cumhuriyet'e borcunu eğitime destekle ile ödüyor

Uzun yıllar Amerika Birleşik Devletleri?nde (ABD) yaşayıp, emekli olduktan sonra İzmir?e yerleşerek tüm servetini eğitime bağışlayan klinik psikolog doktor Güngör Özbek (82), kendi ismiyle eğitim vermekte olan ortaokul ve liseye şimdi de müzik ve resim atölyesi açtı.

Uzun yıllar Amerika Birleşik Devletleri?nde (ABD) yaşayıp, emekli olduktan sonra İzmir?e yerleşerek tüm servetini eğitime bağışlayan klinik psikolog doktor Güngör Özbek (82), kendi ismiyle eğitim vermekte olan ortaokul ve liseye şimdi de müzik ve resim atölyesi açtı. Yakın zamanda da İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nün kampüsü içene fen lisesi açacak olan Özbek, Cumhuriyet olmasa bugün bu okulları yapamazdık. Cumhuriyet'in içinde hürriyet, eğitim, her şey var. Cumhuriyet tek kelimeyle her şey demektir dedi.
Amerika Birleşik Devletleri?nde (ABD) 36 yıl yaşadıktan sonra, emekli olup İzmir?e yerleşerek, çalışıp kazandığı tüm servetini eğitime bağışlayan Niksarlı klinik psikolog Dr. Güngör Özbek (82), 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı?nda kendi ismiyle eğitim vermekte olan ortaokul ve liseye, yaptırdığı resim ve müzik atölyesinin açılışını yaptı. Güngör Özbek Ortaokulu?nda yapılan törende bayramı kutlayan Özbek, yetiştirdiği öğrencilerin daha iyi ortamlarda eğitim görmeleri ve sanatsal faaliyetlerine devam edebilmeleri için atölyelerin önemli olduğunu söyledi. Güngör Özbek Anadolu Lisesi öğrencilerinin, öğretmenlerinin ve velilerinin de katılımıyla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı?nın coşkuyla kutlandığı açılışta, öğrenciler yeni dersliklere sahip olmanın heyecanını yaşadı. Bu atölyelerin okulların daha ileriye gidebilmesi için açıldığı anlatan Özbek, Ne yazık ki okullarımızda yeteri kadar derslik yok. Atölyenin bir kısmını annemin ve babamın anısına yaptırdım. Cumhuriyet Bayramı?nı kutlarken buranın açılmış olması çok güzel. Cumhuriyet?e yeni nesiller yetiştireceğiz. Ümidim bu gençlerin de benim gibi bir gün bu vatana borçlarını ödemesi. Ben ABD'ye giderken, bir gün bu imkanlara sahip olup bu vatanın bana yaptıklarını ödemeyi düşünürdüm. Ben Tokat Niksarlıyım, insanlar Karadeniz?den İstanbul?a çalışmaya giderler, kazançlarını memleketlerine gönderirler. Ben daha büyük bir köye, Amerika?ya gittim. Klinik açarak kazancımı sağladım. Buraya seve seve geldim, bu iki okuldan sonra atölyeler açtık. Bir fen lisesi hayalimiz de var. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü?nün kampüsü içerisinde açmayı planlıyoruz, valilik onayı geldi, bakanlıktan da tasdik bekliyoruz.
'CUMHURİYET HER ŞEY DEMEKTİR'
Cumhuriyet Bayramı?nın önemini de hatırlatan Özbek, sözlerini şöyşle sürdürdü
Cumhuriyet?i bize armağan eden Mustafa Kemal Atatürk?tür. Hayatımdaki en önemli insanlar, çocukluğumda babam, kendime geldikten sonra hayatıma yön veren ise Atatürk?tür. Hatta 2,5 yaşlarında daha dilim dönmezken, evimizde sedirin önünde Atatürk?ün portresi vardı. Ben onun üzerine çıkıp, Atatürk?ü göstererek, ?Ben Atüt olacağım? dermişim. O zamanlar Ata?mızın hayatını kaybedişinden bir buçuk sene geçmişti. Demek ki evde en çok konuşulan konu Atatürk?müş ki, bir çocuk olarak onun gibi olmak istemişim. Vatan sevgisi, Atatürk sevgisi ailede başlıyor. Onu derin sevgi ve saygıyla anıyorum. Cumhuriyet olmasa bugün bu okulları yapamazdık. Cumhuriyet?in içinde hürriyet, eğitim, her şey var. Cumhuriyet tek kelimeyle her şey demektir. Ata?mızın da dediği gibi, hayatta en hakiki mürşit ilimdir. İlimin içinde de eğitim vardır.
Özbek?in açtığı resim atölyesinde kendi yaptığı resimleri sergileyen, Güngör Özbek Anadolu Lisesi?nin öğrencilerinden Azra Danış (15), Kendimi bildim bileli resim yapıyorum. Annem küçükken elime kalemi alıp duvarlara bir şeyler çizdiğimi söylüyor. Kendimi resimle ifade ettiğimi düşünüyorum. Resim içimden akıyor, çok güzel bir şey. Onları yaptıkça, gördükçe, evimin her yerini tablolarla doldurmak istiyorum. Çoğu resmimde kadına şiddet ön planda, günümüzde kadın cinayeti ve kadına şiddet olaylarını çok duyuyoruz. Ben de bunlara karşı neler hissettiğimi anlatmaya çalıştım. Bunlardan birinde, bir çift göz var ve kadının gözyaşlarının içinde oyuncaklar var. Bir kadın çocukluğunu yaşayamamış ve onun acısını yansıtmaya çalıştım. Koyu renkler kullandım, çünkü onun hayatı da karanlık diye konuştu.

Reklam
Reklam