Lozan Müzik Yüksekokulu ve Konservatuvarı Piyano Bölüm Başkanı Joel Jobe, Türkiye 'nin ilk konservatuvarlarından 1936 yılında kurulan Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarına ait 60-70 yıllık piyanolara usta parmaklarıyla hayat verecek.
Jobe, AA muhabirine eski piyanoların yenilenmesinin önemini vurgulayarak, uzun yıllardır sürdürdüğü onarım işiyle enstrümanları canlandırmanın yanı sıra o dönemdeki üretim yöntemlerinin de yeniden keşfedildiğini söyledi.
En eski 1830'lardan kalma kare piyanoları tamir ettiğini bildiren Jobe, o tarihlerden bugünlere ünlü sanatçıların enstrümanları dahil yüzlerce piyanonun restorasyonunu gerçekleştirdiğini belirtti.
Jobe, bugüne kadarki çalışmalarında en etkilendiği işler arasında Ankara Devlet Konservatuvarı ile yürütülen projeyi sayarak, "Bu çok etkileyici bir proje çünkü farklı bir kültürde çalışma imkanım oldu. Bu bakımdan benim için zengin bir proje" dedi.
"Piyanoların hâlâ kullanılabilmesi bir mucize!'
Jobe, 3 yıl önce İdil Biret'in konser kayıtlarını alabilmek için Ankara'ya geldiğini bildirerek o zaman konservatuvardaki ziyaretlerinde piyanolardan haberdar olduğunu ve böylece geçen yıl tek bir piyano ile yola çıkılan projede şu an 6 piyanonun onarıldığını anlattı.
Konservatuvardaki en eski piyanonun 1940'lı yıllara ait olduğunu bildiren Jobe, "Piyanoları ilk gördüğümde onları çok yorgun buldum. Hala kullanılabilmesi aslında bir mucize ve buradaki öğrenciler de böyle sıkıntılı piyanolarla çalışmalarından dolayı çok cesurlar. Halbuki bu piyanolar ilk başta kaliteli piyanolardı ama zamanla mahvolmuşlar" değerlendirmesinde bulundu.
Piyanoların nasıl bu noktaya geldiğini, nasıl hasar gördüğünü anlayarak, restorasyona başlamak gerektiğini ifade eden Jobe, sonrasında ölçüm ve fotoğraflama çalışmalarının ardından piyanoyu demonte ederek, bütün parçaları ayırdıklarını anlattı.
Yenilemek için ahşap ve metal kalitesi için bütün parçaların aynısını bulmaya çalıştıklarını bildiren Jobe, daha sonra uzun bir süre de piyanonun testten geçirildiğini söyledi.
Türkiye'de Emre Şen ve Fazıl Say ile daha önce de çalıştığına işaret eden Jobe, "Sanatçıların işlerine güçlü inançları olduğunu görüyorum ve çabalarına hayranlık duyuyorum. Fazıl Say ile İdil Biret, farklı kuşakların sanatçıları olsa da aynı isteği görüyorum" ifadesini kullandı.
"1 piyano fiyatına 11 kuyruklu piyano"
Konservatuvar Müdürü Prof. Dr. Metin Munzur da Türkiye'nin müzik yaşamına ışık tutan bir amiral gemisi niteliğindeki Ankara Devlet Konservatuvarının piyano onarım projesi hakkında bilgi verdi.
Konservatuvara 1956 yılında alınan Steinway marka piyanolardan bugüne 15 kadarının ulaştığını ancak çoğunun bakımsızlıktan hurdaya çıktığını belirterek, "Bunların maddi değeri 500 bin liraya kadar çıkabiliyor. Dolayısıyla bunları atmaktansa tekrar kazanabileceğimizi düşündük" diye konuştu.
Munzur, 7 Steinway, 4 Yamaha piyanonun onarımıyla projeye başladıklarını bildirerek, "Türkiye'de bu kadar kapsamlı bir restorasyon projesi ilk kez gerçekleşiyor. Bu projeyle 1-2 piyano fiyatına 11 kuyruklu piyano kazanmış olacağız ki bu müthiş bir kazanım" ifadesini kullandı.
Projenin 256 bin liraya mal olduğuna değinen Munzur, şu anda konservatuvarda onarılmış 4 Steinway piyanonun kullanılabildiğini kaydetti.
Munzur, projenin konservatuvara teknik kazanımlar sunduğuna işaret ederek, restoratör Jobe'nin çalışmalarının yerli teknisyenlerce de gözlemlendiğini ve böylece üniversitenin de paha biçilemez bir deneyim kazandığını da sözlerine ekledi.