Suriye’de kaybolan Türk gazeteci Cüneyt Ünal’ın, Esad rejimine bağlı güçlerce kaçırıldığı dün netleşti. Suriye medyasının yayınladığı görüntülerden darp edildiği anlaşılan ve kendisine ezberletilen ifadeleri duraklayarak dile getiren Ünal’ın terörist gibi sunulması tüm dünyanın, Ankara’nın ve elbette eşinin tepkisini çekti.
Suriye’de görev yaparken Halep yakınlarında 20 Ağustos’ta kayıplara karışan Türk gazeteci Cüneyt Ünal’ın ilk görüntüleri dün yayınlandı. Suriye devlet televizyonu El İhbariye’de yayınlanan görüntülerde Ünal, Türkçe olarak ve Arapça altyazıyla şunları söylerken görülüyor:
“İstanbul’dan Hatay’a uçakla geldim. Hatay’dan Kilis’e arabayla geçtim. Kilis’ten (Suriye’nin) Azez köyüne yanımdaki silahlı grupla birlikte gittim. Yanımdaki grupların hepsinin elinde silah vardı. Bunların içinde Çeçen, Libyalı, Suudi Arabistanlı, Katarlı silahlı gruplar vardı. Daha sonra Halep’e geçtik. Meydan Caddesi’nde Suriyeli askerlerle, jandarmasıyla çatışma yaşandı. Ve beni tutup buraya getirdiler, silahlı grubun yanında.”
Ancak dikkat çeken ayrıntılardan birisi, Ünal’ın bu konuşmayı ezberden yapıyor gibi görünmesi. Ünal’ın yüzündeki morluklar da darp kaynaklı gibi görünüyor.
Ünal’a benzeyen bir kişinin, isyancı üniforması ve elindeki RPG tipi roketatarla poz verdiği bir fotoğrafı da yayınlayan Suriye televizyonu, Cüneyt Ünal hakkında “terörist” izlenimi yaratmaya çalıştı.
Görüntüleri İstanbul Gaziaosmanpaşa’daki evinde izleyen eşi Nuran Ünal’a göre o fotoğraf gerçek değil, fotomontaj. Nuran Ünal eşinin gazeteci olarak ekmek parası için Suriye’ye gittiğini vurgularken, meslektaşları da esir kameramana destek verdi.
**Eşi: O görüntü fotomontaj**
Eşi Nuran Ünal görüntüleri şöyle yorumladı:
-Cüneyt’in konuşma tarzı bir kere o değil. Konuşurken, birkaç çete isminden bahsediyor. Bunların da tam telaffuzunu yapamıyor. Çünkü bunlar hep ezberletilmiş şeyler. Fotoğrafın da fotomontaj olduğunu biliyorum. Cüneyt sadece işini yapıyor. Öyle bir fotoğrafı yok.
-Bunların hepsi propaganda diye düşünüyorum. Gözlerinde morluklar var. Bu şiddete maruz kaldığını gösteriyor. Cüneyt bir karıncayı bile incitemez ki. Her taraftan bunu sorabilirsiniz.
-Kamerasından başka bir şeyi yoktu. Zaten üç aydan beri serbest çalışıyordu. Ekmek parası için sadece kamerasıyla gitti. Herhangi bir şey olduğunda Suriye’nin sorumlu olduğunu herkes biliyor.
-Bu görüntülerden önce belki bu kadar emin konuşamazdım ama, şu anda onun sağ salim geleceğine inanıyorum. Türkiye’ye getirilmesi için her türlü kanalın denendiğini biliyorum.
**Ekmek parası için**
17 yıldır CNN Türk, TRT Türk ve Kanal 6 gibi televizyonlarda kameramanlık yapan Cüneyt Ünal, ödüllü bir gazeteci. Ünal, 2009’da TRT Türk adına Kudüs’e giderken yol arkadaşı şu anda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun basın müşavirliğini yapan gazeteci Osman Sert’ti. Ünal, bayramdan hemen önce Irak TV’si El Hurra için Suriye sınırına gitti. Yeni doğan bir bebeği olan Ünal üç aydır serbest çalışıyordu. Suriye’deki riskler nedeniyle başta isteksizdi. Ancak günlük yaklaşık 700 dolarlık teklifi reddetmek istemedi. Eşine kararını açıklayıp Suriye’ye gitti. Bayramı ayrı geçirdiği eşine çiçek göndermeyi de ihmal etmedi. Çiçeği alan Nuran Ünal teşekkür etmek için eşini aradı, ama ulaşamadı. Esad güçleri Ünal’ı kaçırmıştı.
**Davutoğlu: Sorumlusu Şam**
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Cüneyt Ünal’ın sağlığından Şam yönetimini sorumlu tuttu. Davutoğlu dün gazetecilere özetle şunları söyledi: “Önce üzücü bir haber gelmişti. Elhamdülillah sağlığı sıhhati iyi. Ancak görüntülere bakınca fark edeceğiniz gibi dikte edilmiş bir açıklama yapılıyor gibi görünüyor ve bu daha önce de ortaya konmuş bir senaryo. Kameramanı terörist ilan eder, muhalefeti terörist ilan eder. Onun için rejimin bu zulmüne ses çıkaran herkes, ya teröristtir, ya İsrail ajanıdır, ya da başka birşeydir. Dolayısıyla bu iddiaları hiçbir şekilde ciddiye almıyoruz. Ama şunu ciddiye alıyoruz: Bu görüntülerden sonra o gazeteci, kameraman arkadaşımızın sağlığından birinci derecede o Suriye devleti sorumludur. Türk ve uluslararası medya kuruluşlarına ve köşeyazarlarına sesleniyorum: Gazeteciliğe saygınız varsa hep beraber Cüneyt kardeşimizin kurtulması için çalışalım.”
**IPI: Gazeteci hedef yapılamaz**
Basın örgütleri dün Suriye’yi kınayarak, kameraman Cüneyt Ünal’ın serbest bırakılması çağrısında bulundu. 120 ülkede üyesi bulunan Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Direktör Yardımcısı Anthony Mills, “Gazetecilerin çatışmada meşru hedefler değil, sivil kişiler oldukları temel prensiplerini öngören Cenevre Deklarasyonu ve diğer uluslararası insan hakları anlaşmalarına itibar edilmesine zaafiyet bizi derinden endişelendirmektedir” dedi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel, “Meslektaşımızın işkence altında olduğu çok açık ortada. Ünal’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz” ifadesini kullandı. Türkiye Haber Kameramanları Derneği ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti de Ünal’a şiddet uygulanmasını kınadı. Sosyal medyada “Gazeteciler terörist değildir” etiketi binlerce kişi tarafından paylaşıldı.