ANKARA (ANKA)- Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), rahatsızlığı nedeniyle hakkında "askerliğe elverişli değildir" şeklinde rapor düzenlendikten sonra tedavi olan kişinin, iyileştiği için 18 yıl sonra yeniden askere alınmasının hukuka uygun olmadığına karar verdi.
AYİM kararında, "terhisinden çok zaman sonra yaşamını belli bir düzene koyan davacının yeniden askere sevk işleminin ‘idari istikrar' anlayışına ve hukuka uymadığı ve işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır" denildi.
1989 yılında Bornova Ulaştırma Okulu Er Eğitim Tabur Komutanlığı'nda askerliğini yaptığı esnada İzmir Askeri Hastanesi tarafından hakkında ‘aşırı miyop' olduğu gerekçesiyle ‘Askerliğe elverişli değildir' şeklinde rapor düzenlenen S.Y. terhis edildi. 2001 yılında bir yakını tarafından S.Y'nin rahatsızlığının sona erdiği ihbarı yapıldı. Aradan 18 yıl geçtikten sonra tekrar doktor kontrolüne giren S.Y. askere alındı. Askerlik görevini yürüttüğü sırada AYİM'e dava açan S.Y. yürütmenin durdurulmasını talep etti.
S.Y'nin talebini görüşen AYİM 2. Dairesi, askere alınmasına dair işlemin iptaline karar verdi.
YAŞAMINI DÜZENE KOYDU
Kararda şu görüşlere yer verildi: "1989 yılında düzenlenen rapora dayanılarak davacı hakkında tesis edilen terhis işleminin hukuka aykırı olduğunu söylemek mümkün olmadığı gibi, bu terhis işlemine dayanak teşkil eden İzmir Asker Hastanesi'nin raporu da hukuka ve mevzuata uygundur. Gerek bu raporun tanziminde, gerekse terhis işleminde davacı tarafından idareyi yanıltıcı veya aldatıcı bir girişimde bulunulduğunun, hile ve desise kullanıldığının söylenmesi de mümkün değildir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, ihbar üzerine yapılan kontrol muyayenelerine göre hali hazır durumu ‘askerliğe elverişli' olduğu tesbit edilen davacı hakkında davalı idarece yapılan Askere sevk işleminin mevzuata uygun olduğu, ancak terhis işleminden sonra teknolojideki ilerlemelerden yararlanarak mevcut rahatsızlığını kendi imkanlarıyla tedavi ettiren ve terhisinden çok zaman sonra yaşamını belli bir düzene koyan davacının yeniden askere sevk işleminin ‘idari istikrar' anlayışına ve hukuka uymadığı ve işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır