E-Lab Laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı Aytaç Keskineğe, özellikle ilerleyen yaşlarda vücut sağlığı için büyük önem taşıyan D vitamini sanıldığı kadar basit bir şekilde temin edilemediğini açıkladı. Keskineğe, " Sadece güneş ışınları ya da bazı gıdalarla sağlanmaya çalışılan D vitamini maalesef istenilen oranın çok çok altında bir oranla vücuda yok denecek kadar az katkı sağlar. D vitamini seviyesinin öğrenilmesi için geç kalınmaması gereklidir." dedi.
**Bilinen en büyük yanlış;
Sadece güneşlenmek vücuda D vitamini depolar.**
E-Lab Laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı Aytaç Keskineğe, D Vitaminiyle ilgili şu bilgileri verdi: 11.00-16.00 saatleri arasında güneşlenmenin cilt kanserine davetiye çıkardığını biliyoruz. Ancak saat 16.00’dan sonra güneşin altında sere serpe uzansanız dahi D vitamini almanız mümkün olmaz. Öte yandan cildi koruyucu kremler de D vitamini alımını engeller. Güneş eskisi kadar masum değil. O nedenle riskli saatlerde sınırsız güneşlenmenin sakıncalı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle D vitamini almak amacıyla yapılan güneşlenmeyi haftada iki gün en fazla yarım saat olarak sınırlamak gereklidir. Gün boyunca evinizin, ofisinizin ya da aracınızın camından gelen güneş ışığının da D vitamini almanıza hiçbir katkısı olmadığını çünkü camın ultraviyole B ışınlarını filtrelediğini unutmamanız gereklidir. Ancak şehir hayatı, kapalı ortamlarda geçen günler ve güneşin kendini göstermediği mevsimler, 1000 ünite civarında olan günlük D vitamini ihtiyacını karşılamaya yetmez.
Gıdalar yüzde 10’unu karşılıyor
Somon, ton, uskumru ve yağlı palamut, denizin D vitamini yönünden en zengin kaynaklarını oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra karaciğer, yumurta sarısı ve süt, güneşte yetişen mantar türleri de bol miktarda D vitamini içerir. Sağlıklı ve çeşitli beslenen kişiler günde yaklaşık 100-150 ünite D vitaminini gıdalardan alabilmektedir. Yaz aylarında doğru güneşlenme ile 200-300, doğru beslenme ile 100-150 ünite D vitamini alınsa dahi geriye 700-800 ünitelik bir bir açık kalmaktadır. Bu aşamada vitamin takviyelerine ihtiyaç duyulur. D vitamini tahlilini yaptıran ve takviyeye ihtiyacı olduğu doktoru tarafından da onaylanan kişilerin günlük D vitamini desteği almalarını ya da 6 ayda bir D vitamini damlaları kullanarak D vitamini depolamalarını öneriyoruz. Ancak, D vitamininin fazlasının da toksik etki yaparak karaciğeri yorduğunu unutmamak ve takviye almadan önce ihtiyacı bilmemiz gereklidir.
Kemiklerin korunması için neler gerekli?
Özellikle menopoza girmeye hazırlanan ya da girmiş olan birçok kadın o tarihten itibaren kalsiyum alımını artırarak kemiklerini koruyacağını düşünüyor. Ancak bu işin doğrusu bu kadar basit değil. Bol miktarda alınan kalsiyum kemiğe yerleşmediği sürece böbrek taşı oluşturmaktan başka bir işe yaramaz. Oysa, kalsiyumun kemiklere yerleşmesi için en önemli aracı yine D vitamini. Aksi takdirde fazla kalsiyum böbrekler aracılığı ile atılırken vücut da ihtiyacını kemiklerden çekmeye başlar. Bunun sonucunda yetişkinlerde osteomalazi denilen kemik kırılganlığı tablosu ortaya çıkıyor. Çocuklarda ise bu durum raşitizm olarak adlandırılır.
D Vitamini, prostat kanserini önlüyor.
D vitamini, Prostat kanserinin erkeklerde çıkmasını önlüyor. Sırf bunun için bile erkekler D vitaminini kullanmalıdırlar. Çünkü prostat kanseri 70 yaşında %70, 80 yaşında %80, 90 yaşında %90, 100 yaşından sonrasında ise hepimiz zaten prostat kanseri olmuş oluyoruz. Belirli yaştan sonra, hiçbir erkek ben prostat kanseri olmadım diyemez mutlaka vardır da tanısı konmuyordur. Bu yüzden erkekler D vitamini almayı asla ihmal etmemelidir.
Kimler destek almalı?
D vitamini seviyesi 20-50 ng/ml aralığında olanlar alt sınırda, 50-60 ng/ml aralığında olanların iyi durumda olduğu, 100 ve üzerindeki sonuçların ise toksik düzeyde olduğu kabul ediliyor. Ölçümlerin mevsim değişiklikleri göz önüne alınarak yılda en az iki kez yapılması ve doktor önerisi ile takviye kullanılmasını öneriyorum.
D VİTAMİNİ HAKKINDA EN YENİ BİLGİLER
•Daha çok genç kadınlarda bağışıklık sisteminin neden olduğu Multipl Skleroz (MS) hastalığının ilerlemesi, yeterli D vitamini alınması halinde yavaşlıyor. Ataklarda seyreden bu hastalıkta D vitamini, atakların arasının uzamasını ve şiddetinin hafiflemesini sağlıyor.
•Dr. Aytaç Keskineğe, erkeklerde hormona duyarlı prostat kanserinin önlenmesinde D vitaminin büyük önem taşıdığını belirterek, “Prostat kanseri riski 60 yaşından sonra yüzde 60, 70 yaşından sonra yüzde 70 gibi oranlarla ilerliyor. Bu nedenle erkeklerin yeterli miktarda D vitamini alması önem taşıyor” diyor.
•Yine hormona duyarlı bir kanser türü olan ve kadınlarda çok sık rastlanan meme kanserine karşı da yeterli D vitamini kullanımının olumlu etkisi olduğunu bilimsel olarak kabul ediliyor.
•Obez hastalar üzerinde yapılan bir araştırmalar ise D vitaminini doğru miktarlarda alan grupta obezitenin Tip2 diyabete dönme hızının daha yavaş olduğunu gösteriyor.
•D vitamininin ayrıca kolesterolü düşürücü ve metabolizmayı hızlandırıcı etkisi bulunuyor.