Alper Ballı
BBC Türkçe, Mersin
Kösbucağı sakinleri ürettikleri limonu zararına sattıklarından şikayetçi
Mersin'in Erdemli ilçesinin kuzeyinde çevre dostu bir köy var denince gidip görmeye karar verdim.
Kösbucağı... 2 bin nüfuslu bir köy.
Mersin Üniversitesi'yle yerel yönetimin çevre bilincini yaygınlaştırmak içişn uygulamaya koydukları bir proje.
Eski ilkokul, yenisi inşa edildikten sonra bir pansiyona dönüştürülmüş. Köy ürünleri ve köy yaşamı özendirilmeye çalışılıyor.
Ancak bugünlerde Kösbucağı'nın gündemi köy sorunlarının ötesinde...
Köy girişindeki kahvede Mustafa Kemal Şahin ve Musa Çelik'le tanışıyoruz.
Sohbet de kaçınılmaz olarak bu yıl yaşadıkları üretim sorunlarına kayıyor. Özellikle de limon.
O zaman bir hesap yapalım diyorum.
3 kg gübre ağaç başına, yılda en az üç kez atılacak.
İlk baharda da atılacak, 120 lira.
İlaç, 400 lira.
Motor kirası, 40 lira.
Çapası var, budaması var, sulama ve elektrik, ve işçi yevmiyeleri var.
Özet: Bir dönüm limon bahçesinin yıllık bakım maliyeti 1,500 lira.
Satıştan elde edilen hasılat 1,000 lira civarında.
Yani, zararına.
Benzer bir hesabı kayısı, yeni dünya, şeftali ve sebzeler için de yapabiliriz diyorlar.
Burada her hanenin ortalama 15-20 dönüm toprağı varmış.
8-10 sene önce limon gerçekten para ederdi, diyorlar.
Kösbucağı'nda kızının çeyizi için halı gören bir kadın
Şimdi ürünün bedelini halden tahsil ettikten sonra daha ''sağ elimizden sol elimize geçmeden bitiriyoruz'' diye yakınıyorlar.
Yeşil kart kendileri için çok değerli. Musa Çelik, devletten 2009 yılında tarlasında ekim yapmadığı için bir miktar teşvik almış. Çok yüklü bir miktar değilmiş.
''Ooo senin gelirin var'' deyip hemen yeşil kartını iptal etmişler.
Kendisi de, yeşil karttan olmamak için bir daha teşvik peşinde falan koşmamış.
CHP'nin politikaları yankı bulmuş bu dağ köyünde.
Doğrudan kendi kaygılarına sesleniyor, sorunlarını giderme umudu veriyor onlar için.
Özellikle de mazot. Litresinin 1.5 liraya düşürüleceği vaadi gerçek olamayacak kadar güzel köylüler için.
Biz Mustafa Kemal Şahin ve Musa Çelik'le mazot üzerine konuşurken, kahvede tavla oynayanlardan biri ''1.5 liraya düşürebilir mi ki?'' diye tereddüt ifade ediyor.
Karşısındaki rakibi ''1.5 olmasın hadi 2.5'a düşürse bile iyi'' diye karşılık veriyor.
Elindeki çayla tek başına oturup düşünmekte olan bir başkası sandalyesinde öne doğruluyor, ''Yav kardeşim bırak düşürmeyi 3.5 lirada tutsun, arttırmasın ona da razıyız'' diye çıkışıyor.
Yenice ve Erdemli'deki gelişmeleri izlerken bana rehberlik eden Mersin Üniversitesi'nden Doç Kemal Birdir, CHP'nin seçim kampanyasının insanların günlük hayattaki sorunlarını çözme mesajı içerdiğini, bu mesajın da seçmende karşılık bulduğuna dikkat çekiyor.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, pazar günü Adana'dan Mersin'in Erdemli ilçesine geçip akşam bir miting düzenledi.
Aslında daha önce gelmiş Mersin'e. Bir daha ziyareti dikkat çekici. Üstelik iki komşu ilçeye.
Geceyi Erdemli'de geçirdikten sonra Silifke'ye gitti pazartesi sabahı.
Birdir'e göre, Kılıçdaroğlu MHP'nin kalesi olarak bilinen bu ilçelerde düzenlediği mitinglerle özellikle AKP'de yaşandığı söylenen liste sorunlarını lehine çevirmeye çalışıyor.
CHP stratejistleri burada bir fırsat görmüş olmalı.
Adana ve Mersin'de seçim hemen hemen başabaş durumda.
Birinciyi kestirmek kolay değil.
Birdir, ''Borsada ve siyasette, hikayesi olanlar kazanır. CHP lideri de, projeleriyle, seçim gezileriyle, kampanyasıyla kendi hikayesini yazma çabası içinde. Kampanya sonunda hemen hemen bütün kentlerin yanısıra 200'e yakın ilçede miting düzenlemiş olacak. Aldığı reaksiyona bakınca tahminlerin üzerinde bir sonuç elde etmesi kimseyi şaşırtmamalı'' diyor.
Sonucu görmek için çok beklemeyeceğiz artık. Altı gün kaldı. Mersin'den sonraki durağım yeniden Adana.
Bu kez kentin yoksul kesimlerinden Yüreğir'de emeklilerin seçime ilişkin nabzını tutmaya çalışacağım.