Daka’da Başarı Öyküler

Muş’un Malazgirt ilçesinde bir işletmeci, Rusya’dan gelen tarım aletlerini üretmek için Doğu Kalkınma Ajansı’ndan (DAKA) aldığı hibe destekle hayalini kurduğu imalat atölyesini kurdu.Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) Van, Muş, Bitlis ve Hakkari’deki işletmecilerin hayallerini gerçeğe dönüştürmeye devam ediyor. Muş’un Malazgirt ilçesinde tarım aletleri tamiratıyla uzun yıllar uğraşan Tarsan Tarım Aletleri İmalatçısı Fecri Çıplak, Rusya’dan gelen ot toplama tırmığının imalatını yapmak için bir işletme kurdu. 1999 yılında önce Halk Bankası’ndan KOBİ kredisi alan Tarsan firması, 2007 yılında Doğu Anadolu Kalkınma Programı’na (DAKP) sunduğu proje ile 62 bin 500 euro hibe desteği aldı. İşletmesinin üretim kapasitesini artırmak isteyen firma, bu kez 2009 yılında Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’na (DAKA) sunduğu proje ile hayalini kurduğu tarım aletleri imalatını gerçekleştirmeye başladı. DAKA’dan aldığı hibe desteği ile makine ekipmanını yenileyen firma, ürün çeşidini 2’den 5’e, işçi sayısını 10’dan 15’e, üretim kapasitesini de yüzde 400 artırdı. Tarsan Tarım Aletleri İşletmecisi Fecri Çıplak, “1980 yılında babamla birlikte 1994 yılına kadar tarım makinelerinin tamiratıyla uğraşıyorduk. Bölgemiz tarım ve hayvancılık bölgesi olduğu için çiftçilerimizin kullandığı ot ve sap toplama tırmığı Rusya’dan geliyordu. Tarım aleti Rusya’dan Kars’a gönderiliyor, orandan da bölgeye dağıtılıyordu. Ancak Rusya’nın kendi içinde dağılmasıyla birlikte ülkemize gelen Tırmığın kalitesi de bozuldu. Kalite düşünce tırmıklar sık sık arıza verdi ve vatandaşlardan çok sayıda şikayet aldı. Bu aletleri tamir ederken, ‘biz niye bu makinaları imal etmiyoruz? diye kafamızda bir fikir oluştu. Ancak elimizdeki tezgahlar sınırlı olunca, 1999 yılında Halk Bankası’nın KOBİ’lere verdiği krediyle yeni imalat makinelerini aldık. Ancak bu tezgahların tamamı bizim düşündüğümüz üretime cevap vermedi. Hassas malzemelerin üretimini biz Konya gibi illerde Siensi makinelerinde işletiyorduk. Ancak biz hammaddeyi işleyemediğimiz için dışarıdan yapılan malzemeler istediğimiz gibi olmuyordu. Diğer makineleri almak için kaynak arayışını sürdürürken, 2007 yılında Doğu Anadolu Kalkınma Programı (DAKP)’a bir proje sunduk. Malazgirt’te KOBİ kapsamında projesi kabul olan tek firma biz olduk. Projemizin tamamı 123 bin Euro, yüzde 50’sini biz, yüzde 50 olan 62 bin 500 Euro’yu hibe olarak aldık. Biz Siensi makineyi aldıktan sonra üretim kapasitemizi yıllık olarak 4 katına çıkardık. Yılda 100 adet üretirken yeni makine ile 400 adet üretmeye başladık” dedi.“İŞLETMEDE İŞÇİ SAYISI 10’DAN 15’E ÇIKTI”İşletmede işçi sayısının da arttığını ifade eden Çıplak, “Bunu bir proje ile DAKA’ya sunduk. Projemiz kabul olunca aldığımız makinelerle de ‘Çift Hareketli Çayır Biçme Makinesi’nin üretimine başladık. Yeni makinelerle birlikte 2 adet olan ürün çeşidi 5’e çıktı. Bu makineleri aldıktan sonra her sezonda Çift Hareketle Çayır Biçme makinesinden 150 adet, Zıpkalı Çayır Biçme Makinesi’nden 250 adet, Ot ve Sap Toplama Tırmığı’dan, 250 adet olarak üretmeye başladık. Makineleri almadan önce sadece bunların tamirini yapabiliyorduk. Daha sonra bunların üretimini yapmaya başladık. Çalışan işçi sayısı 10’dan, 15’e çıktı. Yaptığımız ürünleri genellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki illere gönderiyoruz. Hatta İç Anadolu Bölgesi’ne de pazarımız var. Ancak makineler arızalandığında servise cevap veremeyeceğimiz korkusuyla siparişlerini kabul etmiyoruz” dedi.“BÖLGENİN ÖNEMLİ İHTİYACI OLAN BALYA MAKİNESİNİ İMAL ETMEK İSTİYORUZ”Bölgenin önemli ihtiyacı olan balya makinesini imal etmek istediklerini ifade eden Çıplak, “Yurtdışında pazar çalışmalarımız devam ediyor. Çift Hareketle Çayır Biçme Makinesi kesinlikle yurtdışına satılacak bir ürün. Pazar araştırması için DAKA’nın öncülüğünde İran’a, Suriye’ye, K. Irak’a gittik. Bu ülkede resmi görüşmelerimiz oldu. İnşallah yakında zamanda buralarda açılacak olan fuarlarda ürün satış bağlantılarımız olur diye düşünüyorum. Bundan sonraki hedefimiz biçilen çayırın balya haline getiren makineyi de üretmek. Çünkü bir adet Balya makinesinin fiyatı 45 bin TL’nin üzerinde. Bu makinelerde yine yurtdışından geliyor. Bunun Türkiye’de üretimi var. Ancak bölgemizde değil de İç Anadolu ve Ege Bölgesi’nde. Ama biz bu bölgede üretmek istiyoruz. Eğer biz kendimiz üretecek olursak en büyük avantajımız nakliye farkı düşecek. Çünkü 2 balya makinesi bir kamyona yükleniyor. Bir kamyonun kirası enaz 5 bin TL’dir. Her bir makineyi 2 bin 500 TL daha ucuza satma imkanımız olacak” dedi.