Damar sertliğine dikkat

Bugün tüm dünyada kalp damar hastalıklarının tedavisinde önemli gelişmeler sağlanmasına rağmen sigara, hareketsizlik ve yanlış beslenme sonucu her yıl on binlerce kişi bu hastalıklar sebebiyle hayatını kaybediyor.

Acıbadem ve "Kriton Curi Parkı Gönüllüleri" işbirliğiyle gerçekleştirilen "Kalp Damar Hastalıkları ve Hipertansiyon" söyleşisinde konuşan Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Kardiyoloji Uzmanı Dr. Erkan Ekicibaşı, yaygın bir hastalık olan damar sertliğinin (ateroskleroz), tüm damar sistemini etkilediğini belirterek, "Gelişimi çocukluk yaşlarından itibaren başlayan bu hastalığın, erken dönemde tanısının konulması çok zor. Hastalığın varlığı ancak geç dönemde fark ediliyor" dedi.

Damar sertliğinin, belirli bir genetik altyapı ve riske sahip kişilerde, çevresel risk faktörlerinin etkisi ile ortaya çıkan bir durum olduğunu vurgulayan Dr. Ekicibaşı, "Damar sertliği oluşumunda yüksek kolesterolün yanında diyabet, hipertansiyon, sigara içimi ve genetik geçişin rolü kanıtlanmıştır. Yapılan çalışmalarda, yüksek kolesterol düzeylerinin düşürülmesiyle, damar sertliği riskinin azaldığını gösteren oldukça fazla bulgu tedaviye yansımıştır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Dr. Erkan Ekicibaşı, kalp damar hastalığının önlenmesi için öncelikle risk faktörlerinin iyi bilinmesi gerektiğini ifade ederek, "Bunun belirli kriterleri var. Ana hedef, kötü kolestrol olarak bilinen LDL kolesterolünün düşürülmesi olarak kabul ediliyor. LDL dışı risk faktörleri ise yaş, aileyle ilgili kalp damar hastalığı hikayesi, HDL iyi kolesterol düşüklüğü, hipertansiyon ve sigara kullanımı. Özellikle iyi kolestrol seviyesinin 40'ın altında olmaması ve tansiyonun 140/90'dan küçük olması büyük önem taşıyor" dedi.

BEL ÇEVRESİ NE KADAR OLMALI?

Bel çevresi kalınlığının da öneminin altını çizerek, erkeklerde en fazla 102 cm'in, kadınlarda 88 cm'in sınır kabul edildiğini belirten Dr. Ekicibaşı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Obezite, fiziksel hareketsizlik ve kan basıncının yükselmesi ile inme, kalp damar hastalığı, kalp yetersizliği, böbrek yetersizliği, periferik damar hastalığı ve erken ölüm arasında yakın ilişki saptanmıştır."

Dr. Erkan Ekicibaşı, sigaranın, önlenebilir risk faktörlerinden en önemlisi olduğunu kaydederek, "Ülkemizdeki yaygın kullanımı nedeniyle özel önem taşıyor.

Reklam
Reklam

Araştırmalar, Türk erkeklerinin yüzde 50'sinin, kadınlarının yüzde 20'sinin sigara kullandığını ortaya koyuyor. Üstelik özellikle Türk kadınlarının sigara tüketiminin giderek arttığı görülüyor" diye konuştu.

Sigaranın bırakılması ile kardiyovasküler riskin, yaşlı hastalarda bile hızla düşmeye başladığına dikkat çeken Dr. Ekicibaşı, "Bir yılın sonunda yüzde 50'ye kadar azalan risk, 3. yılın sonunda koroner riski sigara içmemiş insanlar düzeyinde geriler" dedi.

Dr. Erkan Ekicibaşı, yaşın da, damar sertliği sürecinde önemli ve değiştirilemez bir faktör olduğunu belirterek, "Artan yaşla birlikte kalp damar hastalığı görülme sıklığı da artıyor. Erkeklerde 45 yaş ve üstü, kadınlarda 55 yaş ve üstü olmak kalp damar hastalığı gelişimi için değiştirilemez risk faktörü olarak tanımlanır" diye konuştu.

Anahtar Kelimeler: