Ben Suzan Gidenoğlu, Güneş Tan’dan bir seans aldım. Yaşadıklarımı paylaşmak sizlere bir şekilde bir çözüm getirirse benim için mutluluk olacak. Yarattığı ARTT (Akaşik Kayıtları Dönüştürme Tekniği) sonuç veren ve adına marka tescilini yaptırdığı bir sistem. Tek yapmanız gereken, hayatınızda yolunda gitmeyen şeyleri; bu aşk da olabilir, iş de, çocuğunuzla yaşadığınız bir problem de, değiştirmeye gerçekten istekli olmanız sizin seanslara devam etmenizi ve kesin sonuç elde etmenizi sağlar.
Nasıl mı uygulanıyor?
Masaj koltuğuna uzanıyorsunuz, gözünüze daha iyi konsantre olmanız için uyku maskesi takıyorsunuz ve rahatlatan bir müzik eşliğinde kendi hayatınızın iplerini elinize almak için ilk adımı atıyorsunuz. Neye ihtiyacınız varsa zaten o anda dudaklarınızdan o sorun dökülüveriyor ve çalışmaya oradan başlıyorsunuz. Ben bu kez sağ göğsümde oluşan 2 cm’lik kisti çalışmak istedim. Güneş’in yönlendirmesiyle, kistin içinde birikmiş olan ne var onu fark etmeye çalıştım ve direkt gözüme erkek arkadaşımla yaşadığım bir olay geldi ve onu yaşayan kenimin içine girmemi istediğinde çaresizliğimi tekrar yaşadım. Evet, o an onun beni istemediğini anladım ve o an oluverdi bu kist dedim; çünkü gerçekten büyük bir hayal kırıklığı olmuştu o yaşadığım an… Hissettiğim o duyguları Güneş’in yönlendirmeleriyle bedenimden dışarı sonsuzluğa yaydım (yayıldığını fiziksel olarak hissedip görüyordum). Duygular bazen o kadar inatçı oluyor ki bizi terk etmek istemiyor veya biz fark etmesek bile bilinçaltımız bırakmak istemiyor. O zaman o duyguya Güneş başka bir çözüm buluyor, o an ne gerekiyorsa o duyguyu veya düşünceyi gereken şekilde boşalttırıyor veya o beden katmanını zayi ettiriyor. Önemli olan o duyguyu çıkarmak, yok etmek; çünkü duygular bize ve hayatımıza hükmediyor. Davranışlarımız, duyguların yönlendirmesiyle gelişiyor. Duygular özümüzü birer katman şeklinde örtü gibi örtüyor ve biz kendimizi yaşayamıyoruz, duyguları yaşıyoruz ve yaşatıyoruz. O duyguları yayarken birden fark ettim ki ben bu durumu aslında önceki 2 ilişkimde de yaşamıştım. Arabaların rengi ve markası farklıydı, mekanlar ve erkekler farklıydı ama yapılan davranışların yarattığı ve hissettiğim duygular aynıydı! Gözümün önündeki sahnedeki ben olup o anı tekrar yaşattım kendime. Karşımdaki erkek bir şekilde beni istemediğini hissettiriyor, söylüyor ama ben ilişkiyi kurtarmak için adeta çırpınıyordum. Tabii ki öfke ve hırs da vardı epey boşaltmam gereken. Duyguları yayıp sordum; ben bunları neden yaşıyorum diye ve çok ilginç bir görüntü oluştu gözümde;
bembeyaz ve kocaman bir el karşımda gördüğüm, yaşadığım olaydaki arabaya dışarıdan işaret parmağıyla dokunuyordu.
Hissettiğim, bu Tanrı’nın eliydi ve bana sakin olmamı, her şeyin olması gerektiği gibi olduğu mesajını veriyordu. Tek yapmam gereken akışa güvenip teslim olmaktı. Fark ettim ki ben hep aynı şeyi yapıyordum, beni hayal kırıklığına uğratsa da o ilişkiyi korumak, sürdürmek için sürekli çabalıyordum. Sonra gözümün önüne beyaz bir duvar, üzerindeyse Arapça Allah ve iç içe geçmiş Elif Lam harfleri geldi. Bu harfler üst üsteydi. Beyaz duvarın altından ara sıra siyah bir alan yükseliyordu ama beyazı kapatamıyordu. Birden “Kaderim mühürlü” dedim. Sonra bunu bedenimde nerelerde hissediyorsam bedenimden dışarı yaymamı istedi. Yaydıkça o üst üste harfler açıldı ve çok büyük bir mutluluk, huzur, güvende olma hissi geldi. Sonra Güneş bu olumlu duyguları da bedenimden dışarı yaymamı istedi. Değerli olduğum ve Allah’a, akışa teslim olursam her zaman korunduğum mesajı geldi. Yaşadığım mutluluk hissi aradan bir hafta geçmesine
rağmen hâlâ beni gülümsetiyor ve rahatlatıyor. Seansın sonuna doğru yaydığım tüm duyguları, savurduğum külleri Güneş’in yönlendirmeleri ile harmanlayıp nötrledik.
Duygular tek ve homojen bir renk olana dek bekledim ve önümde uçuk pembe bir alan oldu. Sonra bende zıtlık yaratan o birbirinin tersi negatif ve pozitif duyguları ayrı ayrı hissetmeyi denedim; mesela hayal kırıklığı ve güvende olmak… Ya da üzüntü ve mutluluk… Ama hissedemedim, sanki hepsi aynıydı, negatifler pozitif olmuştu ve beni artık olumsuz yönde etkileyip hayatımı yönetemeyeceklerdi. Sonra baktım erkek arkadaşımın evini uzakta görüyordum ve ben onun evinin benim evim olmasını çok istiyordum. O duyguyu bedenimden boşattığımda bu sefer artık evin içinde olduğumu gördüm ve çok mutluydum. Bu da gösteriyor ki kaderimizde var olan duygu zıtlıklarını yaşama zorundalığı duyguların bize hükmetmesi, dengemizi alt üst eden, bizi isteklerimize kavuşmaktan alıkoyan! Duyguları nötr hale getirip dengelediğimizde zaten hakkımızda en hayırlı olanı kendimize çekiyor ve yaşıyoruz. Seansı bitirip dışarı çıktığımdaysa, sevdiğim kişiden günlerdir beklediğim mesajın gelmesi sürpriz olmadı. Çünkü ne zaman ARTT yapsam anında etkisini gösteriyor. Ve hangi konuyu çalışırsanız çalışın bu aslında hayatınızın tüm alanında olumlu değişim yaratıyor.
Sevgiyle, hoş kalın
Güneş Tan
ARTT Tekniği hakkında merak edilen her şey bu kitapta