Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, hakimlerin AİHM içtihatlarına göre karar verme alışkanlıklarının bulunmadığını söyledi.
Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulan İnsan Hakları Daire Başkanlığı'nın gerçekleştirdiği 'Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye Kararları, Sorunlar ve Çözüm Önerileri' başlıklı bilimsel toplantıda konuşan Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, AİHM'e Türkiye aleyhine yaklaşık 15 bin başvuru olduğunu, bu başvurulardan 228 adetinin ise Türkiye aleyhine neticelendiğini aktardı. Hakimlerin AİHM'in içtihatlarını mevcut kararlara yansıtmadığını dile getiren Karakullukçu, kararları herhangi bir diğer mahkemeye bırakmadan iç hukuka göre vermenin yanında AİHM içtihatlarına göre verilmesi gerektiğini ifade etti. Bu konuda yeterince alışkanlık olmadığını vurgulayan Karakullukçu, "Bu alışkanlığı kazanırsak AİHM'e gitme konusunda kesinlikle azalma olacaktır. 228 kararı çok basit ihlal kararı, bozma kararıdır, Yargıtay Danıştay kararı bozmadır. Bunu yapan uluslararası bir mahkemedir. Bunu hissediyorsak bunu kendi içimizde çok rahat halledebiliriz." dedi.
Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak ise terörün bir insanlık suçu olduğunu belirtti. Kaynak, insan hak ve özgürlüklerinin kendi vatandaşları için geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Verilen kararlarda Yargıtay içtihatlarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getiren Kaynak, işkence ve kötü muameleden verilen kararların çok az olduğuna dikkat çekti. Bugün yargılamaların makul sürede yapılamamasına yönelik eleştirilerin olduğunu anlatan Kaynak, bunun için daire sayılarının arttığını belirterek, 2 -3 yılda bütün dosyaları bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. Uyuşmazlığı önleyici tedbirlerin etkin hale getirilmesi, alternatif çözümlerin ortaya konması gerektiğini ifade eden Kaynak, gelecek nesillere daha iyi bir yargının bırakılmasının önemli olduğunu kaydetti.
Bireysel başvuru konusunda konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da tüm dünyada yargının görevinin hak ihlaline uğramış kişilerin hakkını temsil etme olduğunu söyledi. Artık hiçbir devletin hak ihlalini saklayamadığını vurgulayan Kılıç, ihlallerin kamu vicdanında yargılandığına dikkat çekti. Emek katkısından uzak, kağıt üzerinde, döviz, banka üçgeninde oluşturulan bir adaletsizliğin bulunduğunu anlatan Kılıç, artık bugün reel sorunları konuşacak bir dönemde geçildiğini ifade etti. Çeşitli konuların yeni konuşulmaya başlandığını dile getiren Kılıç, yargı olarak bunlara kayıtsız kalınamayacağını, nerede yanlış yapıldığının konuşulma erdemliğinin toplumla paylaşılması gerektiğini söyledi. Aktörleri değişmiş yeni bir yargı vesayetinin oluşmasına izin verilmemesi gerektiğinin altını çizen Kılıç, yıllardır yargıyı arka bahçesi olarak görenlerden bahsederek yargının artık kimsenin arka bahçesi olmayacağı gibi onun da infaz aracı olmaması gerektiğini belirtti.
Hesap vermeyen bir yargının, sınır tanımayan bir yargının felaketlere yol açacağını dile getiren Kılıç, temel hak ve özgürlükler konusunda önemli reformlar yapıldığını hatırlattı. Kılıç, Anayasa değişikliğiyle birlikte getirilen bireysel başvuru hakkının büyük beklenti oluşturduğunu, ancak bu beklentiyi karşılamadığı eleştirisinin yapılabileceğini söyledi.
Yeni düzenleme ile birlikte AİHM içtihatlarına göre karar verme konusunda Türk yargıçlarının teşvik edileceği, hatta zorlanacağını dile getiren Kılıç, düzenlemeyle Yüksek Mahkemeye yasaları iptal etme gibi bir hak tanınmadığını vurguladı. Kılıç, bireysel başvurunun başarılı olabilmesi için diğer kurumların çalışmalarının da önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz