ANKARA (ANKA) - Danıştay, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, toplumda turizm bilincinin geliştirilmesi için gerekli çalışmalar ve her türlü imkandan yararlanarak, turizm değerlerinin, yurt içinde ve dışında tanıtımını yapması gerektiğinin altını çizdi.
Danıştay 10. Dairesi'nin ödül kararı Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Karara göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı 2000 yılında 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan "Turizm Haftası" etkinlikleri çerçevesinde Karadeniz Bölgesi'nde "En Güzel Cephe/Ön Görünüm" yarışması düzenledi. İl birincisi olan kişi ise ailesi ile "7 gün tam pansiyon tatil" ödülü verilecekti. Yarışmaya Karabük'ten katılan Yılmaz Kavuşturucu il birincisi oldu.
Ödülün verilmesi için 11 Haziran 2001 bakanlığa başvuran Kavuşturucu'ya ödülü verilmedi. Kavuşturucu ise bakanlık aleyhine ödülün karşılığı olan bin 419 TL'lik dava açtı. Ankara 4. İdare Mahkemesi ise olayda yarışma sonrası il birincilerine ödül verilmesini zorunlu kılan herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı, şartnamede de ödülün verilmemesi halinde ne şekilde bir işlem yapılacağı konusunun düzenlenmediği, vaad edilen ödülün idare açısından bir bağlayıcılığının ve idarenin tazminat ödemekle sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetti. Kavuşturucu, idare mahkemesinin kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürülerek, kanun yararına bozulması isteğiyle Danıştay Başsavcılığı'na başvurdu.
-ÖDÜLÜN VERİLMEMESİ HEDEFLENEN AMACA UYGUN DEĞİL-
Danıştay Başsavcılığı ise 355 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye atıfta bulunarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kendi görev alanına giren konularda üstün başarı göstermiş kişilere mükafat verebileceğinin kurala bağlandığını belirterek, idare mahkemenin kararını kanun yararına temyiz etti. Temyiz talebini kabul eden Danıştay 10. Dairesi, idare mahkemesinin kararını bozdu. Bakanlığın, toplumda turizm bilincinin geliştirilmesi için gerekli çalışmalar ve her türlü imkandan yararlanarak, turizm değerlerinin, yurt içinde ve dışında tanıtımını yapması gerektiğini belirten Daire, kararında, "Bakanlık onayı ile düzenlediği, belirlenen ödülün Bakanlık bütçesinden karşılanmasını uygun gördüğü yarışmada birinci olan davacıya ödülünü vermemiş olmasında, yarışma ile hedeflenen amaca ve yürütülen hizmetin gereklerine uygunluk bulunmamaktadır. Bu şekilde meydana gelen hizmet kusurundan kaynaklanan zararın idarece tazmin edilmesi gerekmektedir" denildi.
Davacının idareye güven ilkesi uyarınca düzenlenen yarışmaya katıldığı ve yarışma sonucunda verilecek ödülü birinci olması halinde almak için haklı beklentiye girdiği ifade edilen kararda, ödülün verilmemesinden kaynaklanan zararın, hizmet kusuru saptanan bakanlıkça tazmin edilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı belirtildi.