Danıştay'dan Istranca Ormanları'nda Yapılacak Kalker Ocağına Ret

- KIRKLARELİ'nin Vize İlçesi'ne bağlı, Istranca Ormanları'nın içindeki Soğucak Köyü yakınlarına yapılması planlanan ve kalker ocağı için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 'Çevresel Etki

- KIRKLARELİ'nin Vize İlçesi'ne bağlı, Istranca Ormanları'nın içindeki Soğucak Köyü yakınlarına yapılması planlanan ve kalker ocağı için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 'Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) gerekli değildir' yönünde aldığı karara karşı köylülerin açtığı davada Edirne İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurup, 'ÇED gereklidir' kararı verdi. Kırklareli Valiliği'nin temyiz başvurusu üzerinde Danıştay 14'üncü Hukuk Dairesi, Edirne İdare Mahkemesi'nin kararını oy birliği ile onayıp, söz konusu davada üstün kamu yararının dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Vize'ye bağlı Istranca Ormanları'nda bulunan Soğucak Köyü'nde su kaynakları, ormanlık alan, köylülerin tarım yaptığı ve hayvanlarını otlattığı bölgeye özel bir firma tarafından 'kalker ocağı alan genişlemesi ve kapasite artırımı kırma-eleme tesisi projesi' için çalışma başlatıldı. Kırklareli Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, firmanın başvurusu üzerine 27 Kasım 2015 günü, 'ÇED gerekli değildir' yönünde karar verdi. Karar üzerine Soğucak Köyü Muhtarlığı, Edirne İdare Mahkemesi'ne 'ÇED gerekli değildir' kararının iptali için dava açtı. Edirne İdare Mahkemesi, başvuru üzerine bilirkişi heyeti oluşturup, bölgede keşif ve inceleme yaptırdı. Keşif raporunu inceleyen mahkeme, 9 Ağustos 2016 günü, Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün, 'ÇED gerekli değildir' kararının yürütmesini durdurup, 'ÇED raporu gereklidir' kararı aldı. İdare Mahkemesi'nin kararında şöyle denildi:
"Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ve dosyasın incelenmesinden; ormancılık yönünden değerlendirildiğinde mevcut proje tanıtım raporunun, CED raporunun gerekli olup olmadığını değerlendirme açısından, eksik ve yetersiz kaldığı, dava konusu alan için özellikle uluslararası değerlendirme açısından eksiz ve yetersiz kaldığı, dava konusu alan için özellikle uluslararası sözleşmeleri ve çevre-orman ilişkilerini dikkate alan bir ÇED raporunun mutlaka gerekli olduğu, bu konuda ortaya çıkması muhtemel, 'olumlu' görüş için 'üstün kamu yararı' yönünden mutlaka iyi bir irdeleme gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı ve toplam ruhsat alanı 61,64 hektar olan ve yönetmelikte belirtilen 25 hektarlık sınırdan daha büyük bir alanı kapsadığı anlaşılan faaliyet konusunun ÇED sürecinine tabi olduğu ve çevresel etki değerlendirilmesi gerekli değildir kararı verilemeyeceği açık olduğundan, 'ÇED gerekli değildir' kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildi."
Edirne İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı üzerine Kırklareli Valiliği de Danıştay'a temyiz başvurusunda bulundu.
Danıştay 14'üncü Hukuk Dairesi, Edirne İdare Mahkemesi'nin iptal kararını oy birliği ile onarken, söz konusu davada üstün kamu yararının dikkate alınması gerektiğini belirtti. Kararda, keşif ve bilirkişi incelemesinde mevcut ÇED raporunun eksik kaldığı, dava konusu alan için, özellikle uluslararası sözleşmeleri ve çevre-orman ilişkilerinin mutlaka dikkate alınması, üstün kamu yararı yönünden irdelenmesi gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı belirtilerek, şöyle denildi:
"Söz konusu madencilik faaliyetinin 25 hektarın altında 23.27 hektar alana ilişkin olması nedeniyle proje tanıtım dosyası üzerinde inceleme yapılarak işlemin tesis edildiği ancak dosyada bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen işletme ruhsat alanının 61.64 hektar olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ruhsat alanı 61.64 hektar olan ve yönetmelikte belirtilen 25 hektarlık sınırdan daha büyük bir alanı kapsadığı anlaşılan faaliyet konusunda ÇED sürecine tabi olduğu ve çevresel etki değerlendirilmesi gerekli değildir kararı verileceği anlaşıldığından İdare Mahkemesi kararında hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle Edirne İdare Mahkemesi'nin kararının onanmasına, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına oybirliği ile karar verildi."
Davanın takipçisi olan Trakya Platformu Yürütme Kurulu üyesi Göksal Çidem, kalker ocağını yapılması planlanan alanın ormanlık, yeraltı su kaynakları üzerinde olduğunu ve köyün geçimini sağladığı topraklar olduğunu söyledi. Çiğdem, "Istrancalar'daki tahribatı durdurmak için verdiğimiz mücadele de iyi haberlerden bir yenisi daha geldi. Bugün ve gelecek nesiller adına verdiğimiz mücadelede hukuki kazanımlar elde ediyoruz. Trakya Platformu olarak yaşamı savunanlara her platformda destek vermeye, katkı sunmaya devam ediyoruz. Platformun bilim ve hukuk kurulundaki uzmanların hazırladıkları bilimsel ve hukuksal veriler ile yaşamı savunmaya Trakya'nın her köşesinde devam ediyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: