Cinsel saldırı suçlularına 'kimyasal hadım' olarak adlandırılan ve ilaçla tedaviyi de içeren 'Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlarda Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik', 26 Temmuz 2016’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmelik ile cinsel suçlardan hüküm alanlar hakkında cezanın infazı sırasında ya da koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresinde cinsel isteği azaltıcı tıbbı tedavi de dahil önemli yaptırımlar öngörüldü.
Türkiye Psikiyatri Derneği'nden bir kişi de yönetmeliğinin bazı hükümlerinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı. Dava, Danıştay 10. Dairesi’ne geldi.
Dosya üzerinde ilk incelemeyi yapan Danıştay Tetkik Hâkimi Ahmet Faruk Özer, yönetmeliğin yasal dayanağı olan İnfaz Kanunu’nun 108. maddesindeki 'tıbbi tedaviye tabi tutulma ve tedavi amaçlı programlara katılma yükümlülüğüne' vurgu yaptı.
TIBBİ TEDAVİ' KAVRAMINDAN AYRILINDI
Özer, yönetmeliğin 7/1. maddesinde 'cinsel isteğin azalmasını veya yok edilmesini sağlayan yöntem' ifadesine yer verilerek, kanunda yer almayan bir tanımlamaya gidildiği ve 'tıbbi tedavi' kavramından ayrılındığını belirtti. Hâkim Özer, bu durumun yetki aşımı olduğunu savundu.
Danıştay 10. Dairesi de bu görüş ışığında yönetmeliğin 7/1. maddesinin yürütmesinin durdurulmasına oy çokluğuyla karar verdi.
Kararın gerekçesinde, Anayasa’da tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulmayacağının hüküm altına alındığı vurgulandı. Bu nedenle ancak kanunda açıkça belirtilmek, sınır ve kapsamı çizilmek suretiyle kişinin vücut bütünlüğüne yönelik düzenlemelerin getirilebileceği anlatıldı.