Özkan ARSLAN/ANKARA,(DHA) - 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanık hakkında açılan davada, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a darbe bildirisini imzalatmaya çalıştığı ve donanmaya ait 29 adet geminin darbe faaliyetinde kullanılmak üzere hazır hale getirilmesini sağladığı iddia edilen, İstanbul eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık savunma yaptı. Savunmasında Genelkurmay Başkanına darbe bildirisi imzalatmaya çalıştığı suçlamalarını kabul etmeyen Harmancık, Akıncı Üssü'ne kurye uçağı ile İstanbul'a gitmek amacıyla gittiğini söyledi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada savunmasını yapan İstanbul eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, iki farklı davada 330 yıl ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığını söyledi. Sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' üyeliği iddialarını kabul etmeyen sanık Harmancık, "Bu listenin nasıl oluşturulduğunun ortaya çıkması için konunun uzmanı sivil bir bilirkişi tarafından incelenmesini talep ediyorum. Terör örgütü üyesi olduğum iddialarını da kabul etmiyorum. Ben bir askerim, sadece asker kişilerden emir alırım. İçinde yer aldığım tek örgüt Türk Silahlı Kuvvetleri'dir" dedi.
O GECE DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANINA ULAŞAMADIM
15 Temmuz gecesi iddia edildiği gibi Akıncı Üssü'nde olduğunu kabul eden Harmancık, "Önce yurt çapında hava sahasının kapatıldığı, büyük bir terör saldırısının beklendiğini, ardından da TSK'nın yönetime el koyduğunu orada duydum. Akıncı Üssü'nde ilk duyduğum haberleri teyit edebilmek, durum tespiti yapabilmek için bulabildiğim tüm telefonlar ile mesai arkadaşlarıma telefon ettim. Ben o gece Akıncı Üssü'nde değil nerede olursam olayım benzer görüşmeleri yapardım. Ama kimseye darbeye yönelik bir talimat vermedim. Deniz Kuvvetleri Komutanımızı da aradım ancak ulaşamadım. Deniz Kuvvetleri Komutanımız darbecilerin yerini tespit edememesi için telefonunu kapatarak İstanbul'da parklar arası yer değiştiriyormuş. Bir başka deyimle 'otopark diplomasisi' yapıyormuş" diye konuştu.
TSK'NIN EMİR KOMUTA İÇİNDE YÖNETİME EL KOYDUĞUNU DUYDUM
Akıncı Üssü'nün o gece çok kalabalık olduğunu belirten Harmancık, etrafında gördüğü hiç kimseyi tanımadığını, kendisinin yaptığı tek şeyin durumu anlamak için telefon görüşmeleri yapmak olduğunu savundu. Harmancık, TSK'nın emir komuta içinde yönetime el koyduğunu duyduğunu anlatarak, "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar ile kuvvet komutanlarının da Akıncı Üssü'ne geleceğini duydum. Benim yapmam gereken Deniz Kuvvetleri Komutanının Akıncı'ya gelmesini beklemekti. Sıkıyönetim bildirisini gördüm. Orada Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı olarak atandığımı gördüm. Beni bu göreve atayanlardan şikayetçiyim. Bu mesajın hazırlanmasında, eklerindeki atama listelerinin oluşturulmasında hiçbir çalışma yapmadım. Bu mesajı da hiç görmedim. Bu mesajı hazırlayanlardan olsam atama listesindeki görev yerim olan Deniz Kuvvetleri Karargahında bulunmam en doğru tarz olurdu. Darbe girişiminin sevk ve idaresi için bir denizcinin hava karargahına gitmesi doğru değildir. 15 Temmuz akşamı Akıncı Üssü'nde bulunuyor olmam darbe girişiminden daha önce haberdar olmadığımın en önemli delilidir" ifadelerini kullandı.
GENELKURMAY BAŞKANININ VERECEĞİ DESTEĞİ GARANTİ GÖREN TEŞEBBÜSCÜLER PLANI İŞLEMEMİŞ
Harmancık, darbeyi planlayanların Genelkurmay Başkanı Akar ve diğer kuvvet komutanlarının girişime katılacağını düşünerek bu planı yaptığının iddia edildiğini kaydederek, "Plan yapmaya ilişkin eğitim almış tüm TSK personeli tarafından eğer bir planda bir faraziye varsa her bir faraziyeye yönelik yeni, farklı, ayrı bir plan yapılması gerektiği bilinir. Anlaşıldığı kadarıyla bu hareketi planlayanlar başta kabul ettikleri faraziyenin gerçekleşmemesi durumunda ne yapılacağına yönelik bir plan yapmadan yola çıkmışlar. Bunlar ya faraziyelerinden çok eminler ya da plan yapmayı bilmiyorlar. Bekledikleri destek verilmeyince planları daha baştan akabede uğramış. Harekete verilen destek hareketin emir komuta zincirinin içinde olmadığının anlaşılmasına müteakip azalmaya, kaybolmaya başlamış. Nihayetinde de hareket başarısız olmuştur. Genelkurmay Başkanının vereceği desteği garanti gören teşebbüsçülerin planı işlememiştir" şeklinde konuştu.
AKAR BENİ ÇAĞIRDI
Genelkurmay Başkanı Akar'a bildiri imzalatmaya çalışmadığını ileri süren Harmancık şöyle devam etti: " Akşam Akıncı Üssü'nde durumu anlamaya çalışırken bir taraftan olabildiğince televizyonda olayları takip ediyor, bir taraftan da meslektaşlarıma telefon ediyordum. Genelkurmay Başkanının Akıncı'ya geldiği haberi geldi. Komutanın kiminle, neden geldiğini bilmiyorum. Bir süre sonra Akar'ın beni çağırdığını söylediler. Üs komutanının odasında bulunan Genelkurmay Başkanının yanına gittik. Orada sadece Mehmet Dişli General ve Kubilay Selçuk Generali tanıyorum. Genelkurmay Başkanı heyecanlı gözüküyordu. Ben elimdeki kağıtlardan birkaç saattir tuttuğum notları ve TRT bildirisinden aldığım notları okudum. Benim okuduğum imzalanmasını istediğim bir bildiri değildir. Ben orada herhangi bir grubu temsilen bulunmuyordum. Kimsenin sözcüsü değildim. Kendisine yönetime el koyma girişimi olduğunu, sıkıyönetim ilan edildiğine ilişkin Genelkurmay emirlerinin birlikler tarafından alınmış olduğunu ve TSK personelinin komuta kademesinin hareketin başında olduğunu bildiğinden başka bir şey değildir. Ayrıca sıkıyönetim direktifi ve TRT bildirisinin yayınlanmasından sonra kendisinin basına bir açıklama yapmasının ihtiyaç olduğu da ifade edilmiştir. Ne ilk görüşmemizde ne de takip eden diğer görüşmede ben Genelkurmay Başkanımızı bir bildiri imzalamaya zorlamadım, böyle bir teklifte bulunmadım. Sadece içinde bulunulan duruma yönelik elde edilen tespitleri kendisine arz etmeye çalıştım. Kendisi ise 'nereden çıktı bu darbe, bu zamanda darbe mi olur, benim yeni haberim oldu' gibi cümleler söyledi. Biz Genelkurmay Başkanı ile bu görüşmeleri yaparken Üs'se kimin, kim tarafından getirildiğini bilmiyorum. O gece tarafımdan darbe ile doğrudan ilişkilendirebilecek büyük ya da küçük hiçbir faaliyetin yapıldığına ilişkin bir kanıta iddianamede yer verilmemiştir. Tek bir denizciden hem de hava üssünde nasıl bir darbeci olur?"
BEN ORAYA GİDERKEN BİRİNİN SÖZCÜSÜ, TEMSİLCİSİ OLARAK GİTMEDİM
Akar'ın darbe girişiminin başarısız olacağını anladığını ifade eden Harmancık, " Genelkurmay Başkanı Akar'a 'Komutanım Karargahtan artık gitmemiz lazım' dendiği anda bu darbe girişiminin kaybedildiğini anlayacak kadar akıllıdır. Darbe yapmaya kalkanlar kendilerinden emin olsalar neden Orgeneral Akar'ı Karargah dışarısına çıkarsınlar? Televizyonlarda alt yazılarda her şey anlatılıyor. Sayın Başbakan konuşuyor 'görevimin başındayım' diyor, bazı komutanlar 'biz darbeyi desteklemiyoruz' diyor. Pazarlık öncesi bunların Orgeneral Akar tarafından öğrenilmesine kimse engel olmuyor. Moral üstünlüğü kesinlikle Akar'a geçiyor. Zaman darbeciler aleyhine hızla geçiyor. Akar, Akıncı'ya geldikten tam bir saat sonra bir amiral 'başımıza geçin'i teklif etmeye gidiyor. Neden daha helikopter iner inmez bu teklifi yapmıyor amiral? O saatte ben 143. Filo bahçesinde dışarıyken birileri gelip Genelkurmay Başkanının beni çağırdığını söylüyor. Giderken düşündüğüm Akar'ın yanında Deniz Kuvvetleri Komutanının olacağı ve 'benden habersiz burada ne yapıyorsun?' diye kızacağıydı. Ben oraya giderken birinin sözcüsü, temsilcisi olarak gitmedim. Kimse beni darbeciler adına Genelkurmay Başkanını ikna etmek için görevlendirmedi. Darbecilerin başarısız olacaklarını herkesten önce anlayacak olan akıllı Genelkurmay Başkanına kim böyle bir teklifte bulunabilir? O bir yüzbaşı değil ki, orgeneral. Bütün Türkiye darbeye karşı çıkmış ama bir tuğamiral 'başımıza geçin' diyor. Orgeneral Akar, kaybetmesi kesin olan bu darbe girişiminin başına neden geçsin? Eğer Akar, Genelkurmay'dan çıkartıldığında darbenin sonunu göremediyse, Akıncı'da televizyonda olanları seyredip bu darbenin başarısız olmaya mahkum olduğunu anlayamadıysa karşısında beni, yani darbecilerin temsilcisi olarak, Konsey olarak bir tuğamiral görünce bu darbenin bittiğini anlamıştır zaten. Ne teklif edebilirsiniz o dakikadan sonra. Bu darbecilerin içinde hiç mi orgeneral yok, hiç mi korgeneral yok? " şeklinde konuştu.
PİS BİR OYUNUN İÇİNE ÇEKİLDİĞİMİ ANLADIM
Televizyonda durumu anlamaya çalıştıktan sonra başka bir şey yapmadığını iddia eden Harmancık, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasından sonra pis bir oyunun içine çekildiğimi iyice anladım. Sanırım orada televizyonu seyreden herkes de anlamıştır. O akşam, o saatlerde 'biri bizi oyuna getirdi' diyen de vardı, 'bu iş bitti' diyen de vardı', 'ben bu pis işe nasıl bulaştım' diyen de vardı. Saat 03.00'dan sonra da artık yapacak bir şey olmadığını anlayan kalabalık azalmaya başladı. Kim nereye gitti bilmiyorum. Ben o saatten itibaren 143. Filo'nun bahçesinde sabah olmasını bekledim" diye konuştu.
EĞER O PARMAK İZİ İSPATLANSIN BURUDA KAFAMA SIKARIM
Darbe girişiminin planlanmasının yapıldığı villada parmak izinin bulunduğu iddiasını yalanlayan Harmancık, "Ben parmak izim yüzünden terörle mücadele merkezinde 12 gün sorgulandım. Orada ilk duyduğum anda söylediğim şeyi burada da söylemek istiyorum. 'Eğer o parmak izi benimse bu parmaklar benim değil kesin alın' dedim. Daha da arttırarak söylüyorum eğer bu parmaklar o evin içine gidip iz bıraktıysa burada kafama sıkarım. Temmuz ayının başından itibaren yoğun toplantıların yapıldığı bir ev olduğu söyleniyor. Bu evde ne hikmetse sadece ve sadece benim bir tek parmağımın olması sizce manidar değilse ben başka bir şey söylemiyorum. Hiç gitmediğim bir evde parmak izimin bulunmasını kabul etmiyorum" dedi.
BU DARBE GİRİŞİMİ TKS İÇİNDEKİ GÜÇ ODAKLARININ İŞBİRLİĞİ İLE YAPILABİLİR
Darbe girişiminin kim tarafından yapıldığı sorusuna Harmancı şu yanıtı verdi: "Ben bir darbe uzmanı değilim. Darbe nasıl yapılır, kim yapar bilmiyorum. İki haftadır burada dinlediklerim, gördüklerim sonunda vardığım sonuç şudur ki; böyle bir girişim 3-5 kişinin bir araya gelmesiyle, ya da sadece bir grubun istemesiyle yapılamaz. Böyle bir darbe girişimi ancak ve ancak TSK içinde varlığını devam ettiren güç odaklarının birkaçının işbirliğiyle yapılabilir. Bu darbe girişiminin de stratejik azmettiricileri olduğu da açıktır. Öncesinde darbe için operatif seviyede anlaşan, bu maksatta planlama yapan, darbeyi tasarlayan bir takım güç odakları ise darbe sonrasına ilişkin anlaşmazlıkları ya da başka bir sebeple darbe girişimine verecekleri operatif desteği çekmişlerdir. Birde aldatılarak, kandırılarak, tuzaklanarak veya zorla darbe girişimine taktik ve teknik seviyede dahil edilenler vardır ki bunların darbe girişimine ilişkin hiçbir malumatı yoktur. Bunların darbeyi kimin, nerede, ne zaman, kiminle planladığını bilmesi mümkün değildir. TSK'daki bazıları ise darbeyi 15 Temmuz gecesi herkesle beraber öğrenmiş olsalar bile o gece sessiz kalarak kazananın kim olacağını görmeyi beklemişlerdir. Operatif seviyede darbecilerin kim olduğunu tespit edebilmek için 15 Temmuz sonrası kazananların kim olduğuna bakmanın yeterli olacağını değerlendiriyorum."
İSTANBUL'A KURYE UÇAĞIYLA GİTMEK İÇİN AKINCI'YA GİTTİĞİNİ SÖYLEDİ
Sanık Harmancık savunmasının ardından soruları yanıtladı. İfadesinde İstanbul'dan Ankara'ya 5 gün izin alarak geldiğini belirten sanığa duruşma savcısı, "Akıncı Üssü'ne neden gittiniz?" sorusunu yöneltti. Sanık Harmancık, "Kurye uçağı vasıtasıyla İstanbul'a gidebilirim düşüncesiyle gittim. Daha öncede söylediğim gibi amiral seviyesinde hata yaptım" diye yanıt verdi. Kurye uçaklarının bir programı olup olmadığı yönündeki soruya sanık, belli yerlerden belli zamanlarda kurye uçakları olduğun bildiğini ve Akıncı Üssü'nden Cuma akşamı İstanbul'a kurye uçağı kalktığını bildiğini söyledi.
GENELKURMAY BAŞKANI SİZİN ORADA OLDUĞUNUZU NEREDEN BİLİYORDU?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, sanığa, "İfadenizde Genelkurmay Başkanının sizi çağırdığını söylediniz. Siz kurye uçağı için oraya gittiniz. Genelkurmay Başkanı sizin orada olduğunuzu nereden biliyor" sorusunu yöneltti. Sanık soruya "Bilmiyorum" şeklinde cevap verdi.
"Akıncı Üssü'ne gittiğinizde Genelkurmay Başkanının yanında bulunan Akın Öztürk ve diğer kişilerle görüştünüz mü peki" sorusunu da sanık Harmancık, "Hayır görüşmedim" diye yanıtladı. Komutanın kendisinin orada olduğunu nerden öğrendiğini bilmediğin tekrarlayan sanık, TSK'da tanınılan bir kişi olduğunu kendisini görüp tanıyan birinin söylemiş olabileceğini iddia etti.
ADİL ÖKSÜZ'Ü GÖRMEDİM
Sanık Harmancık Akıncı Üssü'nde Adil Öksüz'ü görüp görmediği sorusuna "Hayır görmedim" cevabını verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz