Darbe Ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Sözcüsü İdris Şahin:

AK Parti Çankırı Milletvekili ve Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Sözcüsü İdris Şahin, mevcut yasalarla demokrasinin her zaman tahakküm altına alınabileceğini ve vesayet rejiminin her zaman ülkede etkinliğini sürdürebileceğini söyledi.

Bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Çankırı’ya gelen AK Parti Çankırı milletvekili İdris Şahin, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun TBMM Genel Kurulu'nda yarın önemli bir toplantı yapacağını dile getiren Şahin, "Kurula sunulacak olan raporun gerçek metnini ve öneriler kısmını, yapacağımız toplantı sonrasında müzakerelerle belirleyeceğiz. Tabi ki alt komisyonlarımızdan gelen öneriler var. Özellikle bunca çalışmadan sonra, neler yapılmalı ki, bu ülkede bir daha darbe rejimleri ortaya çıkmasın, muhtıralara birileri teşebbüs etmesin?" ifadelerini kullandı.

Toplantıda alt komisyonlardan gelen talepleri değerlendireceklerini ifade eden Şahin, askeri okulların müfredatlarının değiştirilmesi noktasında öneriler olduğunu belirtti. Askeri okulların müfredatının değiştirilmesi noktasında, bir düşüncenin hasıl olduğunu açıklayan Şahin, askeri okulların müfredatı değiştirilirken de, Milli Eğitim Talim Terbiye Kurulu'na öneride bulunmak kaydıyla bütün okullarda, ilkokuldan başlayarak üniversiteye kadar demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü ve özgürlükler alanında bir kısım düzenlemelerin yapılması ve gençlere bu şekilde eğitim müfredatında, konuların işletilmesi konusunda tavsiye kararı verildiğini açıkladı.

Mevcut yasalar hakkında da açıklamada bulunan Şahin, “1980 darbesi sonrasında oluşturulan konseyin özellikle 6 Kasım 1983 tarihinde, Özal'ın başındaki ANAP'ın iş başına geleceği anlaşıldıktan sonra, konsey kararı ile oluşturulan, bakın bu çok önemli ve manidar. 9 Kasım, 11 Kasım, 17 Kasım ve 8 Aralığa kadar olan süreç içerisinde, ülkemizde Anayasa Mahkemesi kanunu, TRT kanunu, YÖK'ün Kanunu, Milli Güvenlik Kurulu, Genel Sekreterliğinin Kanunu, Mit kanunu ve bunların tamamı bu süreç içerisinde çıkarılmış olan yasalar. Bu yasalar, Bu yasaların tamamı, konsey kararına dayanıyor. Yani meşru bir hükümetin geleceği ortaya çıkmış, Anavatan Partisi tek başına iş başına gelmiş, Meclis Başkanlık Divanı oluştuktan sonra konseyin hiçbir iş yapamayacağını anlayan darbeci zihniyet, bu süreç içerisinde bu yasaların tamamının, şekillenmesine ve resmi gazetede yayınlanmak suretiyle yürürlüğe girmesine vesile olmuşlar. Dolayısıyla işte 80'in vesayet anlayışını hakim kılan yasalar bunlar. Bu yasaların behamaal ortadan kaldırılması ve değiştirilebilmesi için bir kısım adımların atılmasını meclis genel kuruluna tavsiye edeceğiz ve o noktada da görüşlerimizi bildireceğiz. Çünkü bu yasalar olduğu müddetçe, ben her zaman ifade ediyorum. Açık bir darbe yapmaya gerek yok, onların oluşturmuş olduğu kurumlarla, demokrasi her zaman tahakküm alınabilir, vesayet rejimi her zaman bu ülkede etkinliğini sürdürebilir" diye konuştu.

28 Şubat süreci içerisinde bir kısım vakıfların mallarına el konulduğunu belirten Şahin, bu el konulan vakıf mallarının iadesi noktasında bir çalışma yapılması ve şartlarının var olduğunu, bu taşınmazların veya mal varlıklarının kendilerine iade noktasında, bir önerilerinin bulunduğunu kaydetti.

Darbe sürecinde yaşanan gelişmelerle ilgili de düzenleme yapılacağına değinen Şahin, darbecilerin isimlerinin verildiği yerlerden kaldırılması için öneride bulunulacağını belirterek, "28 Şubat sonrasında, 80 darbesinde, 27 Mayıs ihtilali sonrası süreç içerisinde, darbecilerin isimleri bır kısım ilçelere, yollara ve bir kısım kamu binalarına verilmiş. Darbeye karışmış olan, darbeci olarak adı geçenlerin, meclis genel kuruluna sunmuş olduğumuz öneri ile, isimlerinin bu noktalardan kaldırılması ve bundan sonraki süreç içerisinde de isimlerinin verilmemesi noktasında bir önerimiz olacak. Ayrıca demokrasinin sürekli yaşatılabilmesi için arkadaşlarımızdan birisinin meclis bahçesinde bir demokrasi anıtı ve darbelere karşı dair bir anıtın kurulması talebi var" ifadelerini kullandı. Darbe mağdurlarıyla daimi bir komisyon kurularak süreç içinde yaşadıkları sıkıntıları irdeleyeceklerini dile getiren Şahin şunları söyledi:

"Darbe mağdurları açısından, bir talep söz konusu. Daimi bir komisyon kurularak o süreçte yaşananlar irdelenecek. Bunlar tabi ki başlıca başlıklar altındaki benim söyleyeceğim hadiseler. Bunun dışın da da pek çok arkadaşımızın, bu süreçlerle alakalı bir kısım temennileri ve tespitleri var. Yani şu an itibarı ile bunların hiç birisi karara bağlanmış durumda değil. Alt komisyonların ana komisyona tavsiye hususlardır. Bunların tamamını pazartesi günü yapılacak toplantıda belirleyeceğiz. Ucu açık bir toplantı olacak. Değerlendireceğiz, hangisi uygun ise, hangilerini talep edersek, özellikle yine burada ifade edemediğim bir hususta şudur, yargıyla alakalı bazı tavsiyelerimiz olacak. Özellikle askeri yargının sonlandırılması, yargıda teklik prensibi çerçevesinde, behamaal bütün sivillere uygulanan kanunların aynı şekilde askerler içinde geçerli olması ve yargılama usüllerinin buna göre belirlenmesi noktasında bir talep var. Bir kısım arkadaşımız darbe mağduru olan Sayın Adnan Menderes'e yönelik, yine darbeden mağdur olan bir kısım insanlara yönelik bir iadei itibar talepleri var. Bunların hepsi değerlendirilecek ve pazartesi günü inşallah son noktaya varıp bunu da kamuoyuyla paylaşacağız. Meclis genel kuruluna da sunacağız."

35. maddenin kaldırılmasına yönelik taleplerinin olduğunu da belirten Şahin, "O döneme dair yasaların tamamının gözden geçirilmesini ve darbeye zemin hazırlayabilecek bir kısım yasa ve yönetmeliklerin ortadan kaldırılabileceğini ifade etmiştik. Bunlarda birisi de Silahlı Kuvvetler İç Hizmet Kanununun 35. maddesi. 35. maddeye paralel olarak diğer, kanunlarda düzenlenmiş olan yönetmeliklerinde kaldırılmasını özellikle tavsiye ediyoruz. Yine, Milli Güvenlik Kurulunun yapısının farklılaştırılması ve Avrupa Birliği sürecinde, Avrupa normlarına uygun bir vaziyet almasını da özellikle öneriyoruz. Ve askerin bir kısım kamu kurumlarında, bir kısım üst kısımdaki yöneticiliklerin danışmanlık faaliyetlerinin de gözden geçirilmesini ve TRT gibi bir kısım kurumlara yapmış olduğu danışmanlıklarında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini de ayrıca ifade ediyoruz" şeklinde konuştu.