Darbecilerin vekilliğini veto ettiği avukat: Demokrasi adına çok ümitliyim

Anavatan Partisi'nin kurucuları arasında yer alan ve 1983 genel seçimlerinde vekilliği darbe yönetimi tarafından veto edilen avukat Gazi Baran, 12 Eylül iddianamesinin Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesinin ardından, "Demokrasi adına çok ümitvarım." dedi.
Bu davanın, sadece 95 yaşında bir kişinin hâkim karşına çıkarılması olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen Gazi Baran, iddianamenin kabulünün, 12 Eylül anlayışının mahkemede hesap vermesi ve darbe geleneğinin son bulması adına çok büyük önem arz ettiğini söyledi.
Türkiye’nin 12 Eylül darbesinin de içinde bulunduğu çok karanlık dönemlerden geçtiğini aktaran Baran, bu karanlık süreçlerde yaşanan hukuksuzlukların Türkiye halkını canından bezdirdiği gibi Türkiye’ye de çok pahalıya mal olduğunu belirtti.
27 Mayıs ihtilalıyla başlayan 28 Şubat ve 27 Nisan bildirisine kadar devam eden süreçte TSK’daki bir takım cuntacıların siyasete müdahaleyi kendi hakları gibi gördüğüne dikkat çeken Baran, "Bu dönem hukuk adına Türkiye’nin en kötü devresi olmuştur. Ekonomik olarak ülkeyi çok geriye götüren vesayet anlayışı, birçok vatansever ve alanında çok başarılı aydını da tuhaf gerekçelerle kürsülerinden ve akademik yaşantılarından uzaklaştırmıştır. Bu ülkenin yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından biri olan Ali Fuat Başgil gibi bir ismi cumhurbaşkanı olmasın diye 4 densiz vasıtasıyla darp ederek yurt dışına kaçıran bu anlayıştır. Ülkeyi kamplara bölerek bir takım kargaşaların çıkmasını ve darbe şartlarının olgunlaşmasını bekleyen yine vesayet anlayışıdır.’’ ifadelerini kullandı.
Darbe yönetimi tarafından kendisine yönelik hukuki dayanaktan yoksun uygulamalar yapıldığını aktaran Baran, Anavatan Partisi'nin kurulması ve ilk seçimde maruz kaldıkları hukuk dışı muameleleri anlattı.
Baran, "O dönemde darbenin bir ürünü olan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Büyük Türkiye Partisi adıyla kurulan bir partiyi 11 gün gibi kısa bir sürede kapatmıştı. Biz de Anavatan Partisi olarak birçok gerici muameleye muhatap olduk. 1983 genel seçimlerinde Konya 2 bölge olarak seçime girdi. Listelerimizi oluşturup Ankara’ya gönderdik. Ben 1. Bölge'den milletvekili adayı oldum. Fakat bir arkadaşımla birlikte dönemin MGK’sı tarafından veto edildik. Parti olarak benim bölgemden 7 milletvekili çıkaracak oy almamıza rağmen Meclis'e 5 milletvekili gönderebildik." şeklinde konuştu.
"Türkiye’de onlarca arkadaşım neden veto edildiğini bilmeden milletvekilliğinden edildi." diyen Baran, "Buna benzer birçok çağ dışı olayın son bulması ve hiç kimsenin hukuktan kaçamayacağını göstermesi adına 12 Eylül iddianamesi büyük önem arz etmektedir.’’ diye konuştu.