Denizli’nin Pamukkale ilçesi Dokuzkavaklar Mahallesi’nde 28 Eylül 2016 tarihinde meydana gelen olayda, evlere temizliğe giden anne C.Ç., saat 14.30 sıralarında eşinin telefonla kendisini aradığını ve çocuğun rahatsızlandığını söyledi. Anne ve baba çocuğu hemen sağlık ocağına götürdü. Ancak durumu ağır olması nedeniyle ambulansla Denizli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Muayene sırasında çocuğun vücudunda morluklar gören doktorlar, durumu hemen polis ekiplerine haber verdi. Çocuğun hayatını kaybetmesi nedeniyle, polis inceleme başlatırken, çocuğun vücudundaki morlukların incelenmesi için bir numune İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi. 7 ay sonra raporu açıklayan kurum, çocuğun darp sonucu öldüğünü belirledi. Savcılığın soruşturma açmasının ardından bebeğin babası H.Ç. (27), Denizli Emniyet Müdürlüğü Cinayet Gasp Büro Amirliği ekiplerince gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen H.Ç. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
10 aylık Muhammet bebeğin annesi C.Ç., çocuğunun darp sonucu öldüğünü bilmediğini, daha önce eşinin çocuğa şiddet uyguladığı için şikayetçi olduğunu söyledi. Daha önce eşinin çocuğu darp ettiği için şikayetçi olan ve anlatırken gözyaşlarını tutamayan anne C.Ç., çocuğun darp sonucu öldüğünü bilmediğini, yeni öğrendiğini belirtti.
“Çok korktum, o yüzden sustum polise başvurmadım”
Daha önce eşine boşanma davası açan anne ve korktuğu için sustuğunu belirten 24 yaşındaki C.Ç., “Cesaret edemedim, tehdit etti. Korktum, şu an bile kendimi çok kötü hissediyorum. Normalde de ben korkarım. Biliyordum, bir kere gittim karakola şikayetçi oldum. Ondan sonra bir daha gitmedim. Zaten bir daha da olmadı” diye konuştu.
“O gün tek başına evdeydi”
Daha önce çocuğun darp edildiğini bilmediği yönünde ifade verdiğini belirten anne C.Ç., İstanbul Adli Tıp Kurumunun verdiği darp sonucu ölüm raporundan haberi olmadığını savundu. Raporun soncunu öğrendikten sonra gidip tekrar ifade vereceğini söyleyen anne C.Ç., “Öldüğü gün her hangi bir şey yaşanmadı. Normal bir şekilde kalktık, kahvaltı yaptık, bir şey yoktu. O gün saat 14.30 sıralarında ev temizliğine gitmiştim. Eşim beni aradı, ‘acil gel’ dedi. Çocuk rahatsızlandı, fenalaştı. Aldık götürdük, sağlık ocağına, oradan ambulansla devlet hastanesine götürdük. Orada da bize öldüğünü söylediler. Bundan haberim yoktu. Biz götürdüğümüzde vücudunda morluklar yoktu. O gün bile görmedim” şeklinde konuştu.
İHA