Daşöz: Manisa marka kent ilan edilmesine rağmen turizm ili olarak algılanmıyor

Vali Halil İbrahim Daşöz, Manisa’nın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından marka kent ilan edilen iller arasında olmasına rağmen, turizm ili olarak algılanmadığını söyledi.

Vali Daşöz, Anemon Otel’de düzenlediği basın toplantısında, ‘Manisa’nın Turizm Seferberliği ve Markalaşma Projesi’nin tanıtımını yaptı.

Daşöz, yaptığı konuşmada, Manisa’nın, sahip olduğu doğal, tarihi, kültürel ve beşeri zenginlikleriyle büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Daşöz, bu özelliklerinden dolayı Manisa’nın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 15 marka kentten birisi olarak ilan edildiğini bildirdi. Daşöz, Manisa’nın, Bakanlık tarafından potansiyeline bakılarak marka kent ilan edildiğini, ancak ilin, bulunduğu noktada marka bir il olduğunu söylemenin mümkün olmadığını ifade etti.

Manisa’nın turizm ili olarak algılanmadığını aktaran Daşöz, ilin hakim sektörlerinin tarım ve sanayi olduğunu söyledi. Oysa Manisa’yı tarım ve sanayinin yanı sıra turizm ili yapmanın kendilerinin elinde olduğunu aktaran Daşöz, “İnanıyorum ki, bilinçli, kararlı, koordineli ve hedefe yönelik çalışmalarla Manisa, yakın gelecekte turizmde gerçek bir marka il konumuna gelecektir.” dedi.

Bu amaçla, valilik olarak ‘Turizm Seferberliği ve Markalaşma Projesi’ başlattıklarını dile getiren Daşöz, bu projenin, bütün Manisa’nın ve Manisalıların olması ve topyekün bir seferberlik anlayışıyla uygulanması gerektiğini söyledi.

Tarım ve sanayi sektörünün öncelikli durumu nedeniyle turizme odaklanılmadığını belirten Daşöz, “İlginin, İzmir ve diğer cazibe merkezlerine yönelik olması, buna bağlı olarak içe dönük turizm algısının zayıflığı, turizm altyapısının gelişmemişliği, üniversite öğrencilerinin şehirle ilişkilerinin zayıflığı, il merkezi ile ilçeler arasındaki ilişkilerin az olması, ilin ‘turizm ili’ imajının olmaması ve tanıtım yetersizliği Manisa’nın dezavantajları.” diye konuştu.

Turizmin karakterinin sivil olduğunu, bu yüzden turizmin üniforma ve bürokrasiyi çok fazla sevmediğini belirten Daşöz, şöyle dedi: “Turizm, halka malolduğundan, sokaktaki insanın yaşamında bir yer aldığında, işte o zaman gerçek anlamda anlaşılmış demektir. Toplumun bütün kesimleri ayakkabı boyacısından, lokantacısından, berberinden, meslek örgütünden, sanayicisinden, iş yerlerinden, öğrencisinden, öğretmeninden hepsinin içinde yer aldığı bir proje olabilirse bu proje gerçekten başarılı olur ve kalıcı sonuçlar ortaya çıkarır. Bunu vurgulamak adına bu proje başlatıldı.”

Bu projede başarı için turizme altyapı olacak eserlerin kazandırılacağını belirten Daşöz, tarihi yapılara turizm fonksiyonu kazandırılacağını söyledi. Turizm için önemli sanatlar, el sanatları ve hediyelik ürün sektörünün geliştirileceğini dile getiren Daşöz, turizmi destek olacak önemli bazı stratejik faaliyetler yapılacağını bildirdi. Halkın bilinçlendirilmesi, bireylerin, öğrencileri ve kurumların ‘turizm elçisi’ olması anlayışının geliştirileceğini aktaran Daşöz, üniversite öğrencileri ve askerlerin şehirle ilişkilerinin geliştirileceğini, etkili tanıtım yapılacağını, destinasyonların oluşturulacağını ve turizm için temel, stratejik envanter ve metinlerin hazırlanacağını bildirdi.